Bit yeniği!
Galatasaray, dördüncü dönemine başlayan Fatih Terim’le ilk maçına çıkacaktı. Rakip, yenilenmiş kadrosuna rağmen ligin ilk yarısı bitene kadar çok başarılı olan Göztepe idi. Üstelik teknik direktörü Tamer Tuna da bu apoletle ilk defa birinci ligde görev almıştı. Yani öncesinde neler yaşanabileceği pek kestirilemeyecek bir maç idi bu...
Ve düdükle birlikte ve de maç sonuna kadar devam eden bir çılgın Galatasaray izledik. Sahada koşmayan, rakibine adeta saldırmayan oyuncu yoktu Galatasaray’da... Öylesine ki bu yüzden sakatlananlar bile oldu. Kimine sahada tedavi uygulandı, kimi oyundan çıkmak zorunda kaldı. Sanki bir sihirli değnek değmişti üç gün içinde Galatasaray takımına... Rakip Göztepe oyunu deplasmanda saklanarak oynamak yerine dik durarak oynamayı planlamıştı. Öyle ya nasılsa Galatasaray özellikle de önde ve orta alanda savunma yapmayacaktı ve bu yüzden Göztepe planladığı oyunu tabelaya yansıtabilecekti. Penaltıyı meydana getiren pozisyon hariç hemen hemen Göztepe takımı nefes alamadı desek yeridir. Hatta çok defa açık ve net fauller de yapmak zorunda kaldılar...
Peki, neydi bu Galatasaray’ı bizlere sunan... Terim hocanın üç günde sihirli değnek dokunması olamazdı. Çünkü futbol öyle bir hale gelmişti ki, neredeyse bilimsel bile denecekti. Gerçek neydi öyleyse...
Yeni bir paragraf açarak yorumumu yapayım. Galatasaray takımının sakat Mariano ve Latovleviçi hariç, Tudor’un on biri olarak sahaya çıktığı gördük. Çoğunluk Terim hocadan en az iki veya üç değişiklik beklerken... İşte buradan bakınca Galatasaraylı futbolcuların Tudor’u göndermek için adeta planlı bir biçimde oynamadıkları gerçeği çıkmıyor mu ortaya? Sanki diyorlardı ki, “Bizimle dama taşı gibi oynadın. Bir o yerde, bir bu yerde... Bir sağ bek, bir stoper, bir sol bek, bir sağ açık, bir sol açık... Hepimizin kafasını döndürdün ve buraya gelirken cebimizdeki kariyerli diplomayı zedeledin... Bu yüzden de biz seni yolladık. Bak şimdi hocanın kralı geldi, hepimiz yeniden ayaktayız...» Ben bunları düşündüm... Zaten hatırlarsanız Gomis ve Belhanda da milli maç nedeniyle lige verilen arada yurt dışından bu sözlerimi çok özetle dile getirmişlerdi.
Evet, Galatasaray’a yeni bir ruh gelmiştir. Kanı yeniden hızlı akmaya başlamıştır. Göztepe ise bu maçı kaybetmiş olmasına rağmen takım gibi takım olma yolundan hiç geri dönmeyeceğini göstermiştir.
VE TRABZONSPOR
Rıza Çalımbay ile müthiş bir çıkış yakalayan Trabzonspor, Karabük’te fren yaptı. Zaten Karabükspor takımı Fenerbahçe karşısında yabancı tuhaf hocalardan kurtuluşunu iyi futbolla kutlamıştı ama puan kazanamamıştı. Bu defa maçı elinden kaçırdı. Rıza hoca da Karabükspor’u böyle görmüştü ki, bu maça bazı savunma tarafı kuvvetli oyuncularla çıkıyordu. Ancak durum yenilgiye doğru giderken değişikliklerini yaptı ve bir puanı cebe koydu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.