BAŞAKŞEHİRSPOR topluca oynamayı becerebilen, yani savunma ve hücum blokları arasında genelde boşluk bırakmamaya özen gösteren, fırsatını yakaladığında da hızlı ve bitirici kontra yapan bir takım. Zaten bu özelliği ile de tonla yabancısı olan takımların en önünde yerli ağırlıklı olarak yürüyüp gidiyor.
 
Galatasaray ise Riekerink ile Mustafa Denizli’nin tahrip ettiği fiziksel durumu iyiye götürüyordu ve götürmeye de devam ediyor. Ancak aynı Galatasaray yalan paslar serisi ile hücum edebilen bir takım... Yani aynı Hollandalı hoca sadece takım çalıştırmada iyi, ancak teknik direktörlükte çok zayıf. Bunu bugün değil daha geçen sezon göreve geldiği günlerde yazmış tek yorumcuyum. 
 
Şimdi iki cepheli bu analizden sonra bu maça bakalım. Bu, tribünlerin Bey lakabı taktıkları Hollandalı bu maça çıkılırken sanki takıma ihanet etmiş gibiydi. Nasıl mı Chedjou kulübede oturuyordu. Hani şu ünlü yazar ve yorumcuların yerin dibine soktukları oyuncu... Kalıbımı basarım ki onlar takım açıklandığında oh bile çekmişlerdir. Ama kazın ayağı öyle değildi. Çünkü Başakşehirspor’da ülkenin, yerli-yabancı en iyi duvar santrforu Mehmet Batdal vardı. Yani sıkışıldığında kendisine yöneltilen bütün uygun topları arkadaşlarına indiren ve kendi alıp dönen, ya da kesin kontrol edemediklerini rakiplerine kaptırmayan bir uç adamı... Bu tip bugün bizim futbolun en büyük eksiğidir. Onu da Mehmet hallediyor tek başına... İşte bu oyuncuya karşı Chedjou kulübede Semih ve Hakan Balta takımdaydı. Ne mi oldu Mehmet’ten bir gol, iki kıl payı auta giden kafa ve bir sürü takıma hücum hazırlığı pası... 
 
Tabii ki Galatasaray’da çözemediğim bir durum daha vardı sahada... O da Sneijder’in sürekli sola yapışıp oynaması... Acaba düne kadar İnter’de, Real Madrid’de ve de Hollanda milli takımında böyle mi oynuyordu Bu yeni ve de kendisini etkisiz bırakan konum kendi isteği mi, yoksa hocasının icadı mı Bence Galatasaray önce bunu çözmeli... Bruma’nın da akılcı önlemlerle ne hale geldiğini gördük. Çünkü bu genç hala arsa oyunu oynuyor da ondan... 
 
Evet, Başakşehir liderliğine bu önemli deplasman galibiyeti ile devam etti. Topla aşk yaşamayan oyunculardan kurulu, Emre gibi yöneten, yönlendiren ülkenin tek oyuncusuna sahip, Batdal gibi bizim mutlaka bulundurmamız gereken bir uç adamı bulunan, kaleci milli ama stoperi hep kentte kalan bir takım Avcı’nın ekibi... Hayırlı yolculuk devam edecek gibi görünüyor. Tabii ki yukarıda saydığım özellikler lig içinde arızaya uğramayıp ya da alternatifleri varsa...