Bir kupanın ardından...
Daha 24 saat ancak geçti ve ardında ülke sporu adına çok ama çok önemli bir platform oluşturdu. Evet. Fenerbahçe basketbol takımının Avrupa’nın en büyük kupasını, hem de rakiplerini eze eze yenerek kazanması gerçekten de tarihi bir zaferdir. Bu büyük zafer bizi çok mutlu ederken, bütün dünyaya da “Bir Türk takımı Euroleague’i kazandı” mesajını bırakarak büyük bir ülke propagandası yaptı. Fenerbahçe’nin ünlü koçu Obradovic ve oyuncularını yürekten kutluyorum. Ve de diyorum ki, bu büyük başarı elde edilirken keşke bir iki Türk basketbolcusunun ciddi katkısı bulunabilseydi. Dünü büyük heyecanla tekrar tekrar yaşarken, geleceğe de umutla bakmanın şart olduğunu vurgulamak istedim. Hatırlarsanız, ben Fenerbahçe’nin bu büyük kupanın bir numaralı favorisi olduğunu geçtiğimiz yılın Ekim ayından beri yazıp söylüyorum. Zaman zaman da bu yüzden gırgıra bile alındığımı söyleyebilirim. Şimdi ben kazandım. Ama bütün sıkıntım Milli Takım’ın önümüzdeki Ağustos ayında ne yapabileceğidir.
Peki, sır nerede? Fenerbahçe takımında Udoh, Vesely ve genç Ahmet dışında bütün oyuncular dışarıdan büyük oranla şut sokabiliyorlar. Siz içerideki önemli oyuncularınızla rakibi o malum bölgeye tıkıp, dışarıda en akılcı biçimde top gezdirirseniz ve bunun sonunda da topu eline alan üçlük sokarsa sizi bu kıtada yenecek takım pek çıkmaz. Haaa Fenerbahçe hiç mi yenilmedi? Tabii ki yenildi. Eh, bazı hocalar sırrı keşfettiler, bazen uzunlardan biri oynamadı, bazen de atanlardan bazıları...
Bu takımın bir de koçu var ki aman aman... En küçük bir hatayı, aradaki fark lehine olsa bile affetmiyor. Her oyuncusuna her hareketini ciddi şekilde analiz ederek kulak çekiyor. Oyun içinde hiç mi hiç heyecanını kaybetmiyor. Parkede topu eline alanın ilk aklına gelen Obradovic acaba ne der sorusudur.
Şimdi asıl yere gelelim... Fenerbahçe’de Obradovic gibi bir koç olduğundan başta malum kişi olmak üzere kimse takıma karışamıyor. Kimse şunu oynat, bu şöyle yapıyor, diğeri böyle yapıyor diyemiyor. Hoca ve oyuncuları el ele, kol kola yürüyüp gidiyorlar. Ben de şimdiden acaba diyorum ve de sıkılıp duruyorum; bu Obradovic’i böyle översek sonu gelir mi?
VE FUTBOL
Trabzonspor’la Başakşehirspor bence müthiş tempolu ve hareketli bir oyun sergilediler. Sonuç mu? Golsüz beraberlik... Ama bazı maçlar vardır ki, onları heyecanla, dikkatle izlemek için gol aranmaz... Bu sonuçla Başakşehirspor matematik olarak ikinciliği garantiledi. Trabzonspor ise beşinciliği tehlikeye soktu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.