GALATASARAY ’A geldiği ve takımı ilk maça çıkardığı gün bu Todur’un bir palavra teknik adam olduğunu bu sütunlarda da yazdım, ekranlardan bağıra bağıra dile getirdim. Çünkü takımı hiç de alışık olmadığı üçlü savunma ile oynatmıştı. Sonra devamla sezon bitti. Ve yeni sezonda Galatasaray yönetimi adeta kendini kandırırcasına sözleşme yenileyip, üstüne üstelik de yığınla isimli oyuncu aldı. Bunların çoğu kendi takımlarında artık istenmeyen, hangi sebeple bilinmez, isimlerdi. Bu Galatasaray’ın herkesi aldatan ama bana işlemeyen 9 haftalık yenilmezlik tablosunun yansıması idi. Ağırlıklı olarak teknik yapısı yüksek ama baskıdan hoşlanmayan ve bu yüzden de oyundan çabuk kopan oyuncularının takımı artık Galatasaray... Karabükspor Arena’da bunu anlatmıştı ülkedeki bütün takımların hocalarına... İşte o maçtan bu yana ilk defa Rıza hocaTrabzonspor takımını öyle bir programlamıştı ki Galatasaray’ın üzerine... Hiç bir teknik adam topla mesafe kat edemeyecek, ancak ağırlıklı olarak yan pasa başvuracaktı. Böylece kalede tehlike görmek zorlaşacak kazanılacak toplarla da alan genişletilerek Galatasaray kalesine korku salınacaktı.

Öyle de oldu... Özellikle Yusuf neredeyse istediği gibi oyunu genişletip açtı. Dripling yaptı, adam geçti ve bu defa benim çok eleştirdiğim bir işi yapmadı. O da aklına geldiği anlarda şut atmadı, arkadaşlarına pas dağıttı. Attığı tek şut da gol oldu. Galatasaray takımı neredeyse bir 75 dakika süren Trabzonspor baskısı diyelim, aslında her rakibe mümkün olduğunca yakın oynayıp görgü alanı daraltmak idi bu, nefes alamadı. Bana kimse söyleyemez ki Galatasaray’ın attığı gol dışında tek bir pozisyonunu bile... Peki, Tudor ne yaptı? Feghouli de sık sık içeri girdiğinden ileride kanatsız oynadı Galatasaray… Eh, Tolga da bir kanat oyuncusu olmadığına. Trabzonspor karşısında Galatasaray kanatsız bir uçak olarak sizce uçabilir miydi? Buna karşılık Trabzonspor’da Rıza özellikle iki arka beki oyuna fazla itmedi. Tandemin oyuncuları önce kıyafet meraklısı Gomis ’ı bloke ettiler, sonra da Eren’i... Okay ve Onazi mümkün olduğunca ayağa oynamaya gayret edip az top kaybetme işi gerçekleştirdiler. Olcay’ın oyundan atılışından sonra da Rıza hoca Bero’ya kanat değiştirtti, sonra da Abdülkadir’i alarak ilerideki top tutma işini halletti. 
Trabzonspor’un geçen hafta kaybetmiş olmasına şunu demiş ve yazmıştım: Rıza hoca ile takım topluca oynamayı benimsemiş. Hem hücumda, özellikle de defansta çoğalma sağlanmaya başlanmış. Bu iyi bir işarettir. İşte bu maçta ortaya çıktı gerçek...
Galatasaray mı ?Rijkaard döneminde beş maçta beş galibiyet almışlardı. O günlerde Rıdvan Dilmen, lig bitti, biz ikinciye bakalım dediğinde bendeniz bu takım en iyi sekizinci olur demiştim. Öyle de olmuştu. Şimdi mi? Devre bitmeden sanki yakalanıp geçilir galiba...