Turgay Yener

Turgay Yener

Din ve tesettür karşıtı merkezlerin odağı

Din ve tesettür karşıtı merkezlerin odağı

Önceki gün yine, “özgürlükler ülkesini” düşündüm;

Bir de “esaretin mabedini”.

Bir de vicdanıma sordum,

Bir garip ağırlık çöktü omzuma.

İki kelime:

“Özgürlük”,

“Bağnazlık”.

İşte o “bağnazlık” kulaklarını “sağır”, gözlerini ve vicdanlarını “kör” etmiş!

Dine karşılar!

Çünkü din onlara göre bir “dogma”!

Tesettüre karşılar!

Tesettür onlara göre bir “simge”.

Hadi dine-tesettüre düşmansınız, anladık;

Peki, özgürlüklere neden karşısınız?

Kısıtlanan özgürlükler bu ülkede bir sorun değil mi?

Bu sorunu kanayan bir yara olarak görmüyor musunuz?

Bu yaranın bir şekilde tedavi edilmesi, bu sıkıntının bir şekilde giderilmesi gerekmez mi?
Siz inanıyor musunuz, bu “kılıfın” bu derde derman olacağına?

Çözmek, demokrasi ve hukuk içerisinde halledilmesi mümkünken, laikliği istismar ederek yaranın üzerine kezzap dökmek midir?

Makul çoğunluğun iradesi yok sayılarak ülkenin öz evlatlarının kendi yurtlarında parya muamelesi görmeleri ve eğitim haklarının ellerinden alınması, “azgın ve arzız” azınlığın dayatmaları toplumsal barışa ne kadar hizmet edebilir?

***

CHP dilekçesiyle, ezici çoğunluğun “Tutsaklık-esaret son bulsun, ülkemiz özgürlükler ülkesi olsun.” kararını apar topar iptal etmişler;

Sonra da “kılıf” bulmanın derdine düşmüşlerdi.

“Özgürlük katline” ferman bulma çabaları…

***

“Kılıf” bulmuşlar;

Heyula dolu evhamlara, vehimlere, korkulara, niyet okumalara dayalı bir kılıf!

Bugün,

Bu tablo karşısında,

Özgürlüğü düşündüm yine.

Karamsarlık çöktü içime.

Tuhaf bir ağırlık yüklendi omzuma.

Bazen karabasan basar ya,

Kâbus başlar arkasından…

Öyle bir şey.

Yine de ümitliyim.

Bir gün mutlaka,

Özgürlük ve demokrasi karşıtı eylemlerin odağına” neşter atılacak

Anladık ki bunların “mutasyonla” çağdaş değerlerden nasiplenmesi imkânsız.

Onun için hiç vakit kaybetmeden bir “amputasyona” ihtiyaç var

Bu millet o iktidara, muhtaç olduğu güç ve desteği ziyadesiyle vermiştir;

Yeri ve zamanı gelince yine verecektir.

Hem “o merkez” dememiş miydi, “Bu yapıyı değiştirin, üye sayısını artırın, yeni üyeleri TBMM atasın”

Bir de kılıfı “alkışlarla” karşılamış CHP’nin hukukçu Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay…

Ve demiş ki: Her dediğimizin doğru olduğunun teyit edilmesinin mutluluğunu yaşıyorum.

Az kaldı az 26 Ekim’e.

Bakalım bu millet 22 Temmuzda olduğu gibi CHP ve CHP’nin her dediğini onaylayan "modası geçmiş noterlerine" nasıl alkış tutacak?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Turgay Yener Arşivi