Ankara Hukuk Fakültesi’nde talebeydi.

            Efendiliği ve vakarı ile arkadaşları tarafından sevilen, hürmet edilen biriydi.

            Fakültede son senesiydi. Mektebini bitirip vicdan sahibi, hayırlı bir hukukçu olarak vatanına, milletine hizmet etmek gayesindeydi.

            15 Temmuz gecesi kalkışma haberini alınca yerinde duramadı. Abdestini aldı, namazını kıldı ve doğruca Genelkurmay Başkanlığının önüne koştu.

            O gece Genelkurmay ve Meclisin önü ana baba günü gibiydi.

            Tanklar, Zırhlı Personel Taşıyıcıları, Helikopterler, Kalabalığın üstüne dalış yaparak geçen F 16’lar, Genelkurmay’dan ve bu askerî araçlardan açılan ateşler, bütün bunlara rağmen sahayı terk etmeyen yiğitler, o ellerinde bayraklarıyla alana koşan başörtülü analarımız, bacılarımız, ak sakallı dedelerimiz, gariban Anadolu çocukları olan gençler, uzuvlarından kan damlayarak hastaneye yetiştirilmeye çalışılan Gazilerimiz ve o gazâ meydanında şehadet şerbetini içen şehidlerimiz…  

            İşte o şehitlerimizden bir tanesi de Ankara Hukuklu kardeşimiz Yasin Naci Ağaroğlu’ydu.

            Hainlerin direk olarak kalabalığın üzerine helikopterden açtığı ateş neticesinde şehid düşmüştü.            

            Onun gayesi iyi bir hâkim olarak vatanına, milletine, dinine hizmet etmekti. Ama o Allah için vatan için bu genç yaşta kanını akıtarak en büyük hizmeti yaptı ve biiznillah en alâ mertebelere mazhar oldu.

            Ne mutlu ona, ne mutlu onu doğuran anaya, ne mutlu onu yetiştiren babaya, ne mutlu böyle mert delikanlılara sahip olan Müslüman Türk milletine, Türk devletine…

            Bir insan ismiyle müsemma olur derler. Yasin Naci de adeta ismindeki Naci’nin manasında kendini buldu, yani cehennemden kurtuldu, selamete erdi, necat buldu.

            Aziz Allah en başından bugüne kadar verdiğimiz milyonlarca şehidimizden gani gani razı olsun ve onlara lâyık, mücadele dolu bir hayat sürebilmeyi, hayırlı hizmetler yapabilmeyi bizlere nasip eylesin.

            Yasin Naci şehid düştü, zahirî bedeni aramızdan ayrıldı ama hizmeti bitmedi. Arkadaşları onun ismiyle Suriye’deki mazlumların yaralarını sarmak için bir yardım faaliyeti tertip ettiler.

            50’ye yakın üniversite talebe cemiyeti, vakıf ve derneğin desteklediği yardım faaliyeti neticesinde toplanan paralar un, kuru gıda, su, giyecek ve tıbbî malzeme vs olarak tırlara yüklenip TÜRKMEN-DER vesilesiyle Halep’e gönderilecek.

            Kızılay’dan sonra Suriye’ye en fazla yardım götüren müessese olan TÜRKMEN-DER’in Ankara şubesinin başkanlığında tertip edilen bu yardım organizasyonu ile Şehid Yasin Naci Ağaroğlu’nun isminin ve fotoğrafının olduğu tırlar hava bombardımanı ile hayatın felç olduğu Halep’teki mazlumların yarasını bir nebze olsun dindirecek.

            TÜRKMEN-DER’in saha çalışanlarının canlarını tehlikeye atarak Halep’in merkezine ulaştıracağı bu yardımlar Ankara’yla Halep arasındaki bağları biraz daha güçlendirecek ve Halep’in tarihteki emanetçileri olan ecdadlarımız Nureddin Zengilerin, Süleyman Şahların, Selçuklu, Eyyubî, Memlük ve Osmanlı ulularının ruhlarını şad edecek.

            Ve elbette ki “Birbirine karşı muhabbet ve merhamette, müminler, bir vücut gibidir. Vücudun bir yeri rahatsız olunca, bütün vücut, rahatsız, uykusuz kalıp, onun tedavisi ile meşgul olduğu gibi, müslümanlar da birbirlerine yardıma koşmalıdır” buyuran Şanlı Peygamberimizin (aleyhisselam) buyruğu yerine gelecek.

            Bu mübarek Muharrem ayında bu kervanda benim de bir hayrım olsun diyorsanız işte hesap numaraları ve iletişim bilgileri:

            Bayır Bucak Türkmen Dağı Kültür, Eğitim ve Yardımlaşma Derneği

            Ziraat Bankası Pozcu - Mersin Şubesi

            TL: TR55 0001 0014 0272 6240 4450 01

            Hesap Nu: 1402 7262 4044 5001

            (Bankamatikten yatırmalar için)

            USD: TR28 0001 0014 0272 6240 4450 02

            SWIFT işlemlerinde kullanılan BIC (banka tanımlama kodu): TCZBTR2AXXX

            İrtibat: 0551 725 2497 - 0505 971 9554