Beşiktaş , Akhisarspor'u yenemedi ama yenilmedi. Yani maç berabere bitti. Peki, şampiyonluk mücadelesinde de zirveye sokulan Beşiktaş neden takıldı kendi muhteşem taraftarının önünde...

Açalım... Hatırlarsanız ligin en zayıf takımı Gençlerbirliği 'ne yenilmişti Beşiktaş... Herkes şaşırmıştı. Oysa Ankara takımı topluca topun arkasına geçerek oyun alanını yarı sahaya indirmiş, böylece Beşiktaş'ın rakip sahada pas yapma alanlarını alabildiğine daraltmış, pasların arasına kolayca girerek pozisyon sıkıntısı vermişti. Hal böyle olunca da Beşiktaş'ın kendi savunma bölgesindeki alanlar hem genişlemiş, hem de derinlik vermişti.

Bu maç mı? Okan Buruk hoca da aynı Ankara takımının oyun planı ile sahaya sürdü takımı... Komuta da Soner'in beyni ve ayaklarına verilmişti. O da bunu harika bir biçimde sahaya yansıttı. Hani bu ülkede on numara ararlar ya tonla paraya, onlara sunuyorum Soner'i... Neyse, Şenol hoca salı akşamki tur garantisi taşıyan Porto maçını düşünerek o rotasyon denen belaya başvurmuştu. Tamam, Pepe hafif sakattı onun yerine Medel konmuştu, buna diyecek yok. Ama Negredo ve Lens'le ön taraftarı işlerin yürümeyeceği gün gibi aşikârdı. Zaten ne zaman yürümüştü ki? Bazen böyledir, tam isabet denilen transferler işlemez. Talisca ve Oğuzhan'dan birinin tercihi doğru idi ama dediğim gibi ne en son adam yeri, ne de bir kanat işlemiyordu. Quaresma bu yüzden ilk yarıda zaman zaman kanat değiştirmek zorunda kalıyordu. Sonra ikinci yarıya Lens'le başlandı. Ama yerine Cenk sokularak bir yanlış daha yapılıyordu. Kenarda Babel beklerken... Ve Babel de Negredo'nun yerine alınınca öndeki ideal Beşiktaş oluştu. Bundan sonrasını bir izleyin bakalım maçı buraya kadar yazdıklarımın altına imza atarsınız. Ancak ne var ki 75. dakikada Tolgay çıkıp yerine Oğuzhan girdi ve Atiba yine yanlızlığa sürüklendi. Ve de Beşiktaş kalesi bu süreçte düşmediyse Fabri'ye dua etmelidir. Akhisar'ın 60.dakikadan sonra yavaş yavaş oyun alanının başka bölgelerini de kullanmaya başlayışı bir acaba kazanır mıyız hamlesi idi.