Türkiye Süper Kupası’nı kazanmak adına sahaya lig şampiyonu ile kupa şampiyonu çıkıyorlar. Stat; yepyeni, gıcırgıcır, Samsun’da... Oh ne güzel; tribünler dolu... Yani futbola meraklılar var bu gece... Maç öncesi gösteriler harika... VİP tribününde kimler yok ki... Bir tek Sayın Cumhurbaşkanı eksik... Sahada kimler mi var? Pepe var... Hani şu Real Madrid gibi dünyanın en büyük futbol firmasında 10 sene oynamış değer... Kenarda Negredo oturuyor, hani şu ünlü santrfor... Bunlar yeniler... Karşıda ise bence bizim ligin en iyi orta alan oyuncularından Traore de var. Eh, bu işin sonunda sezonun üç kupasından en sonuncusu kazanılacak. Yani değerlerle dolu bir maç...

O da ne? Sahaya patlayıcı ve yanıcı madde yağmuru var. Her yer duman içinde... Yani ciğerleri açılmış, solunumu artmış sporcular var… Tribünler karmakarışık oluveriyor anında... Birbirine dalanlar, saldıranlar... Yanıcı ve patlayıcı madde yağmurunda bir adım geri gidiş yok... Hatta öylesine ki, tribünlerin içi de yanıcı madde ile kıpkırmızı ve duman içinde... Oralarda çoluk çocuk yok mu? Bitti mi? Hayır! Ya maç sonrası, ya atılan goller sonrası? Sahaya inmeyene enayi diyorlar herhalde... Yahu oralarda hiç mi güvenlik önlemi yok? Konyaspor-Başakşehirspor maçında ve sonrasında aynı sahnelere tanık olmuştuk. Acaba organizasyonu üstlenen şehrin güvenlik sorumluları kasten mi serbest bırakıyor bunları? Sizin aklınıza ne geliyor? Yanıcı ve patlayıcı maddeler kapı girişinde kontrolden nasıl geçiyor acaba? Kupa finalinde oruç açacağız diye ekmek arası yapmışlardı. Bu defakiler de akşam yemeği olarak mı geçti acaba? Bu nasıl bir ülke yahu? Yanılmıyorsam olağanüstü hal vardı be! Bu nasıl bir olağanüstü hal böyle? Yoksa maçların oynandığı statlarda geçerli değil mi? Yahu Sayın Vali, Sayın Emniyet Müdürü; adam sustalı ile sahaya dalıyor. Quaresma’yı şişlese acaba şu günlerdeki Avrupa imajımız ne olur ki? Sen hakem Aydınus; tatil edip gitsene maçı... Tekrar ettirsinler veya durdurulduğu yerden yeniden başlatırken bu medeniyet yoksunu, reziller sürüsü, insanlık dışı yaratıklar olmasın, ne yazık ki, ne ayıp ki, maç seyircisiz oynansın.

Bitti mi? Hayır! Sen ey federasyon; ne zaman bu gibi çağ dışı gelişen olaylarla ilgili net ve sert tedbirler alacaksın? Hakemlerinin marifeti olarak mı görüyorsun bu koşullarda maçın devamı? Lucescu acaba ne dedi bu görüntüler sonrası?

Evet, değerli okurlar; Konyaspor’un bir büyük başarısı daha ne yazık ki tribündeki gayri medeni reziller tarafından gölgelendi. Bu kulübün sevgili dostum olan başkanı Ahmet için üzülüyorum. Acaba kendisi ne gibi önlemler düşünüyor? Beşiktaş’ın Samsun’daki veya başka illerden taşınan taraftarı hangi kafaya hizmet ediyor? İster misiniz; pazar günü oynanacak ilk lig maçı için seyircisiz cezası patlasın! Ben basketbola bu yüzden bayılıyorum. Benzerini bırakın, yüzde ellisi bile olsa, hakem üç ikazdan sonra tribünleri boşalttırıyor. Ve maç sessiz sedasız devam ediyor. Ardından da sebep olanlara ceza geliyor. Siz futbolda bunu ne zaman uygulayacaksınız? Tamam, basketbolda azami on bin seyirci var, olsun, futboldaki 30 bini temizlemek de en az onun kadar kolaydır. Yeter ki, yürek ve disiplin olsun!

Maç mı? Talisca’sız Beşiktaş hücumda çok etkisiz idi. Orta alan ön taraf ilişkileri yetersiz idi. Pepe gibi bir usta, adamı çapraza yönlendireceğine içeri bırakıp penaltı yaptı. Caner, Caner olarak dönüyor, bence Beşiktaş’ın bu maçtaki en büyük kazancı... Konyaspor’da Fofana iş yapar. Traore çok katkıda bulunur. Mustafa Reşit Akçay hoca eski takımındaki gibi UEFA Avrupa ligi tahribatını bir daha yaşamaz sanırım. Bu maçın futbolunu yazmak içimden hiç gelmedi, kusura bakmayınız!