Üç pozisyonlu Beşiktaş!
Beşiktaş, Rize’de sahaya belki de sakatlıklar, belki de rotasyon felsefesinden, değişik bir kadro ile çıktı. Ön sağda ve ön solda adam geçme özellikleri olmayan, (Ömer ve Olcay) hatta top tutup arkadaş bekleyen tipler bulunmadığından Cenk passız kaldı. Atiba ve Necip’in ön libero görevlerinden önde bulunan orta alan üçlüsünden Tolgay neredeyse tek başına taşımacılık işini üstlendi. Zaman zaman Atiba koparak geldi ama Rizespor evinde oynamasına rağmen çok akılcı bir oyun planı ile sahada idi. Beşiktaş’ın dikine çabuk geliştirebildiği ataklara karşın tam takım kendi sahasında sıkışarak önlem alan Rizespor koca bir ilk yarıda Beşiktaş’a pozisyon vermedi diyebiliriz. Sadece Caner’in getirip ortaya attığı toplar karamboller oluşturdu, o kadar...
Şenol Güneş ikinci yarıya bir ön kenara Quaresma’yı, diğer ön kenara da Cenk’i sürerek başladı. Cenk’in yerinde ise Aboubakar vardı oyana giren ikinci oyuncu olarak... Böylece Beşiktaş yine kendi alanında sıkışarak bekleyen Rizespor’un kenarlara açılmak zorunda bıraktı. Beşiktaş’ta her topun Quaresma veya Cenk içeri kaçtığında Caner’e kullanılması Beşiktaş’a ilk net pozisyonu 52. dakikada sundu. Ardından da bir on - on beş dakika içinde pozisyonlar patladı ev sahibinin kalesinin önünde. Hele hele birinde Tolgay’ın kontrollü biçimde topla altı pasa kadar girip kaleye vurmadığı topu Aboubakar’ı sunmaya çalışması bir garipti ki sormayınız!
Tabii ki Beşiktaş kenarlara açılarak oynamaya başladığından doğal olarak da kendi savunması içinde arızalar göstermeye başlayacaktı. İşte bunlardan ikisinde Emrah denen genç bomboş dripling yaparken kafasını kaldırıp yerleşimi kontrol edebilseydi, Rizespor kaleci Fabricio ile burun kalacaktı. İki Rizesporlu eleman da bu durumda acaba ne yaparlardı
Şenol Güneş maçın berabere bitebileceğine karşın son hamlesini 75. dakikada Necip’i alıp Adriano’yu oyuna sokarak yaptı. Bu, Tolgay da yorulduğundan Beşiktaş’ın her an rakibine pozisyon sunması anlamı da taşıyordu bir yerde... Ama futbol idi oyunun adı. Cilvesi en fazla olan branş yani sporlar içinde... Adriano önünde kalan bir serseri topa öyle bir asil ayak darbesi yaptı ki, meşin yuvarlak tam doksana uçuverdi.
Maç böyle bitti. Bitti de Beşiktaş’ın Gökhan İnler, Talisca dönüşlerinde artık ideal orta alan ve hücum oluşumu kesin v enet olarak saptaması gerekiyor. Tabii ki sakatlıklar ve cezalar dışında... Hatta böyle talihsizlikler karşısında kimin, kimin yerine oynayacağını da belirlemekle...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.