Beşiktaş , Monaco’yu yenemedi ama bence gruptan, hem de büyük bir aksilik olmazsa, birinci olarak ayrıldı... Çünkü temsilcimize son iki maçta birer beraberlik bile yetecektir. Tabii ki oyunu katı bir şekilde böyle birer puana planlamamak kaydıyla...

Son Alanyaspor lig maçından sonra bu sütunlarda yazdığım yazıyı hatırlarsanız, orada Beşiktaş’ın en ideal kadrosunda artık hem Talisca ’nın, hem de Oğuzhan’ın oynamalarının mümkün olamayacağına değinmiştim. Şenol Güneş hocayı da bu konuda uyarmıştım. Baktım Monaco maçına Beşiktaş, Talisca’yı kulübede bırakarak çıkıyordu. Böylece Atiba, Tolgay’ın korumasında eskiye dönük oyunlarından birini sergileyebilirdi. Kadro doğruydu. Çünkü Monaco her ne kadar kriz yaşıyorsa da, çabuk ve atletik yapılı oyunculara sahipti. Bu, kontraya çok tehlikeli çıkabilecekleri anlamı taşıyordu. Şenol hoca da maçtan önce de değindiği gibi bu maçı en azından yenilmeden kapatmak isteğinde idi.

Quaresma’nın taşıdığı toplarla fırsatlar yakalanırken, Monaco defansının yerinde müdahaleleri gole engel oldu diyebiliriz tüm ilk yarı boyunca... Babel’le Adriano’nun ortaklığında gelen ataklarda ise çok ciddi orta alan katkısı yoktu. Göbekten ise Cenk’le bir türlü uyum sağlanamadı diyebiliriz. Ama Beşiktaş, o muhteşem seyircisine her an gol sevinci yaşatabilecek kadar oynuyordu.

Burada paragraf yaptım dikkat ederseniz. Sebebi de şudur: Savunma oyuncularının veya o pozisyona girmiş başka oyuncuların, pres altında iken, veya rakibin kalabalık kaldığı onlarda ayağa pas fiyakasının pahalıya mal olduğu gerçeğidir. Bakınız Beşiktaş’ın yediği ilk gole... Adriano topu rakibinin üzerinden aşırtıp, pas yapmaya kalkışınca gol yendi. Başta spor medyasının sağlam temeli olmadan atanlarının önü sürdüğü, birçok teknik adamın da desteklediği gibi, ne yapıp ayağa oynayarak çıkmak her koşulda mümkün değildir. Hele hele rakip henüz sizin kalenizin önünden tamamen ayrılmadıysa... Aynı yüksek deneyimli oyuncu bu hatayı ilk yarının ortalarında da yaptı da, rakip yararlanamadı.

Sonra mı? Rakibin savunmasını dağıtan Quaresma’yı dağıttılar ceza alanı içinde, çalınan penaltıyı da Cenk ağlara takarak, bence Beşiktaş’ı, hem de lider olarak üst tura taşıdı. Ancak Tosiç, Atiba ve Tolgay’ın sakatlanarak sahayı terk etmeleri, korkum odur ki, bundan sonraki maçlarda eksikleri olursa, sıkıntı çıkacağıdır. Buna bizim lig de dâhildir.

Şimdi düşünebiliyor musunuz; Beşiktaş, Şenol Güneş’le iki sezon üst üste şampiyon olduktan sonra, bir de Şampiyonlar Ligi ’nde puan rekoru kırarak gruptan çıkacak... Bol avro kazancı bir kenarda, ülke futboluna puan yardımı bir başka kenarda... Neymiş efendim; Şenol Hoca da hoca mıymış... Korkakmış... Haa hataları yok mu? Tabii ki var! Hatasız olmak sadece Allah’ı aittir... Siz şöyle bir kafanızı kaldırıp etrafınıza baksanıza otoriteler, ne hocalar var tonla transfer yapıp, tonla para alarak takımlarını bir adım öteye bile taşıyamayan...