Zaferin de Şartları Vardır
Bu yazımızı lütfen önceki iki yazımızla beraber düşünelim. Orada yazdıklarımızı bir mukaddime sayalım. Kendimizi, sistemi, hayatı ve imtihanı öyle değerlendirelim.
Kendimize “Müslüman” diyorsak çaresi yok, mutlaka birlik ve beraberlik içinde, kardeşlik şuuruyla hak ve vazifelerimize yöneliyiz. Elle gelen düğün bayram derler. Musibet umumileşirse hafiflermiş. Bizler de acımızı, kederimizi paylaşalım. Birbirimize karşı fedakâr ve diyergam olalım. Neşe ve sevincimizi paylaşalım. Dinimize ve insanımıza hizmetlerimizi artıralım. Yardım ve desteklerimizi esirgemeyelim birbirimizden. Böylece Rabbimizi razı edelim.
O zaman Allah Teala’nın zaferi bizimle olacaktır. Zafer onun katındadır ve dilediğine verir. Elbette zaferin de şartları vardır. Biz onları “Cihat Ve Zafer Şartları” kitabımızda enine boyuna yazmıştık, lütfen okuyalım, araştıralım, azim ve karar verelim. İşte biz bu şartları yerine getirme adına bir adım atarsak, Allah Teala bize iki adım atacaktır. Biz ona yürüyerek gidersek, o bize koşarak gelecektir. O yüzden umutlu olmalıyız. Hayırlı akıbet daima muttakilerindir. Sizlere umut aşılayacak üç ayet ile konuyu bitirelim.
“Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, (bilin ki) Allah onların yerine öyle bir topluluk getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler. Onlar mü’minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı güçlü ve onurludurlar. Allah yolunda cihad ederler. (Bu yolda) hiçbir kınayıcının kınamasından da korkmazlar. İşte bu, Allah’ın bir lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.”(Maide, 54)
“Allah, içinizden, iman edip de salih ameller işleyenlere, kendilerinden önce geçenleri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına, onlar için hoşnut ve razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaadde bulunmuştur. Onlar bana kulluk eder ve bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Artık bundan sonra kimler inkâr ederse, işte onlar fasıkların ta kendileridir.”( Nur, 55.)
“İşte (zafer veya iyi kötü) günleri insanlar arasında (böyle) döndürür dururuz. (Bazen bir topluma iyi ya da kötü günler gösteririz, bazen öbürüne.) Allah, sizden iman edenleri ayırt etmek, sizden şahitler edinmek için böyle yapar. Allah, zalimleri sevmez.”( Al-i İmran, 140.)
Sıra bizde kardeşlerim. Zafer şimdi bize gülüyor. Batı küfrün temsilcisi olarak batıyor. Bütün felsefeleri çürüdü, bütün sömürüleri nefrete dönüştü, medeniyetlerine kimse inanmıyor. Kendileri dahi yaşadıklarından tiksiniyor. Alkol, uyuşturucu, fuhuş,oyun ve eğlenceler, yetmedi intiharlar bir kaçıştır hayattan.
Sıra bizde. Ama bir şartla, İslam’ı iyi bilme ve yaşama ile ona ashap olma, ona sahip çıkan arkadaş olma. Onun güzelliğini yaşayarak gösterme insanlığa.
Gerisi lafı güzaf. Karar vermek gerek, var mıyız?