Milletimizin İslam öncesi savaşlarından kalan bir tabiri vardır.

         “Aman dileyene el kalkmaz!”

         İslam ile ahlak ve nezaketi daha yüksek bir şeciye halini alan Milletimiz muharebe meydanlarındaki düşman ölü ve yaralılarına kendi ölü ve yaralıları gibi davranmıştır. Bedir’den Çanakkale’ye bunun örnekleri o kadar çok ki..

         Afrin’den görüntüler geliyor. PKK/PYD ölülerinin resimleri. TSK’inden işkence vd. kötü görüntüler beklemiyorum ama ÖSO düzenli birlik değil yerel kişiler. Birikmiş kinleri başka hesabı olan kişiler olabilir. TSK mensupları onların da davranışlarına çok dikkat etmeliler. Hatırlarsanız esir alınan PKK/PYD teröristleri Türkiye’de adalete teslim edildiler. Unutmayalım ki, bu teröristlerin ailelerinin bir kısmı Türkiye’de, tamamına yakını da bölge insanı. Dolayısı ile bu ölülerin bir kısmının cenaze namazını kılan birileri var. Lice’de morgdan terörist evladının cenazesini alan bir ana görüntüsü hatırlıyorum. Nihayetinde anadır, babadır, çocuktur, eştir.

         Çok acı günler bu günler coğrafyamız için. FETÖ, IŞİD/DEAŞ, PKK/PYD.. Hepsi de bizim aldatılmış, emperyalizmin kucağına düşmüş, bir kısmı menfaat için ihanetin içinde yer almış, bir kısmı ideolojik batakta tercihini ihanetten yana yapmış insanlarımız. PYD/PKK’da zorla sözde askere alınmış insanlar da var. Dikkatli davranılmalıdır. Terörist cesedi video ve resimlerinin sosyal medyada kullanılması gerek inancımız, gerek töre ve kahramanlığımızla bağdaşmayan şeyler. Bu manada uyaralım çevremizi..

         Emperyalist Batılı askerlerin, gittikleri yerlerde yapmadıkları pislik, tecavüz, rezillik kalmaz. Ama dünyaya yaydıkları görüntüler düşmanlarına merhametle davranan, çiçek veren, tedavi eden, karnını doyuran manzaralardır.

         Bizim Ordumuz merhameti ile bilinir. İman merhamettir. Hz. Ali’nin yüzüne tüküren kâfire muamelesini hatırlayınız. Kâfir tükürünce kaldırdığı kılıcı yere indirir. Çünkü O nefsi için karınca bile incitmemiş büyük ve yiğit bir Mücahiddir. Hz. Hamza, Hz. Ali gibi sonrasında gelen tüm İslam Orduları ve Mücahidleri de öyle davranmışlardır. Gaza ruhu büyük bir ruhtur. Çanakkale, İstiklal Harbi, Kıbrıs, Bosna Savaşı bunun örnekleri ile doludur.

         Ordumuz, büyük ve münevver bir Ordudur. Tüm askeri stratejistler ne der? “En iyi silah, inanmış askerdir.”

         Evet, dün de sınır ötesi harekâtlar yapardı ordumuz. Ancak devlet Aziz Milletimizle küs ve tepeden baktığı için halkımız askerinin yanında olduğunu hissettiremez, dua ederken gözyaşı döker ama gösteremezdi. O zamanlar şehid cenazesine protokol gereği gidip, namaza iştirak etmeyen TSK personelleri olurdu. Afrin şehidimiz kendi anacığına başındaki örtüsünden dolayı yapılan kötü muameleyi anlatmıştı değil mi? Hamdolsun, bu gün halkımız ordusu ile omuz omuza. Daha da önemlisi, ümmetin tamamı da İslam’ın Öncü Ordusu Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yanında.

         Ey Aziz Milletim..

         Bu gün, Afrin’de satılmış, ihanetle çatışıyoruz. Peki, kim var PKK/PYD’nin arkasında? İngiltere, ABD, Batı.. PYD, sözde Rakka’da çatıştığı DEAŞ ile de omuz omuza.. DEAŞ’ın arkasında kim var peki? İngiltere, ABD, Batı..

         Bu günlerde farkında mısınız CHP ve Sol Çevreler ÖSO’nun DEAŞ gibi El-Kaide uzantısı olduğunu ima edip ülkemizin mücadelesini aşağılama derdindeler. Tabipler Odası, sözde aydınlar bildirisi vs. Bu adamlar gelişmiş Batı Ülkelerinde olsa Milli Güvenliği ihlalden yargılanırlardı. Bakınız, sizi ideolojileri yanıltmasın. FETÖ ile CHP ve bu sözde aydınlar Türkiye karşıtlığında birlikte hareket etmediler mi? Aç gözünü fedakar insanım, aç gözünü..

         Bu gün Erdoğan karşıtlığı diye sundukları şey, aslında Büyük Türkiye korkusu ve düşmanlığıdır. Ey Aziz Milletim. Gör artık!..

         Batı’ya bakın. ABD’nin Afrin Harekâtımız sonucu girmediği kılık kalmadı. “Afrin’de yokuz!” diyorlar değil mi? bu gün iki ABD askerinin Afrin’de öldürüldüğü söylentisi çıktı. ABD inkâr etti. Kesinlikle doğru olduğunu bilin. Afrin’de PYD’nin yaptığı tahkimat ve mevziler, irtibat hendekleri düzenli birlik harekâtı gibi planlanmış ve inşa edilmiş. Normal mi sizce?

         Ey Aziz Milletim. Bölgede Ordumuz muvaffak olacaktır. Ancak, meskûn mahal muharebesi dediğimiz yerleşim bölgelerinde harekât icra etmek, sivillerinde canlı kalkan yapıldığı bir durumda çok yavaş ve dikkatli hareket etmeyi gerektirir. PKK/PYD, Sur’da Nusaybin’de nasıl kahpe pusular ve tuzaklar kurduysa, merhametsizce sivilleri, kadın çocuk demeden canlı kalkan yaptılarsa burada da aynı şeyi yapacaklar. Bölge insanı sınırlarımızın dışında da olsa bizimdir. Ordumuz bunun bilincindedir. Dolayısı ile işimiz zor ve zaman alıcı.

         Afrin’den sonra sıra Münbiç’e gelmelidir.

         İngiltere ve ABD’nin aldatma ve oyalamalarına kanılmamalıdır. En iyi diplomasi fiili işgal ve kontrol ile olur. Batı karşısında sözümüzün ve emeğimizin kaybolmaması için artık sadece etkin olmamız gereklidir.

         Milletimiz için şöyle bir kötü benzetme yapılır.

         “Türkler, cephede kazanır, masada kaybeder.”

         Artık oyunlar bozulmalıdır. Cumhurbaşkanımızdan, dağdaki çobanımıza, kahvedeki çaycımıza varana kadar iç ve dış tüm düşmanlara karşı uyanık olmalıyız.

         Biz, Türk, Kürt, Alevi, Sünni, Laz, Çerkez, Arap, Abaza, Arnavut, Gürcü, Boşnak, Arap, Şii vd. Hepimiz bir Milletiz. Büyük Türk Milleti’yiz. Dinimiz bir, Vatanımız bir, Tarihimiz bir, Bayrağımız bir, Devletimiz bir çünkü birlikte kurduk bu devleti, Edebimiz bir, Terbiyemiz bir, sazımız bir, sözümüz bir. Aynı sözü söyleriz, aynı ağıtla ağlarız, Türkçe ya da Kürtçe ya da Arapça… Artık yanılmayalım. Geleceğimiz için birbirimize sımsıkı tutunma zamanı.

         Ey Aziz Milletim…

         İçimizdeki hainler, dışımızdaki düşmanlar ezelidir. Yanılmamalıyız… Zor günler geride kalmalı. Bizim feraset, çalışkanlık ve Ümmet Şuurumuzla, topyekûn İttihad-ı İslam Şiarınca hareket etmemizle Güçlü ve Büyük Türkiye kurulacaktır. Batının ve içimizde hayat bulan ihanetin başını kopartmalı, kollarını kırmalı, boğazlamalı, hâsılı yok etmeliyiz.

         Ey İmanlı Milletim..

         Bilin ki dünya üzerinde etkin olmanı ne İngiltere, ne ABD, ne İsrail, ne Batı, ne S. Arabistan, ne Mısır, ne Rusya ne de İran istemiyor. Dolayısı ile kör olmada oyunları gör. Temel ölçümüz, Vatan ve Milletimize, Din ve Devletimize bağlılık ve fedakârca hizmet etmektir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin asli unsuru Müslüman Ahalisidir. Gayrimüslimler Süryaniler hariç azınlık olmak istemişlerdir. Lozan’da böyle düzenlenmiştir.

         Afrin Harekâtı ile Milletimiz Ordumuzun FETÖ İhanetinden sonra dahi nasıl güçlü ve büyük olduğunu görmüştür. Artık Devletimiz, Ordusu ile tüm kurumları ile Milletimizin yanındadır. Birkaç satılmış STK’nun ve işbirlikçinin de halkımız elbet hakkından gelecektir.

         “Surda bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes

         Ey kahpe rüzgâr artık ne yandan esersen es...

         Necip Fazıl Kısakürek”