Hangi akla hizmet
İZLANDA maçı öncesi yazdığım yazıda, bana göre, en ideal on birin nasıl oluşabileceğini dile getirmiştim. Yazımın bence en önemli yeri, rakibimizin vücut yapısı ve fiziksel güç açısından bizden çok üstün olduğunu, buna göre top kullanmada dikkatli olmamız gerektiğini yazmıştım. Nitekim birçok pozisyonda bizim top cambazımız Emre Mor’u nasıl iptal ettiklerini gördük. Emre ne zaman top alıp o malum driplinglerine hazırlansa karşısında kendisinden bir metre uzun boylu, 20 kilo fazla ağırlıklı bir bedene mahkûm oldu gitti.
Peki, bizim takım sahaya doğru mu çıkartıldı Kadrolar elime geldiğinde takımı sahaya bir türlü yerleştirmek zorluk çektim. Hem Emre, hem Volkan, hem de Hakan vardı takımda... Dahası Yasin de kadrodaydı... Bu nasıl bir ekipti böyle derken, baktım Yasin’le Volkan birer kanat oyuncusu, Emre ise çakma en son adam rolündeydi. Şöyle bir kafamda taktiği oluşturdum ve Emre’nin rakibin savunma göbeğindeki adamları çalımla yiyeceği, arkadan sarkacak Hakan da şutlarıyla sonuca gidecekti. Ama bu falsolu düşünce hemen iflas etti. Bir kere Yasin nereden çıkmıştı Tamam maçın başında iki top aldı gitti, sonra.. İki buçuk ayda bir gol atıp bizim garip spor medyasının adamı olan Yasin bu... Cenk’e yerini teslim ettiği dakikadan sonra, yani 58. dakikadan sonra biraz sanki rakibin üzerine yerleşir gibi olduk. Hoş rakip maçı 2-0’a getirmenin garantisi ile fren basmışlardı ama yine de olsun... Bir de Volkan’ın yerine Mevlut’u da almaz mıyız Yani ikinci uç adamı... Sormazlar mı hocam; bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu diye... Ozan’ın sakatlanıp çıkması ile orta alanda da güç kaybına uğradık. Hele hele Hakan Çalhanoğlu’nun bu oyunu beni çok şaşırttı.
Bir ikinci gol yedik ki evlere şenlik... Düşünebiliyor musunuz rakip bir uzun topumuzu santraya yakın bir yerden kafası ile öne uzattı. Bu top gitti bizim tandemin arkasına düşmez mi Adam fırladı, bizimkiler dönüp koşana kadar da golü atıverdi.
Bakın şimdi nereye geleceğim. Milli Takım veya kulüp takımı, hangi ekip olursa olsun o ekiplerde mutlaka en azından iki deneyimli oyuncu bulunmalıdır. Bunlardan biri de mutlaka orta alanda yönetmen, yönlendiricidir. Ben olsam bu takıma, hâlâ futbol oynuyorsa, ki, oynuyor Emre Belözoğlu’nun mutlaka alırım. Oyunu yönlendirir, Hakan’ın nereye hangi topla, Ozan’ın hangi bölgede ne zaman olacağını tayin eder. Bunu hala kendi takımında yapıyor. Avcı hoca da onu 75’ten sonra kenara alıyor. Var mı başka benzeri Yok... Başakşehirspor’da Mahmut’la beraber harika bir iki orta alan oluşturuyorlar. Kimse darılmasın, benim milli takımımda ne Kaan, ne Tolga, ne de Ozan böyle bir ikili oluşturabilirler... Ama desenine nasılsa Yasin vardı, o herkese yeter... Kısaca Terim hoca Arda veya diğerlerini kadroya almadı diye hiç eleştiride bulunmadım ama eldeki malzemeyi de doğru kullanmadığını hemen yazayım. Haa işimiz bitmedi henüz... O halde akılcı seçim ve taktiklerde devam etmeliyiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.