YANLIŞ hatırlamıyorsam bundan üç hafta önce Beşiktaşyorumumu yaparken bir meseleye değinmiştim. O da şuydu: Şenol hoca takımı kurarken, şayet arızalı veya cezalı yoksa orta alanda ya Talisca ’yı, ya da Oğuzhan’ı oynatmalıdır. Diğer iki oyuncu da Tolgay’laAtiba olmalıdır... Bu formüldeki sırrı da şöyle dile getirmeye çalışmıştım: Yaşı giderek ilerleyen Atiba’nın o bildiğimiz karşılama, rakibi bozma özelliklerini eskisi gibi kullanması için yanına mutlaka defans gücü de olan bir eleman gereklidir. Lüks futbolda hiç bir zaman başarı formülü olamamıştır. Hele hele günümüzde...

İşte Beşiktaş, ligin yeni kurulmasına rağmen iyi işler yapan takımı Göztepe ’ye benim önerdiğim yapı ile çıktı. Ve önemli bir durum dikkatimi çekti. Oyunun ilk bölümlerinde, neredeyse bir yarım saat Beşiktaş kendi yarı alanında bir pas manzumesi yaptı adeta... Bir defasında 12 pası geçtiler, gerisini saymaktan usandım. Bu aynı zamanda Monaco maçının stresi ve yorgunluğu gücü ekonomik olarak kullanma planı idi. Çünkü Göztepe yeni bir takım olmasına rağmen iyi hücum organize ediyor ve ligin tepesine doğru hamle yapabiliyordu. Daha 7. dakikada atılan harika gol de bu planın işlemesinde, bu plana sadık kalınmasında rol oynadı hiç kuşkusuz... Bu arada kaleci Fabri’nin üç harika kurtarışı da formülün işlemesinde yardımcı oldu, Zaten ne demişler eskiler; atanla tutan varsa, gerisini merak etme sen...

İkinci yarı da Babel’in akıl ve ustalık kokan golüyle başlayınca Beşiktaş rahatladı... Göztepe ise zorunlu olarak daha bir saldırgan oldu. Hemen altı dakika sonra yine birfutbol sanatı sergileyen üçüncü gol geldi. Babel’le başlayıp Talisca ile Cenk’e uzanan topu bu futbolcu ağlara yolluyordu. Şenol hoca da maçın bittiğine inandı ki, hafif arızalı Gökhan Gönül’ü alıp yerine tombik Medel’i sahaya sürdü ve Beşiktaş’ın sağ kanadı SOS vermeye başladı. Nitekim durum hemen 3-1 oldu. Sonrasında her hangi bir kazaya mahal vermemek adına Talisca yerini sigorta adam Necip’e bıraktı. Bu maçın en kötü Beşiktaşlısı kimdi diye soracak olursanız, son maçların en iyisi Quaresma idi. O da 88. dakikada Negredo ile değişti. Bu arada Göztepe’ne en tahripkâr oyuncusu Halil’in değiştirilmesine de aklım ermedi, onu da yazayım dedim.

Sonuçta Beşiktaş zirvedeki Galatasaray ile Başakşehirspor’un ensesinde kalmaya devam etti. Yani eldeki malzemenin doğru kullanımı bu galibiyette de rol oynadı...