Maceraya Fener dersi!
Başlığı Fener diye kısa kestim... Tabii ki o Topal-Sousa ikilisi bozmadığı takdirde bizim ligde kimsenin kolay kolay yenemeyeceği takımların başında gelen Fenerbahçe’dir. Çünkü daha önceleri de yazdığım gibi, sanırım beş hafta önce, Topal’la Sousa çift ön libero görevini futboldünyasında en iyi yapanların başında gelirler. Böylece hem arkalarındaki ki, bana göre sağlıklı değildir, tandem rahat eder, hem de önlerinde hücum bloğu arkası oynayan oyun kurucu daha rahat hareket eder, gözlerini daha uzak ufuklara açabilir. İlerdeki kenar adamları da zaman zaman içeri girerek rahatlıkla yardımlaşma yaparlar. Çünkü rakibin kenardan gelebilecek atağa karşı Fenerbahçe bekleri genelde desteksiz kalmazlar... Bu arada Atıff’a da bir paragraf açalım. Alacak kulüp aranırken bence takımın vazgeçilmezi olmuştur. O günlerde de neden oynatılmıyor diye de sitem etmiştim. Bir de sorum olacak tabii ki Aykut Kocaman’a... Oyunu 1-0 önde götürürken acaba neden Atıff çıkar da, Valbuena girer? Maksat top tutmaksa Atıff o işi daha iyi yapar. Yaptığı gibi savunmasına da her rakip atakta destek oldu, top aldı taşıdı... Soruya devamla acaba Atıff çıktıktan sonra kaç adet kontra yediniz Aykut bey?
Buraya kadar yarışta geri kalmasına rağmen toparlanıp iddialı duruma gelen deplasman galibi Fenerbahçe’dir. Ya rakibi Bursaspor? Nereden çıktı ki bu 3-5-2? Aziz Behiç ve Barış ne yapabilirlerdi ki, Fenerbahçe’nin kenarlarda genelde ikişer elemanla karşılarına dikilişlerine? Ortada kalabalık sandınız galiba takımınızı... Jorquera kime faul yapıp da durdurur? Batalla zaten bellidir. Badu mu, Afrika’nın neresinden acaba? Kemho mu nedir o genelde bir kenarda ama amacı karşısında ne kadar rakip varma hepsini geçebilmektir. Yani tipik geri ülke futbolcusu... Stancumaça iyi başladı. Bir 20 dakika sağa sola kaçıp Fenerbahçe tandemini zedeledi ama hepsi o kadar... Bursaspor’un ünlü eski futbolcusu, ama teknik adamlıkta henüz o kadar ünlü olmayan Le Guen hangi akla hizmettir ki, bu üçlü savunmayı tercih ediyor. Hem de elinde çift ön libero önünde daha rahat hareket edecek, takımı daha sağlıklı yönetebilecek Batalla varken... Gelin ey hocalar Juventus’u taklit etmek gayretinden kurtarınız kendinizi. Bakınız o takımı İtalya’da yemeye başladılar bile... Kayserispor ilk maçta dört gollü bir ders alınca nasıl vazgeçip nerelere geldi...
Hazır yeri gelmişken. Çok önemli bir cümleyi gündeme getirmek isterim, değerli okurlar... Aykut Kocaman, İstanbulspor teknik direktörü iken kendisine sorulan bu 3-5-2 ile düşüncesini şöyle yorumlamıştı: “Bu sistem bir insanlık suçudur...” Açınca da beşlinin kenarlarındaki oyuncuların 100 metrelik sahayı hem gidiş, hem geliş olarak kullanmalarının hayatlarını bile tehlikeye atmak olduğudur...
Son bir bölüm... Hatırlarsanız, bundan yine beş hafta önce ligin tepesinde beklenmedik şeyler olunca beni hatırlarsınız diye yazmıştım... Hatırlıyor musunuz o satırları?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.