Kemal Belgin

Kemal Belgin

Devamı var mı?

Devamı var mı?

BEŞİKTAŞ, hemen hemen herkesin beklediği gibi turu, hem de on kişi kalmasına rağmen 4 gollü bir galibiyetle geçti. Alkışlar, tebrikler! Bendeniz de maç günü çıkan yazımda “Dikkat” başlığı kullanmış ve biraz tedirgin olduğumu dile getirmiştim. Çünkü tarihte ne maçlar yaşamıştık, çoktan cebimizde gördüğümüz ama sonuçta hayal kırıklığı yaşadığımız. Gollü deplasman beraberliğimiz vardı ama, hem rakibin ilk maçtaki ilgi çekici oyun düzeni, hem de temsilcimiz Beşiktaş’ta zaman zaman medyana gelen arızalar da sahaya geliyordu...
 
Beşiktaş maça korktuğum on bir dizilişi ile çıktı. Hem Oğuzhan hem de Talisca yine Atiba’yı yalnız kılacaklardı. Öndeki üçlü zaten çok fazla orta saha yardımcısı olamıyorlardı. En fazla yaptıkları katkı, savunmada değil de geriden top alma olarak gözüküyordu. Rakip ise çok enteresan, ilk maçta kendi sahasında kurguladığı oyunun çok ötesinde görünüyordu. Yani kendi alanında tam takım toplanma yerine sanki bloklara bölünmüş biçimde hücum ve savunma planlamıştı. İşte bundan ilk golde yararlandık. Talisca daldığı orta alan geri blok arasından Aboubakar’ın kafasına kondurdu topu... Bir top da benzeri aksiyonda Babel’e gelip onun ayağından gol oldu. Bu arada Olimpiyakos kalecisinin tam anlamıyla üçüncü sınıf bir kaleci olduğunu da gördük. Tam bundan azami yararlanacağımız sırada, bir yan toptan golü yedik. Bu, paniklemek anlamı taşıyordu. Çünkü yenebilecek bir ikinci golle beraberlik bizi turdan edecekti. Tam bu stresi yaşarken Aboubakar da kendini resmen attırmaz mı? Bu arada bu oyuncunun en ciddi şekilde cezalandırılması gerekir. Çünkü bence en az üç maç alacaktık...
 
İkinci yarıda Şenol hocadan bir hamle bekledim. Atiba’nın yanına bir sigorta gerekirdi. Ama bunun için taaa 59. dakikaya kadar bekledik. Necip’in oyuna girip Oğuzhan’ın kenara gelişi ile yanlış oynayan Yunan takımının yolu kesilecekti. Kesildi de... Önde hareketli, hızlı ama boş sahayı seven Yunan takımı oyuncuları böylece dar alanda hareket etmek zorunda kamışlar, yani tehlike olmaktan çıkmışlardı. Artık kontraya dayalı Beşiktaş oyununda ise santrfor yeri boş bırakılarak, yani rakip defansın göbeği boşaltılarak oraya geriden Babel veya Talisca sokulmaya başladı. İşte bu benim zor maçlarda her zaman yanında olduğum hücum çeşitlemesidir. Ve böylece 3 de geldi, 4 de geldi... Bu on kişi kalışın eseri idi ama sanki santrforsuz Barcelona taklidi oldu aynı zamanda... Bu arada Tosiç ile Mitroviç’e eleştiri yağdıran spor medyasının uçuk yorumcuları da yeni bir ders daha almış oldular... Bilgi olmadan fikir yürütmenin ne kadar yanlış olduğunu onlar değil de acaba onları yorumcu olarak kullananlar ne düşünür? Hoş lig maçlarının yayıncı kuruluşu Kayseri takımının on birini 40 dakika yanlış ekranda tutarak yeni bir rekorun sahibi olmuştur ama...
Sonuçta Beşiktaş son sekizden son dörde yürüyüş yoluna çıktı. Ama en büyük zararı da kendini attıran Aboubakar verdi. Ona bundan sonraki turda daha da büyük ihtiyaç vardı aslında...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Belgin Arşivi