Kemal Belgin

Kemal Belgin

Milli kargaşa ve bizim futbol

Milli kargaşa ve bizim futbol


MİLLİ Takım’ın Kosova ile yapacağı grup eleme maçı kadrosu açıklandı. Kimler yoktu ki kadroda... Hatta öylesine ki, Başakşehirsporlu Yalçın bile vardı... Biraz alaylı oldu, ama öyle maalesef... Tabii ki Arda, Burak, Selçuk ve Gökhan Gönül’ün de kadroda olduklarının açıklanması kamuoyunu hareketlendirdi. 
 
Yukarıda kısa geçiştirdiğim aday kadronun açılıma bakalım şimdi. Dünya Kupası grup eleme maçlarına başlarken Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, Burak, Arda, Selçuk, Caner, Gökhan Gönül ve Hakan Balta’yı kadrodan atmıştı. Evet, resmen atmıştı. Tabii ki tepki çeşitli oldu. Gerekçeler de o gün bugün net bir şekilde ortaya konamadı. Ne Terim açısından, ne de TFF penceresinden... Bendeniz ise Terim’in tasarrufu olarak yorumladı bu kararı.  Öyle ya Terim, yurt dışında da bu ülkeyi en yüksek düzeyde temsil etmiş, kariyeri hayli zengin bir teknik adamdı. Üstüne üstelik aldığı karar tam da Dünya Kupası yoluna çıkacak grup maçları başlangıcında idi... Sonuçlar da ortada idi... Şimdi sıra grubun en kolay maçı Kosova oyununa gelmişti. Yani tam da yenilenen takımın her türlü çeşitleme ile oynayabileceği maçtı bu maç. Belki de üç-beş yeni birden bir sınavdan geçecekti.
 
Evet, ortam böyle idi. Ve bendeniz Terim’in Burak, Arda, Selçuk ve Gökhan’ı bu maça çağırmasını hiç beklemiyordum. Ama çağırdı. O zaman benim yorumum biraz değişik olacak tabii ki herkese göre... Acaba Terim hoca, “Bana göre siz o kadar değersiz oyuncularsınız ki, sizi böyle bir maçla af ediyorum” mu demek istedi. Devamla; Acaba Terim hoca görevi bırakacak da, “Arkamdan daha fazla sallanmasın, şunları böyle ucuz bir maça çağırayım da iş bitsin. Zaten ben gidiyorum. Ne derdiniz varsa görün” mu demek istedi. 
 
Bir başka önemli açıdan daha bakalım. Acaba Terim hoca çok yükseklerden bir emir mi aldı Şayet böyle ise ki, birçok kişiye göre böyle, o zaman Terim bitmiş demektir. Bu da benim görüşüm. Çünkü benim tanıdığım Fatih Terim, hele hele böyle hayati bir konuda, kulaklarını tıkamış işe bakan adamdır. Neyse bekleyip kokunun çıkması bekleyeceğiz. 
 
VE AMBÜLANS!
Tam bu işle kafamızı yorarken, Manisa’da gözünden sakatlanan Van Persie’yi hastaneye taşıyacak ambülans skandalı yaşandı. Kimilerine göre ambülans hemen oradaydı. Ama bize, yani kamuya yansıtılan görüntülerde, hem de, seslendirilmiş olarak, Hollandalının sedyede bir on dakika yatıp beklediği kesindir. Benim bildiğim kadarı ile statlardaki ambülanslar eskiden kale arkasında bekletilirdi. Hadi o zaman atletizm pisti olduğundan bu mümkündü. Ya şimdi Bu araçlara özel bir kapı gerekmektedir. Ve onlar kullanıcıları ile birlikte o kapıların hemen önünde hazır kıta bekletilirler. Ama Manisa’da bu olmamış. Ayıptır. Bence TFF tarihinin belki de an ağır cezasını şimdi kesmelidir. Kime mi Onu onların bilmesi gerekir. Sanırım ders alınmıştır. 
 
Neyse böyle başa böyle tıraş derler ya... Sonra 500 milyon dolarlık yayın havuzundan, yılda 5 milyon avro alan oyunculardan söz eder dururuz. Ayıp olmuyor mu acaba
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Belgin Arşivi