Terim ve Başakşehirspor...
Çarşamba günü öğlen saatlerinde bizim emekliler topluluğunda akşamki Başakşehirspor maçı ne olur tartışması, muhabbeti yaşanırken güm diye bir haber patladı. Fatih Terim ile Futbol Federasyonu, güya, karşılıklı oturup vedalaşmışlar. Bomba idi bu haber. Ancak ne var ki bendeniz bu haberin oluşumunun aslında hazırlanın bir senaryoya dayanmış olabileceğini bu sütunlarda günler önce yazmıştım.
Açalım mı? Hatırlarsanız günler önce veya aylar önce Rıdvan Dilmen’in federasyon başkanlığına hazırlandığı şeklinde haber çıkmıştı. Ve de doğal olarak büyük tepki ile karşılanmıştı. Bunun üzerine senaryonun bu kısma derhal boş bırakılarak diğer bölümlerinin oynanmasına karar kılındı. Neydi o bölüm? Söylentilere ve sızan bilgilere göre, Terim gidecek, yerine Aykut Kocaman gelecek. Oğuz Çetin menajer olacak. Rüştü Rençber ile İlker Yağcıoğlu da her hangi bir milli görevde yer alacaklardı. Federasyon başkanlığında ise bu durumda şimdilik bir değişiklik yapılmayacaktı. Nasılsa Demirören başkan iyi adamdı, idare edilirdi. Üstelik neme lazım düşüncesi ile iki adet gazetesi de yok muydu? Yani kısasa kısas yapabilirdi.
Yine neler yazmıştım 17 Temmuz›da bu sütunlarda... Arda Turan›ın affı çok yakındır demiştim. Neye dayanarak mı? İşte bu sızan bilgilere ve hazırlandığı söylenen senaryonun bir başka sahnesine göre... Neyse, biz işimize bakalım. Milli maçlar kapıda. Haaa burada bir sorun olur diyenler de var senaryo için. Aykut Kocaman Fenerbahçe’nin hocasıdır nasıl olur kabilinden... Eh, Tanyeviç nasıl hem Fenerbahçe’nin, hem de milli takımın koçluğunu yaptıysa öyle olur... Ufuk Sarıca’nın hem Basketbol milli takımı, hem de Beşiktaş teknik adamlığına ses çıkartılmadıysa, öyle olur... Ergin Ataman’ın hem Galatasaray, hem milli takım koçluğuna isyan edilmiş ve bendeniz de bu çifte standardı eleştirdiğim için büyük Türk adaletinin bir bayan hâkiminden ceza almıştım. Yani devam! Burası Türkiye, burada yaşanır tuhaflıkların, garabetin en yüksek mertebeleri...
YAŞASIN BAŞAKŞEHİR!
Maç öncesi yazdığım yazının sanki bir kopyası oynandı Belçika›da... Bizim Başakşehirspor maçın başlarından hatları arasını iyi kapatamadı ve çabuk hızlı çıkan rakibinin kontralarından, hoş bir duran toptu ama iki gol yedi. Sonrasında toparlandılar. Bloklar birbirine yanaşarak oynamaya başladı hem hücumda, hem de savunmada... Teknik kapasitesi müthiş yükselmiş bizim temsilci öylesine tek ama uzun mesafeli paslar yaptı ki, Brugge şaşırdı kaldı ve üç gol atıp ama, ne goller, maçı lehimize çevirirken, yine duran toptan bir gol yiyip rövanşa her şeye rağmen hiç de fena bir skor taşımadık. Ben bu maçta bir Adebayor izledim ki sormayın... Bütün atak girişimlerinde en öne veya orta alana, hatta kenarlara yaklaşıp oyunu paylaşan son zamanlarda böyle bir son uç adamı görmedim. Helal olsun! Aklıma çuvalla para ödenip alınan ünlü isimler geldi de... Mossoro öyle iki gol attı ki, giderek ciddi bir futbol takımı haline gelen kadroda makas yememek için sanki... Emre malum; büyük şef... Mahmut da dedi ki Gökhan İnler’e, biraz daha oturursun burada... Savunma başlarda sallandı ama sonra toparlandı. Ancak ne var ki bendeniz kaleci Volkan›da henüz bir hazırlık hali göremedim.
Sonuçta bir Avrupa Kupası maçında deplasmanda 3-3 umutları tavana vurduracak bir sonuç... Yine de dikkatli olmak gerekir. Futbol bu, ancak ne var ki, bu Başakşehirspor’un bu sezon da bizim ligde en üst sıraya oynayabileceği açık ve net ortadadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.