GALATASARAY’IN neredeyse tepeden tırnağa yenilediği takımı ligdeki üçüncü maçını da yine farklı kazandı. Neredeyse yenilediği diyorum, çünkü Serdar’ı da sayarsak yedi oyuncu var takımda yeni olarak... Bunların üçü savunmada, bir başka üçü orta alanda ve önde de Gomis... Buna karşılık Samet Aybaba’nın Sivasspor’u maçı üç farklı kaybetmesine rağmen hiç de öyle yemlik bir takım gibi durmadı sahada... Savunmada Matias, kaleci Rochet ve santrfor Kone dikkat çeken yabancılar oldu. Hele hele 24 yaşında olduğu söylenen kaleci Rochet acaba bizim büyüklerin dikkatinden nasıl kaçtı diyesi geliyor insanın...

Sahaya geçelim mi? Galatasaray maçın başlama düdüğü ile birlikte geriye doğru son iki maçta dikkatimizi çeken pres ve öne doğru çabuk oyunla patladı. Buna karşılık Sivasspor telaşlanmadan toparlanıp kontraya çıkmayı denedi. Zaman zaman başarılı da oldu. Ancak 40. dakikaya kadar. Bu dakikada kornerden gelen topu Serdar kafayla indirdi, bir son hamle Gomis’ten geldi ve son maçların amansız takipçisi Tolga golü yaptı. Acaba ikinci yarıya girerken atılan bu gol rakibi bitirmiş miydi?

Hayır. Sivasspor aynı oyunu düzenini bozmadan oynamaya devam eder gibi oldu. Derken aynı Tolga savunmadan dönen topu ayarladı ve kaleye gönderdi. Köşeye giden topa Rochet uçtu ama gole mani olamadı. İşte bu golden sonra Sivasspor Teknik Direktörü Samet Aybaba, sahaya üç adet yerli oyuncu sürüp, üç adet yabancıyı kenara aldı. Acaba maç nasıl olsa gitti bu yabancılar yıpranmasın mı dedi, yoksa onlardan bir şey olmayacak ben yerlilere döneyim mi dedi. Şayet ikinci şık ise Samet hoca yanlış adrese uğramıştır. Neyse, bu ikinci gol takımı rahatlatmış, Sivasspor’un dengesini bozmuş olduğundan Tudor Tolga-Selçuk’la başladığı neredeyse statik hale gelen değişikliklerle Belhanda’yla Yasin’i, Gomis’le de Eren’i değiştirdi. Bu arada penaltı da olmuş ve maç bitmişti. Bu arada Tudor’a sormak gerekir; sahaya sürdüğünüz ilk on bir statik, tamam da, değişiklikler neden öyle? Bu Yasin’den hâlâ yararlanmayı mı düşünüyorsunuz? Gomis çıkarken size ne söyledi? Bence dedik ki, “Ne alıyorsun be, bitime daha uzatmayla birlikte 7-8 dakika var. İki tane daha atabilirim. Neden buna engel oluyorsun...” Bilmem anlatabildim mi? Ya Eren ne dedi? “Yahu Yasin bomboşum be, versene” dediği apaçık idi. Bunlar bu maçtaki Galatasaray bozuklukları idi. Belhanda’nın formsuz oluşu da dikkat çekti. NDaye ise bence en isabetli transfer olarak öne çıktı gene...

Şimdi milli maç arası var... Bakalım Galatasaray’ın bu üç maçlık çıkışı fren mi yiyecek, yoksa daha da beter olarak daha farklı galibiyetlere mi gidecek?