Denizli ve sistemi
Dün Ankara 19 Mayıs Stadı'nda tempolu, pozisyonlu, seyir zevki yüksek bir maç izledik. Mustafa Denizli, Gençlerbirliği karşısında hem sistem hem de oyuncuların görev yerleri değişikliğiyle ilk maçına çıktı. 3'lü defans, Delgado ikinci ön libero, Tello ilerde Holosko ile birlikte hem kanatlara açılan hem de içe kat eden ofansif anlayışta. Beşiktaş maça arzulu ve tempolu başladı. Hazırlanışı ve yapılışıyla güzel bir Tello golüyle erken bir skor avantajı yakaladı. Ardından kısa süre içerisinde rakip kaleci ve defans hatalarıyla iki gol daha buldu. Bu beklenmeyen erken farklı skor avantajı takıma moral depoladı. Ancak devre ortasından sonra durğunluk dönemi başladı. Koşan bir ekip olan Gençlerbirliği neticeyi kabullenmeyen bir anlayışla bütün riskleri alıp arka arkaya Beşiktaş'ın üstüne gitmeye başladı. Bu durumda Beşiktaş oyunu geride kabul edip öncelikle karşılayan takım konumuna geçti. Bu tablo da son derece doğaldı. İkinci devreye yine G.Birliği süratli başladı. Beşiktaş kontra atağa dönük aynı taktik anlayışı devam ettiriyordu. Ancak geniş alanda Holosko'dan beklenen etkili driplinkler gelmedi, çünkü Holosko çok kötü günündeydi. Tello da oyundan düşünce bütün yük Nobre'ye kaldı. Yoğun rakip baskısı altında arka arkaya kale önü tehlikeleri meydana geldi. Fark penaltı golüyle ikiye indi. Bu arada Denizli'nin yaptığı oyuncu değişikliği hamleleri ve çok efor sarfeden Gençlerbirliği'nin yorulmasıyla oyun dengelendi. Ve sonuçta da Beşiktaş 3 puanı kazandı. Ancak bu yeni 3'lü defans sistemiyle ilerleyen haftalarda ne gibi saha içi görüntüleri ortaya çıkacağı çok bilinmeyenli denklem.
KIRMIZI KARTI GÖSTEREMEDİ
Gençlerbirliği cephesinde değişen bir şey yok. Fizik kondisyon iyi, mücadele çok iyi ama hücum organizasyonlarında her zamanki gibi plan program yok. Ne yazık ki üst düzey hakemlerimiz daha büyük takımların maçlarını yönetirken baskı altına girmekten vazgeçemiyorlar. Üzülmez'in yaptığı penaltıda bariz gol şansı var. Çok açık bir kırmızı kart ya da en az bir sarı... Daha önceden de sarı kartı olduğundan Üzülmez yine ihraç edilecek. Ama Abitoğlu 3 farklı skora rağmen bu cesareti gösteremiyor. Bunun adı da hakemlik değil eyyamcılık.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.