Halil Mert

Halil Mert

15 Temmuz.. “Safları Sıklaştırın!”

15 Temmuz.. “Safları Sıklaştırın!”

Çok sebebi var 15 Temmuz Sürecinin..

         Tüm suç düşmanlarımızda mı?

         Elbette hayır! Çünkü suçun çoğu bizde..

         Adam 1950’li yıllarda Kasım Gülek ile başlamış işbirlikçiliğine. Malum cenaze namazını da kendisi kıldırdı yıllar sonra. 1960’larda CIA ve Özel Harp Dairesi ile (ki o zamanlar maaşlar ve harcamaları ABD tarafından yapılıyordu.) ilişkiye geçmiş. Graham Fuller, CIA vb. ile doğrudan çalışmış, Komünizmle Mücadele derneklerinde kol kola olmuşlar.

         12 Eylül’de korunmuş bu ihanet, insanlarımız idam edilirken..

         28 Şubatta iç içe imiş meğer. İstihbaratçı polisleri planlamış birçok şeyi. Mesela TV’lerdeki Müslim-Fadime görüntülerini hatırlayın. Hani medya ile basılmışlardı. Bir sakallı meczup donunu topluyor, başörtülü bir yosma sözde duvar dibinde ağlıyordu. Bu sahne FETÖ’cü polis şeflerinin işiydi. Şimdi hepsi tutuklu. Bu dönemde dindar başlayan tüm mensuplarını özellikle asker, polis, hakim, savcı, vali, kaymakam gibi seküler ve yavşak yaptılar..

         Ergenekon Sürecinde TSK başta olmak üzere devleti yıprattılar.

         17-25 Aralık İhaneti aslında ilk darbe girişimiydi. Zannetmeyin ki iktidara darbe! Hayır.. Devletimizi bitirmekti hedef. Maksat kaos ve istikrarsızlık değil mi?

         Son olarak 15 Temmuz İhaneti.

         Kontrollü darbe diyenler ahlaksızdır. İhanete çanak tutmakta ve doğrudan destek vermektedirler. Müspet cephenin avukatları yalakalık yerine yasal yollardan bu adamlarla mücadele yolunu seçmelidir. Bakın sol kesimlere.. Bir kaşık suda fırtına çıkartıyorlar değil mi? Geçmişte FETÖ’cüler de öyle değil miydi?

         İktidar da geçmişte sanki varlığını onlara borçlu gibi davranıyordu.

         Milletimiz sağolsun…

         Cumhurbaşkanımızı yalnız bırakmadı, yarı yolda bırakmadı. Bu manada MHP ve Devlet Bahçeli’nin de hakkı ödenmez.

         Sosyal medyada dolaşan bir metni biraz genişleterek sizinle paylaşıyorum.

         “Kim var?" denmeden "Ben varım.. Vatanım, Milletim, Dinim, Devletim, Bayrağım için canım feda.." diyerek en öne atılan Yurdumun yiğit insanlarına. . .

         Türk, Kürt, Alevi, Sünni, Çerkez, Boşnak vd. demeden Albayrak'ın altında buluşan halkıma..

         Tankın egzozuna tişört tıkayan abiye,

         Kamyonuyla adam taşıyan ablaya,

         Mahsulünü yakıp uçaklara engel olan amcaya,

         Oyuncak kamyona bayrak takan kardeşime,

         Tankı motosikletle kovalayan arkadaşıma,

         Terlikle tanka vuran teyzeye,

         Çatıdan jete atlamaya çalışan gençlere,

         Jete ıslık çalıp "Gelin lan buraya" diyen yiğide,

         Tank kapağını taş motoruyla kesen ustaya,

         Tanktan çıkardığı askere sarılan polise,

         Jetler kalkamasın diye depolarını boşaltan Pilota,

         Kamyonları, tırları kışla kapısına çeken şöföre,

         Meydanlarda Duâ eden Hacıya,

         Evinde gözyaşı döken bacıya,

         Vurulan bacağını kemerle boğan dayıya,

         Vatanı için canını veren Şehidime..

         Yüreği vatan sevgisi ile dolu olan herkese....

         SELAM OLSUN..

         Ne mutlu birlik olana. .

         Ne mutlu Vatanım diyene. .

         Ne mutlu Milleti için ömür verene…”

 

         Ey Büyük Milletim. Ümmet-i Muhammed’in ümidi sensin. Sen, Türk, Kürt, Alevi, Sünni, Şii, Arap, Çerkez, Boşnak, Arnavut vd. demeden ümidsin. Sen lokomotifsin. 1961 yılında Zindandan seslenen yiğit adamı dinle..

“Ana rahmi zâhir, şu bizim koğuş;

Karanlığında nur, yeniden doğuş...

Sesler duymaktayım: Davran ve boğuş!

Sen bir devsin, yükü ağırdır devin!

Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin!

 

Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte!

Ölsek de sevinin, eve dönsek de!

Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!

Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!

Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!”        

         Geleceğimiz aydınlık, ancak işimiz zor, yükümüz ağırdır. Çünkü topraklarımız dünyanın gözbebeğindedir. Çünkü iman cephesinin en yüksek kalesiyiz. Çünkü 1000 yıldır öncüyüz. 500 yıldır halifeyiz. 15 Temmuz’u çok iyi bir zamanda yaşadık. İyi ve kararlı bir siyasi liderimiz var. O’na destek olan halkımız ve cephemiz var. Ekonomimiz iyi, daha da iyiye gidiyor. Ordumuz güçlü. Emniyetimiz dirençli.. Hamdolsun bu güne. Düşünün 1990’lı yıllarda yapsalardı bu ihanet kalkışmasını?..        

         Ey Milletim.

         Devlet de senin, Ordu da senin, Polis de senin. Çünkü hepsi de sensin. Sen 15 Temmuz’da taşıdığın o büyük ruhu, imanı ve direnci koru, şuuru koru.. Bil ki Allah daima seninle olacaktır.

         Hürmetle, 15 Temmuz Diriliş Günü kutlu olsun.

         Son olarak, bu FETÖ’cü namussuzlardan aşırı giden bir kaçını indirecek yiğitler olsa bunlar yurt dışında bu kadar kıç gezdiremez. Cezaevinden yargılamaya hala şımarıklıkla gelen şerefsizlerin ailelerinin kapılarını birkaç serdengeçti çalıp “hayırdır!” dese bu korkak kansızlar sus-pus olurlar.

         Milletimin cesaret ve yürekliliğine olan inancım tamdır. Elbet büyük düşünen evlatları vardır. 15 Temmuz’da nasıl emir beklemeksizin gereğini yaptılarsa yine yaparlar. Bu yiğit ve imanlı insanları muhabbetle ve saygı ile kucaklıyorum. Kucaklıyoruz. Kucaklayacağız..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halil Mert Arşivi