Ekmeğini taştan çıkarmak!
NE de güzeldir bu yakıştırmamız. Başarıya ulaşırken birçok engeli aşmak, olması mümkün olmayanı geçmek ve her türlü mücadeleyi vererek başarılı olabilmek...
İşte Beşiktaş Gençlerbirliği’ni böylesine koşullara karşı koyarak geçti.
Yani Beşiktaş’ın karşısına maçın ilk yarısında öyle bir takım çıktı ki, sormayın gitsin... Ben 50 yıldır bu mesleği yapıyorum, daha önceki tarihlerde de bu futbolun içinde büyüdüm, ama inanın böylesine bir 30 metre içinde tam takım pres yapan bir topluluk görmedim. Benzetmek gerekirse, Fenerbahçe karşısında bir yarım saat bu gösteriyi gerçekleştiren Alanyaspor’u gösterebiliriz. Onlar iyi bir futbolcu topluluğu ile karşılaşmadıkları için iki gol atmışlardı. Ankara takımı ise iyi bir takım bulduğu için o gol atma işini becermedi. Ancak Beşiktaş gibi bir takıma da 45 dakika nefes aldırmadı, pas yaptırmadı, açıkça top oynatmadı.
İşte bu tablo oynanırken, bizim Ömer Üründül’le, Beşiktaşlı Ertuğrul’la konuştum. İkisine de bir Türk takımının içinde ne kadar yabancı olursa olsun, böyle bir tempoyla doksan dakikayı oynamasının mümkün olmadığını, yani ikinci bölümde Beşiktaş’ın rakibini kolayca teslim alacağını da söyledim. Hatta farktan bile söz ettim.
Ne kadar tuhaf bir tablo değil mi? Ümit Özat ilk yarı biterken gol yediği için hemen hakiki santrfor Vedat’ı oyuna alarak büyük bir hata işledi. Kim bilir belki de o da takımının o tempoyu ikinci yarıda göstermesinin mümkün olamayacağını biliyordu, top öne gelirse atarız fikrine kapıldı. Ama zaten takımının pili ilk yarı biterken bitmişti. Artık ülkenin en iyi pas yapan, en iyi organize olabilen, önde etkili isimleriyle arkadan gelen yardımları iyi değerlendiren bir takımı sahaya gelmişti... Talisca’nın duran toptan attığı basketbol üçlüğü gibi golle maç çözüldü. Sonra Babel’in füzesi geldi.
Tabii ki Fabri’den söz edeceğim. Hatırlarsanız özel maçta gol yediği için Tolga’yı ıslıklayan Beşiktaş taraftarı yarın Fabri sakatlanır da Tolga kaleye geçerse ne yapacak diye yazmış ve ekrandan söylemiştim. Ve olan oldu, hem de üç gün sonra... Nankör olmayacaksınız hayatta. Tolga değil miydi siz şampiyon olurken takımın da kaptanı... Fabri’ye geçmiş olsun. O tehlike dolu dakikalarda her şeyi göze alarak kurtardığı pozisyon da maçın sonucunda etkili oldu desek yalan olmaz... Kenarda oturan DembaBa, bu sakatlık yüzünden oyuna giremedi. Ama sarı kart sınırındaki Atiba korumaya alındı, Quaresma da dinlenmeye...
Özetle, sahanın her yerinde bizde rastlanmamış bir pres yapan Gençlerbirliği engelini Beşiktaş, tam anlamıyla başlıktaki söz hazinesi ile geçti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.