Öteden beri yazar söylerim; hiç bir maç bir öncekine benzemediği gibi, yine her maç bir sonrakinden de farklı olur... Bu neredeyse futbolun atasözüdür. Ama bizde ne yazık ki, istatistikler herkesi şaşırtır, herkesin aklını karıştırır. Bilmem ne kadar yıl önce şu şunu falanca skorla yenerdi sanki atasözüdür. Oysa onlar eskiden kalmıştır...

 

Bu girişi neden yaptım? Herkes Beşiktaş’ın, son maçlarında beşten aşağı yemeyen, üstüne üstelik kadrosunda ciddi depremlerin meydana geldiği Bursaspor’u çiğ çiğ yiyebileceğini yazdı, söyledi. Oysa ben iki kulüp arasındaki malum meseleler yüzünden bu maçı hiç de öyle beklenildiği geçmeyeceğini yazdım, söyledim. Üstüne üstelik tonla adam Bursaspor’da kadro dışı kalmış ve sakatlıklar olmasına rağmen... Stadın dolu olması da bir başka anlam taşıyordu. 

 

Talisca’nın yokluğunda Şenol hoca zorunluluktan da olsa bence en sağlıklı kadrolarından birini kurmuştu. Atiba, en azından Tolgay tarafından sigorta ediliyordu. Oğuzhan öne doğru oynayabilirdi artık. Arka dörtlü en ideali idi. Buna karşılık Bursaspor’da Bilal sahalara dönmüştü ama orta alandaki paydaşları ve öndekiler ona sağır kalıyorlardı. Bir kere Stancu, bir kere de Kubilay ses verdiler ama onlar da gol olmadı. 

 

Beşiktaş, karşısında son maçların skor takımı yerine her şeye rağmen iyi ve çabuk kapanan,. çıkışta da kapasitesini zorlayan rakip buldu. Kendisi ise bu koşullarda açık bulmakta uzun süre zorlandı. Aboubakar’ın dolaşımları da ses vermedi. Bir kere hariç, o da auta gitti. Quaresma yine hem kendisi, hem re rakiple haşır neşir oluyordu, ki, atılmadığı için şükür etmelidir. 

 

İkinci yarı da yoklamalarla geçerken 63. dakikada Şenol hoca, zaten tam hazır olmadığı belli olan Atiba’yı alarak iki uç adamına döndü. Bu riske girmekti ama maçı da kazanmak gerekiyordu. Beşiktaş, Cenk’in bence normal olarak kaptığı topla dokuzuncu pasta harika bir gol attı. İmza da iki uç adamınındı. Sonra Gökhan Gönül yerini Beck’e bıraktı ki, buna hayırlı sakatlık derler. Necip’le Quaresma da değişine artık Bursaspor’un maçı kurtarma şansı da azaldı derken, sahneye Aboubakar çıkıp işi bitirdi.

 

İşi bitirdi derken, hem maçın sonucu anlatmaya çalıştım, hem de...