Tarihimiz maalesef entrikalarla, ihanet, işbirlikçi çeteler, sahte din adamları, satılık kalemler, menfaatlerinin zebunu olmuş siyasiler, ülkeye ihanet eden iş adamları vd. kalleşlerle dolu.

Bunun sebebi milletimizin saflığı değil, sabrı aslında. Ancak asıl büyük sebep ise Türk Milleti hedeftir.

Türk Milleti hedeftir, çünkü dünyanın merkezinde, deniz, kara ve hava ulaşımını kontrol eden merkezi bir coğrafya olan Anadolu’yu yurt tutmuş. Öyle Bir toprak ki; bu topraklarda bin yıllardır gözü olmayan kimse yok.

Hedeftir Milletimiz. Çünkü 1200 yıldır Avrupa’lı Haçlı barbarlarından ümmeti ve tüm Asya’yı Türkler korudular.. Türk Milleti çok geniş bir coğrafyaya yayılmıştır ve ümmetin öncüsüdür. Lokomotiftir. Hilafet sancağı Anadolu’da ve İstanbul semalarındadır hala.. Bizim bazı ihanet çevrelerimiz bunu göremese de gevur görür.

Türkiye’mizde ciddi bir çözüm olan Cumhurbaşkanlığı Sistemi referandum ile halkımızın önüne konacak. “EVET” cephesi çoğunlukta. Ancak, insanımıza, idrakimize ve geleceğimize karşı o kadar büyük bir baskı var ki.. Medya başta olmak üzere, siyasi partiler, STK, terör örgütleri aracılığı ile yapılacak sosyal baskı ve yönlendirmeler, hatta zorlamalar kanaatleri etkileyebilir.

Referandum sonucuna herkes saygılı davranacaklardır. Halkın iradesi doğrudan tecelli edecektir. Ülke insanını 150 yıldır aşağı gören Batıcı kesimlere halkın kanaat ifade ediyor olması çok zor gelmektedir. Zamanın Ankara Valisi üniversite öğrencilerine “Bu ülkeye, komünizmi de, faşizmi de biz getiririz. Sen git tarlada çalış, öküz güt, askerlik yap..” dememiş miydi? Şimdi bir kısım sanatçı bozuntusu kelaynaklar, bazı siyasiler ki Meral Akşener’de dâhil, aynı şeyi söylüyorlar. “-Sonuç %100 EVET çıksın, yine bizim için yok sayılır!..” Kimsiniz siz? Başımıza bela mısınız? Kurtulamıyoruz sizden bir türlü..

Ey Milletim.. Ülkenin başına karabasan gibi çöken bu sözde aydın, seçkinci, baskıcı, yabancılaşmış ekâbir takımından kurtulma, silkelenip sırtımızdan atma vakti gelip de geçmiyor mu? Biz çocukluğumuzun tezek kokusunu bile özlediğimizi söyleyemedik aşağılanmamak için. Oysa o tezekte, sürdüğümüz tarlalarda, nasırlı ellerimiz de, inşaatlarda yanık türküler söyleyen alın terimiz de mübarekti. O ter, şehidimizin kanı kadar mukaddesti toprağa düşerken..

Ey tezeğin, toprağı süren sabanın, nasırlı ellerin, akan terin, şehidin kanının sahipleri.. Uyanma ve dirilme vakti gelmedi mi? Sarılma, kucaklaşma, imanımız ve değerlerimiz etrafında ayrışmadan bir araya gelme zamanı gelmedi mi?

Aynı ağıtlarla, uzun havalarla ağlayan Ordu’lu Sıvacı Mehmed, Demirci Diyarbakır’lı Ahmed Usta.. Aydın’da incir toplayan Ayşe, Tunceli’de koyun güden Zeynep… Aynı türkülerle coşanlar… Namazda omuz omuza aynı safta duranlar… Cemde şifa lokması paylaşanlar, komşusu açken tok yatmayanlar… Aynı Bölükte sırt sırta ülkemin dağlarını tutan Türk, Kürt, Sünni, Alevi, Çerkez, Gürcü, Boşnak, Pomak demeden kenetlenenler asker evlatlar… Ülkesi ve Milleti, Dini ve Devleti için gözünü budaktan sakınmayan yiğitler.. O yiğit evlatlarını doğuran, düğüne gönderir gibi şahadete gönderen analar, babalar… Birlik olma zamanı gelmedi mi?

15 Temmuz’da ihanete karşı nasıl kenetlendin?

Dünya da kendini de, devletini de, Milletini de, bayrağını, ezanını da simge haline getirip, mazlumların ümidi olanlar… Cumhurbaşkanlığı Sistemi, yukarıdaki çatışma alanlarını, istismar alanlarını, kaostan medet uman, çıkardıkları kaos ve krizlerle ülkesinin gelirlerini finans operasyonları ile çalıp yurt dışına kaçırılmasını sağlayanlara karşı “DUR!” diyeceğimiz bir sivil devrimdir.

Ey Büyük Milletim, Yiğit İnsanlar..

Dikkat edin muhalefet “EVET” arttıkça, daha ılımlı görünüyor. “EVET” cephesinde gevşeklik oluşturma derdindeler. Öyle ki; ““HAYIR” çıksa ne olacak, zaten Cumhurbaşkanı ve hükümet görevine devam ediyor.” algısı oluşturuyorlar.

Ey Milletim. AKPARTİ ilk iktidar olduğundaki Bayrak ve Laiklik Mitinglerini hatırla, Gezi Eylemlerini hatırla, Güneydoğumuzda çıkartılan olayları, hendekleri, büyük şehirlerimizdeki patlamaları, 7 Haziran 2015 Seçimlerindeki düşüşü nasıl istikrarsızlığa dönüştürmeye çalıştıklarını hatırla..

Eğer “HAYIR!” çıkarsa, Allah korusun, FETÖ başta olmak üzere terör örgütlerinin uyuyan hücreleri uyandırılacak.           Ülke içinde kaos adına ne yapılabilirse, şehirlerde EYP ve bombalamadan tutun da yeni Gezi olaylarına varana kadar bekleyin.

FETÖ’nün cezaevlerinde yatan hain generalleri de referandum sonuçlarını bekliyorlar. Düşünün “HAYIR” çıkacak diyorlar, eğer çıkarsa görevlerine döneceklerini iddia ediyorlar. Her halde FETÖ o hainleri şimdi de başka rüyalarda kandırıyor. Hatırlayın daha önce de ABD’nde başkan seçilecek bir kadının (Hillary Clinton) kendilerini kurtaracağını, Tayyip’i iktidardan kovacağını söylüyordu. Milletin kurban paraları seçim kampanyalarına, diyalog adına kiliselere veriliyordu.

Değerli Okuyucu! İhanetin, hayâsızlığın sınırı yoktur. Derler ya; “Ar perdesi yırtılmış.” Referandum seçim değil. Siyasi partilere hesap sorulacak, ders verilecek bir oylama değil. Seçimden çok daha önemli. Düşünün seçimlerde gelecek beş yılı oyluyorsunuz. Şimdi yıllar sürecek bir sistemi ya da sistemsizliği..

Eğer istikrar, kararlılık, güç, birlik ve beraberlik istiyorsan Cumhurbaşkanlığı Sistemine “EVET” de. Düşün koalisyonlar bitecek, partiler seçimlere birlik yaparak girmek zorundalar. Kolay mı % 50 oy almak?.. Dolayısı ile milletvekili transferleri bitecek.

Sistemin getirdiği en büyük yenilik, denetlenebilir bir cumhurbaşkanı. Cumhurbaşkanlığı makamı ile birleşmiş Başbakanlık Makamı.. Yürütmenin üzerinde çok başlılık bitecek. Bu arada şu haliyle de bilin ki yürütmenin başı cumhurbaşkanıdır. Yürütmeyi istesin üst kurullarla anti demokratik olarak kilitler, adım attırmaz. Geçmişte örnekleri yok mu?

Ey Milletim. Bekamız (hayatta kalma) için “EVET”

İstikrar ve istikbal için “EVET”

Terörle mücadele de kararlılık, hızlı karar verebilme, etkin yürütme ve yönetim için “EVET”

Milli Birliğe siyasi partileri zorlayacağı için “EVET”

Güzel günler görmek temennisi ile.

Milletimizi bir ve beraber, Türk Dünyası ve İslam Âlemine öncü bir Türkiye olabilmek temennisi ile….