Ben doğruları , yazar, söylerim!
BAŞLIK kendiyle övünmek anlamı taşıyabilir. Ama benim demek istediğim başkadır. Meslekte teknik eleştiri yaparken bilgi birikimimi ortaya koyarım. Bilmediğim konuya da girmem. Haberle karışık hatırlatma, yine eleştiri yaparken de mutlaka ama mutlaka belgeye dayanırım.
Şimdi buradan hareketle yazalım... Bu satırları okuma alışkanlığı olanlar hatırlar. Arda, Başakşehirspor’a rekor maliyetle transfer edildiğinde bunu takımın diğer oyuncularını olumsuz etkileyebileceğini dile getirmiştim. Dahası, teknik bir yorum da vardı. Abdullah Avcı Hoca Arda gelirken, onu Mossoro’nun yerinde görevlendirmeyi düşündüğünü belirtmişti. Yani Adebayor arkası, daha doğru bir deyişle santrfor arkası. Bir yani daha diyelim, orta saha ön oyuncusu... Ama Arda oranın oyuncusu değildi. Fiziksel yapısı, çabukluktaki eksiklikleri sebebiyle Arda’nın görev alıp en etkili olacağı yer sadece ve sadece sol ön idi. Atletico Madrid’de Simeone bunu hemen kavramış ve Arda’yı İspanya liginin en önemli oyuncularından biri yapmıştı. Ama Barcelona yanılacaktı. Arda’yı orta alan gibi düşündüler ve yandılar. Sonra imdatlarına bizim ligin şampiyonluk adayı yetişti. Gördünüz mü Arda’yı Osmanlıspor maçında? O çıktıktan sonra Başakşehirspor ne oynadı ve ne yaptı? Yazık! Arda sadece Elia’nın yerinde oynar ve katkı yapar, takımı sahaya daha çabuk oturtabilir. Ama şu anki yerinde oynarsa, başta Adebayor olmak üzere Visca da, Emre de yanar.
Şu seyircisiz oynanmasına karar verilen, tabii ki 57.dakikadan sonra, maça hakem olarak Mete Kalkavan atanmış. Yahu nerede görülmüş böylesi? Haaa maç hava koşulları, statta meydana gelebilecek yapısal arızalar nedeniyle maç ertesi güne ertelenirse, ve de oynanabilirse, Galatasaray-Juventus maçı gibi, o zaman aynı hakemle oynanır. Ama siz ey federasyon, kararı verebilmek için zaten bir hafta bekleyerek ciddi bir hata yapmıştınız, şimdi de tutup aynı hakemi aynı maça atıyorsunuz. Yahu cidden sizin bir kurs almaya ihtiyacınız var. Sadece yönetimin değil ha, tüm kurulların... Az kalsın unutuyordum. Şu son olaylı maçta ceza alan koruma- veya sivil birilerinden biri yine ceza aldı. Meğerse aynı vatandaş Volkan Demirel’in kaçıp döndüğü maç sonrası basın mensuplarına yumruk atan kişi değil mi?
Devam etmekte yarar var. Bakın burası çok önemli... Atatürk’ün Fenerbahçe Kulübü hatıra defterine yazdığı yazı var ya, gurur vericidir. Ancak ne var ki, bu yazı veya ziyaretle ilgili yayınlanan fotoğraflara bir bakınız... Yıl 1918... yani henüz Atatürk değil Mustafa Kemal Paşa... Yani 37 yaşında... Peki, fotoğraftaki Atatürk sizce kaç yaşında? O dönemde fötr şapka var mıydı? Bir delil daha... Atatürk’ün elinden tuttuğu çocuk kim? Sakın ola ki 1932 doğumlu Ülkü olmasın? Ne olur tarihi harap etmeyiniz! O malum fotoğrafları bu gurur verici yazı ile birlikte kullanmayınız!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.