Çok özel bir maç!
BEŞİKTAŞ’IN alenen haksızlığa uğradığı kupa yarı finali maçından sonra ligde, az kalan umutlarını artırmak adına, çıkacağı oyunda nasıl bir sonuç alırdı acaba? Tabii ki bu oyunun içinde taraftar tepkisi ve maç sonrası Şenol Güneş’in neler söyleyeceği de merak konusu idi.
Teknik, taktik değerlendirmesini bir kenara bırakarak başlayalım. Tüm maç boyunca, hatta öncesinde ve sonrasında Beşiktaş taraftarı sahaya yabancı madde atmadı. Ancak ne var ki, küfürlü tezahüratta rekora ulaştı diyebiliriz. Başta TFF başkanıDemirören, Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman ve bir TV kanalının programcısı bir bayan olmak üzere, kim varsa yarıda kalan malum kupa maçından sonrası gelişmelerle ilgili nasiplerini aldılar. Ayıp mı ayıp! Tabii ki Beşiktaş önemli bir ölçüde para cezası alacaktır. Ancak ne var ki, elinden uluslararası boyutlarda bir hakkı alınan kulübün taraftarı da böyle tepki gösterir işte... Takımları maça çıkmayarak bunun startını vermişti zaten...
Gelelim Şenol Güneş’e... Maç sonrası basın toplantısında söyledikleri bence çerçeveletilip futbolun oynandığı her yere asılmalıdır. Hele hele malum çan esprisi on numaraydı. Ama ne yazık ki bu ülkede yorumcu geçinen çok kişi Şenol Güneş’e hâlâ yüklenmektedir. Şenol Güneş benim babamın oğlu değildir. Ama her şeyden önce bir öğretmendir. Yani okulda ders veren cinsinden. Milli Takım kalesini korumuştur. Doğup büyüdüğü kentin takımında defalarca şampiyonluk yaşamış ve kaptanlık yapmıştır. Milli Takım hocalığında henüz kimsenin ulaşamadığı bir dünya üçüncülüğü vardır. Beşiktaş’la iki sezon üstü üste şampiyonluk sevincine ulaşmıştır. Bence en önemlisi, birçok takımda büyüyemeyen nice futbolcuyu büyütmüş, onları hayata tutundurmuştur. Burak Yılmaz, Selçuk İnan gibi... Ve bu maç sonrası Beşiktaş tarihinde hiç bir teknik adama gösterilmeyen taraftar sevgisine mazhar olmuştur.
Maç mı? Kayserispor’un bir derdi yoktu. Rumen hocası ile bence sezonun en iyifutbol oynayabilen ekipleri arasına girmiştir. Beşiktaş ise bildiğimiz oyun planı ve onu sahaya yansıtma adına her şeyi yaptı. Hele hele Quaresma, ben hâlâ yıldızım dercesine oynadı. Şaştığım tek oyuncu Love idi. Acaba İstanbul’un havası mı bozmuştu bu oyuncuyu? Ne dersiniz bu maçla ilgili çok fazla teknik ve taktik detayına girmenin anlamı yoktur bence...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.