Dünya Kupası başlıyor... Saatler kaldı... 32 takımlı bu Dünya Kupası... Yani duyan gelmiş gibi... 1982’de İspanya’da oynanan kupaya gittiğimde hangi takımla hangi röportajı hangi zamana sığdıracağım diye az mı kafa patlatmıştım... Takım sayısını çoğaltma dümeni bununla da kalmadı 24’ten 32’ye çıkartılıverdi. Maksat organizatör ve FIFA daha fazla kazansın. Ya da en azından masrafları rahat karşılayabilsin. Hâl böyle olunca da kupaların kalitesi ciddi biçimde düşmeye başladı. Yani en son kaliteli Dünya Kupası bence 1982’de İspanya’da yapılanıydı. Bendeniz o kupa da dâhil beş kupayı yerinde izledim. Ve de kanaatim yukarıdaki cümlede belirttiğim gibi hiç değişmedi.

Ve gelelim Rusya’ya... Yani bugüne... Futbol, bilim-ilim içine girdiğinden bu yana ciddi şekilde kalite kaybetti. Gelişmeye, çağdaşlığa açığız ama 105X68 boyutlarında bir alanda 22 adamın bir top peşindeki mücadelesinde fazlaca çağdaşlık da tat vermiyor açıkçası. Ben aklımın erdiği kadar 70 yıla yakındır futbol maçı izlerim... Nerede o çalımların ustaları, o paslar ince sanatçıları Lefter gibi, Can gibi, Mehmet Ali Has gibi, Suat Mamat gibi, Baba Recep gibi, lakabıyla ünlü Selçuk gibi, Kadri Aytaç gibi, Arap Yusuf gibi... Şimdilerde topu rakibe kaptırma, al sakla, sonra kullan, sahayı kapat, topun arkasına takımca çekil, işine geliyorsa rakibi indir aşağıya, sakın ona top oynatma kuralları geçerli. Bunları yapabildiğiniz takdirde iyi takımsınızdır. Maçlar nasıl mı geçer hâl böyle olunca? Sokak kavgası gibi... Bir Messi, bir Neymar falan varsa sahada, anlık keyifleriniz olabilir. Ama bunlar da işin fazlasına kaçıp iki top kaptırırsa, kulübeden fırça gelir ve kenara alınabilirler. Kaleciler mi? Sakın degaj yapma... Pres altında bile isen topu elinle arkadaşına ver. Hey gidi günler hey! Rahmetli Turgay Şeren’in 70-80 metrelik kaç degajla gol attırdığını gözlerimle gördüm ben...     

Neyse, değişen futbol anlayışının sahneleneceği bir Dünya Kupası daha izleyeceğiz... Sakın sıkılmayınız! İdare ediniz işte... Bence bundan böyle iki etaplı eleme ile safraları temizlemeliler ve de sekiz takımla çifter maçlı bir kupa düzenlemeliler... Yani dörderli iki grupta... Bu olursa belki de maç kaçırmadan izlerim ben... Bu benim şahsi görüşüm... Bu kupa mı? Eh, yıldız diyebileceğim isimlerin maçlarını izlerim... Gerisi mi? Sonuçlara bakarım sadece... Günümüz gençleri mi? Onlar yukarıda saydığım isimleri izleyemedikleri için bugünkü bu kör dövüşüne mahkûmlardır. Maç maç da istatistik yapıp keyiflenirler. Hayırlı seyirler!