Değişik
Başlık şaşırtmış olabilir... Ama anlatmak istediğim, Şenol Güneş hocanın sahaya Adana’da sürdüğü takımdır.
Açalım... Takımlar, şayet önlerinde kritik bir Avrupa kupası mücadelesi varsa, lig oyunlarında bazı oyuncularını dinlendirirler. Hele hele mücadele platformu çok paranın döndüğü Şampiyonlar Ligi ise...
Baktım Beşiktaş da sahaya bu anlayışla çıkmıştı. Ancak ne var ki, takımlar bu tip değişikliklere giderken bunları genelde savunma dışında yaparlar. Şenol Güneş hoca ise tamamen tersini yapmış, savunmada değişikliğe gitmişti.
Bu, risk demekti. Hele hele tandem oynayan, yani savunmanın göbeğinde ikili alan savunması oynayan takımlar için... Ne Rhodolfo, ne Necip ne de Tosiç vardı Marcelo’nun yanında. O ikiliden birini Atınç oluşturuyordu. Hemen hemen hiç resmi maç oynamamış bir oyuncu... Sol arkada ise tek bacaklı olarak bildiğimiz, yani sağını kullanan Beck vardı. Bir kritik saptama daha yapalım; Marcelo da sarı kart sınırında idi... Ortada Atiba, yani sigorta, Oğuzhan ve Tolgay vardı. Yani öne doğru daha hareketli bir Beşiktaş orta sahası... Quaresma, Aboubakar ve Cenk de hücum hattıydı. Görüldüğü gibi Şenol hoca, rotasyon dediğimiz işi savunmada yaparak risk almıştı.
Bütün bunları alt alta toplayıp değerlendirme yaparken, Beşiktaş’ın bir önemli dersi daha çalıştığını fark ettik. O da Adanaspor takımının dokuz oyuncusunun yabancı olduğu, belki de bu sebepten dolayı topa sahip olunduğunda savunmanın kalesinin uzağına çıktığı gerçeği vardı. İşte Beşiktaş, bu tip oluşumda topu savunmanın arkasına kullanmaya çalışmıştı. İşte bunlardan birinde de Aboubakar tam istediği topu alıp golü attı. Şenol hoca da kenardan, “İşte bu be...” diyerek söylediklerinin yerine getirildiğini görerek sevindi. Sonrası hakemin doğru çaldığı ama Adanasporlu oyuncunun bedava sunduğu penaltı... Bir penaltı da çaresiz kalan Atınç’tan geldi.
Ben bu maçtaki en önemli hakem kararı olarak Bekir’in oyundan atıldığı pozisyonu seçtim. Keşke her hakem, büyük küçük sahası demeden bu tip kasti hareketlerde kırmızı kartını çıkarabilse... Ali Palabıyık’ı kutluyorum.
Gelelim oyunun büyük bölümünde topu özellikle orta alanla, geri dörtlüsü önünde dolaştırıp rakibin savunma blokunu boşaltmasını bekleyen Beşiktaş’taki oyuncu değişikliklerine. Çok gol kaçıran ama iyi işler yapan Tolgay’ın yerine bence Oğuzhan çıkmalıydı. Bak; Beşiktaş’ın yaptığı penaltının çıkışı... Quaresma da fazla kaldı oyunda... Çok fazla top kaptırarak takımın geriye koşma mesaisini fazla yapmasına yol açtı. Ömer de acaba Aboubakar’ın değil de Cenk’in yerine girse daha doğru olmaz mıydı?
Sonuçta Beşiktaş, Benfica kader maçı öncesi hem moral hem de üç puan kazandı. Hem de bazı aslarını saklayıp, sakat vermeden...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.