EFENDİM şu bizim ülkede gün yok ki garip şeyler olmasın. Hele hele sporda...
Salı günü öğle saatlerinde elime bir internet sitesinden haber tutuşturuldu. Haberde deniliyordu ki, Basketbol Federasyonu olağanüstü seçimlerinin iptali için yine aynı sporun taban hareketleri yönetiminden bir isim iptal davası açmış. Gerekçe olarak da başkan Hidayet Türkoğlu’nun NBA’de oynarken aldığı doping cezasını gösterilmiş. Hatırlarsanız ceza iki yıldan altı aya indirilmişti. Ancak ne var ki, geriye doğru beş yıl tamamlanmadan bu cezanın çekilmesine devam ediliyor. Yani Hidayet’in federasyon başkanlığına seçilmesi şöyle dursun, oraya aday olması bile imkânsız görülüyor. Fakat ne gariptir ki, burası Türkiye olduğu için, adaylığı koymadan, “Benim öyle bir durumum  yok” denildiği akan sular duruyor ve aday oluyorsunuz, kazanabiliyorsunuz. Yani kanıta gerek yok beyan yeterli oluyor. Yani belgeli, imzalı kanıt da olsa, adamı öldürdün mü, öldürmedim de yeter... Neyse sonucunu bekleyelim...
 
***
Riekerink Bey göğsünü kabartarak maç sonrası, “Sneijder’i santrafor arkası oynatarak rakibi direkt yıpratmayı uygun gördük” demez mi Yani benim iki buçuk yıldır yazıp söylediğim gerçeği bulmuşlar. Bravo doğrusu! Baktım medyada maçın adamı bu Hollandalı seçilmiş... Medyaya da bravo, Riekerink’e de...
 
***
Levent Bey, demişler ki, “Galatasaray’ın önünü kesmek için çalışılıyor. Biz buna izin vermeyiz...” Yani aba altından TFF’ye ve hakemlere sopa gösteriyor. Bence sopa yerine akıllarını ele alsalar da, koca Galatasaray’a bir teknik heyet bulabilseler.
 
***
Konyaspor-Osmanlıspor maçındaki tek golü deplasman takımı attıktan sonra maçı anlatan Lig TV spikeri şöyle diyordu: “Osmanlıspor, rakibinin kendi kalesine attığı golle 1-0 öne geçti.” Vay be! Regratten adlı oyuncu topa vurmuş, top direkt olarak çerçeve içine giderken Konyalı oyuncunun ayaklarına çarparak kalecisi kontrpiyede bırakıp ters köşeden gol oldu. Aynı spiker bu gerçeği görmeden konuşmuştu. Nitekim beş dakika sonra aynı kişi, “Golü Regratten’e yazmışlar” demez mi Yorumcu mu O sus, pus... Ola ki ters bir şey söyler de bir daha rüyasında bile göremeyeceği görevi kaybeder. Kim mi Araştırın bulun. Bulun da aklınızı kaybedin!
 
***
Şenol Güneş hoca ile Dick Advocaat kapıştılar. Mesele Pazar-Çarşamba-Pazar maç trafiği... Bence bu kapışmada Şenol hoca sınıfta kalmıştır. Bugün Avrupa’da takımlar, hem de ne takımlar, aynı trafiğin içinde oynuyorlar. Bu takımlarda  yılda 15 milyon avro gibi servet alan yıldızlar var. Onlar bile rakipleri dördüncü sınıf olsa bile maçın sonuna kadar sahada kalıyorlar. Bence Şenol hocanın acilen bu tür kapışmalardan kaçınması lazım. Hollandalı ise zaten buna idmanlı olduğundan havasını attı. Ve de bence derbi öncesi sanki bir psikolojik avantaj elde etti. Haaa Şenol hoca deseydi ki, ben bu Hollandalıya göre çok şanssızım, tamam... Çünkü en önemli iki yıldızı ağır sakatlık yaşıyor... Ve karşılık olarak Fenerbahçe’de sadece Lens var aynı durumda. Ama onun yerine oynayan Sow bir maçta üç çekiyor... Varın siz değerlendirin!
 
***
Trabzonsporlular Gençler maçı sonrası başta Ersun Yanal olmak üzere Ankara’da ne kadar ilgili varsa hepsinin çevresini sarıp, “Ne oluyoruz. Yoksa düşecek miyiz” diye tepki göstermişler. Vallahi değerli dostlar bu tepkiyi işin başında göstermeyerek asıl suçlular siz ve bu suçun işleyicileri olarak yöneticiler durmaktadır karşımızda. Nasıl mı Eh siz yeni hocanızın, transferler başlamışken, Fransa-2016’da yorumculuk yapmasına göz yumarsanız, nasıl bir sonuç bekliyordunuz Bunu bu ülkede yazan ve konuşan tek gazeteci olarak buradayım.