Anlaşmalar.. Yasal haklar… Uluslar arası hukuk.. Gak guk, gak guk..

         Bir önceki yazımda da ifade ettim. Emperyalizm tutumunu değiştirdi. Yeni uygulamanın adı “KEDİ FARE OYUNU”dur.

         Tüm dünya ağız birliği etmişçesine aynı jargon ve yaklaşımlarla tartışıyor sorunları. Maalesef artık komik de oluyor. Çünkü; “Tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan!” komedisine dönüyor. Etrafımız ateş çemberi. Prof. ve Uzman namlı kelli felli adamlar liderlerin beden dilini konuşuyor. Bu ne Allah aşkına? Haa bu arada, alternatifi öneren yok, kritik ve tartışmalı bölgelerden haber alan yok..

         Rahmetli N. Erbakan Hocam “Ey İslam Ülkeleri! Bırakın artık Birleşmiş Milletler’den merhamet dilenmeyi Gelin Türkiye öncülüğünde Yeni bir Dünya kuralım.” Demişti 30 yıl önce.

         Düne kadar birlikte İslam Ordusu kurduğumuzu zannettiğimiz S. Arabistan Kralı, ABD’ne milyarlarca doları peşkeş çekiyor. Katar’a ambargo uyguluyor. Mısır’la kol kola giriyor. Sözde İran’la mezhep savaşı yapıyor, ama Suriye’de Mısır’la beraber rejimi destekliyor. Barzani’ye adam gönderiyor, referandumu desteklediklerini duyuruyor. Kâbe İmamlarından bir dangalakta “Ne mutlu, ABD ile dünyayı yönetiyoruz.” diyor.

         Bu adamlarla bir karış yol yürünmez.

         Ya bölge halkı, ya Devlet-i Aliye’nin yetimleri.. Halk farklı. Halk vefalı. Ülkemiz gibi. Bizde de, maalesef yerel siyasetin tepeden baktığı halkımız kurtardı 15 Temmuz’da geleceğimizi. Tüm Medeniyet Coğrafyası’nda insanımız temiz. Ancak neyi, nasıl, nerede, kimlerle yapacak?

         Bölgemizde İslam Ahali çok temiz ve Türk/Türkiye sevdalısıdır. Kürtler de ırkçılık ve Milliyetçilikten önce dinimiz ve İslam Kardeşliği gelir.

         Lozan’da buraları sonraya bıraktık. Sonraki anlaşmalarda İngilizler referandum sonuçlarından korktukları için bizi aldatarak, iç isyanlarla tehdit ederek anlaşma yaptırdı. Referandum olamadı. Irak’ın toprak bütünlüğü kaybolduğu anda yasal haklarımız gereği Musul’u, Kerkük’ü anayurda katmamız gerekiyor.

         Gelelim Barzani referandumuna..

         Şu anda bölgede referanduma dönük hiçbir hazırlık yok. Ne seçmen belli, ne sandık, ne de yeri.. Buradan da anlaşılan göstermelik 50-100 sandıkla bu işi bitirecekler. Tedbir ne? Yok!..

         Bölge halkı Türkler ve Kürtler başta olmak üzere, Türkiye’ye katılmak istiyorlar. Bölgede 30 yıldır asker ve insan eğitiyoruz. Üslerimiz var. Halk 90 yıl önce yaptırılmayan referandumu hala anlatıyorlar.

         Bölgede bir referandum olduğunda insanlara şunlar önerilmelidir.

Türkiye’ye katılmak istiyorum.

Bağımsız bir devlet istiyorum. (Kürdistan değil.)

Irak’a bağlı kalmak istiyorum.

Bu referandumun tahmini sonucunu söylüyorum, tüm bölge için.

Türkiye’ye katılmak istiyorum. (% 65-75)

Bağımsız bir devlet istiyorum. (%20-25)

Irak’a bağlı kalmak istiyorum. (%5-15)

         Türkiye eğer referandum olacaksa, böyle bir referanduma zorlamalı ve öncesinde de bölge halkını örgütlemelidir. Biz bölge halkı ile neler yapabiliriz MİT başta olmak üzere bunu sorgulamalıyız.

         MHP, Milli meselelerde her manada daha hassas. “Kerkük Türk’tür, Türk kalacak.” Sloganı.. Güzel. Peki ya Erbil, Süleymaniye kimin? İsrail Bayrakları sokaklarına asılmış bir Erbil Kürt mü? “İsrail ve ABD bizim gerçek dostumuzmuş.” diyen biri ne kadar Kürt? 

         İsrail, başta İngiltere olmak üzere düşmanlarımızca bağrımıza sokulmuş bir hançerdir. Bölgeyi parçalayan ve paylaştıran taslağın proje subayları Fransız ve İngiliz Yahudi’sidir. (Sykes ve Picot) Bu arada Batı Ülkeleri’nin referanduma karşıymış havaları sizi yanıltmasın. İngiltere ve ABD var arkasında. Olmasalar uyduları kurdukları devletler, İsrail ve S. Arabistan’ın ne işi var Barzani’nin yanında?

         Ey Büyük Türk Milleti. Ümmetin yiğit öncüsü…

         Türk de sensin, Kürt de sensim, Arap da sen..

         Bölge 800 yıldır senin emrinde yaşadı.

         Dindar Kürt kardeşin şaşırmayacaktır. Emperyalizm seni de onları da aldatamasın.

         PKK/PYD; Kürt değildir. Barzani bölgede sadece bir aşiretin lideridir. Böyle olması tüm aşiretinin kendisi ile hareket edeceği anlamına gelmez.

         Emperyalizmin oyunları görülmelidir. Bir din adamının ülkesi ve halkı fare gibi ABD’nin pençelerinin altında eziliyorken, “ABD ile dünyayı yönetiyoruz.” demesi eblehlikle değil, doğrudan ihanet ve namussuzlukla izah edilebilir.

         Sözün özü; bölgede referandumu Türkiye yaptırmalıdır ve yönetmelidir. Halk geleceğinin seçimini Türkiye’nin soruları ile yapmalıdır.

         Soru net; bölgeniz gelecekte nasıl şekillensin?

Türkiye’ye katılsın

Bağımsız olsun.

Irak’a bağlı kalsın.

Devamı başta Balkanlar olmak üzere birçok çevre coğrafya için de gerçek çözümdür. Hatta Libya için bile…