İslam Ülkeleri, Osmanlı’nın Medeniyet Coğrafyası ve Türk Dünyası küresel terör ile tehdit edilmektedir.

 Sosyal ve Siyasi alanlarda tüm İslam Ülke ve Halklarına öncü olan Türk Milleti, Medeniyet Değerlerinin korunması yani PSİKOLOJİK HARP/HAREKÂT alanında da öncü olmak, ilgili kurumları oluşturmak ve Medeniyet Coğrafyasındaki, Kültür Bağları olan tüm topluluklara ulaşmak zorundadır.

Psikolojik Harp, toplumları fiziki zorlamaya mahal olmadan dönüştüren yöntemlerin tamamını içerir. Bu yönü ile baktığınızda dünyanın en büyük Psikolojik Harpçileri Peygamberlerdir.

İslam Dünyası, meydanlarda kazandıklarını barış dönemlerinde Psikolojik Harp’i anlayıp beceremediği için kaybetti. Bu gün oluşturulan her türlü algı, İslam Dünyası’ndaki tarikat/cemaat yapılarının çoğunun alt ve arka planına bakın. Ya ezeli düşmanlarımızı kurmuştur, ya da hayır ile başlayan bu yapıların bir kısmı zamanla şer güçlerin eline geçmiştir. Baktığınızda tamamının kaynağı Manevi Değerler Manzumesidir. Kur’an-ı Kerim’dir, Sünnettir, Tarihin aydınlık zamanlarının değer ve figürleridir. Bakınız. FETÖ, IŞİD, El-Kaide, Kesnizani, Tahir-ül Kadri, vb.

İslam Dünyası, özelde ise Devletimiz tüm kurumları ile koordinasyon içinde çalışmalıdır.

Sosyal Bilimcilerin Psikolojik Harekât/Harp dedikleri kavrama, Medeniyet Değerlerimizin Korunması ve Geliştirilmesi demeyi uygun buldum.

Medeniyet Değerlerimizin ihyası için başta Milli Eğitim ve Diyanet olmak üzere tüm kurumlarımız seferber olmalıdır.

Medeniyet Değerlerimizin İhyası ve devlet politikalarında etkinleşmesi için Cumhurbaşkanlığı’na bağlı bir koordinasyon ve teklif merkezine, bu konularda proje ve AR-GE çalışması için MGK’unda ya da devlet üniversitelerinin birinde Enstitü kurulmasına ihtiyaç vardır.

Bu konuda bir çalışma yaptım. Cumhurbaşkanlığı’nda kurulacak merkezin Daire Başkanlıklarına paralel, enstitüde de Ana Bilim Dalları kurulacaktır.

Devletlerin Milli güvenlik ve Beka kaygıları vardır. Bu kaygının yönetimi askerlerden ziyade siyasilerde olmalıdır.      

Milli Güvenlik, Psikolojik Harekât, medeniyet değerlerinin korunması ve geliştirilmesi yalnızca Devlet Kurumlarının mı işidir? Hayır! Bu manada bir SEFERBERLİK başlatılması konusunda çok geç kalınmıştır.

TÜRKİYE, MEDENİYET DEĞERLERİ, TERÖRİZMLE MÜCADELE VE SAVUNMA MERKEZİ/DAİRE BAŞKANLIĞI (TÜRKSAM)’nin Strateji, Milli Dış Politikalar Oluşturma, devlet Aklına katkı sağlama, Sosyal savaşlara karşı savunma, Psikolojik Harp/Harekât, Uluslararası teröre karşı alınacak tedbirler, Sivil savunma, seferberlik, Milli tanımların yapılması, kurumsal faaliyetlere katkı sağlama, eğitim kurumları oluşturma ve Şuurlandırma faaliyetlerine katkı sağlamak, Kurumsal Koordinasyon, Mili Güvenlik Kurumu’na saha desteği maksadı ile kurulmasının uygun olacağı değerlendirilmiştir.

Bu merkez için aşağıdaki Daire Başkanlıklarının olması gerektiğini değerlendirdim. Daire Başkanlıkları ve sorumlulukları tartışılabilir. Ayrıca bu alanlarda kurs, tatbikat, eğitim, öğretim ve sertifika programları da düzenlenebilir.

Strateji ve Stratejik Araştırmalar Daire Başkanlığı

Medeniyet Değerleri ve Psikolojik Harp/Harekât Daire Başkanlığı

Medeniyet Coğrafyası ve Ortak Tarih Araştırmaları Daire Başkanlığı

İstihbarat/İKK Daire Başkanlığı

Terörizm ve Terörle Mücadele Daire Başkanlığı

Savunma ve Güvenlik Daire Başkanlığı

Yönetim ve Liderlik Daire Başkanlığı

Dış Türkler ve Türkiye’nin Diaspora Politikaları Daire Başkanlığı

Sivil Savunma ve Seferberlik Daire Başkanlığı

Türkiye’nin Muhacir Potansiyeli Daire Başkanlığı

Bu daire Başkanlıklarının sorumlulukları, ilgili enstitüde Ana Bilim Dallarında görülecek dersler ayrıca planlanmıştır.

Psikolojik Harp Faaliyetlerini tek başına ne MİT, ne TSK, ne MEB, ne DİB, ne de diğer kurumlar tek başına yürütebilirler. Bu gün Türk Dizilerini sattığımız ülkelerde insanlar Türklerin dinini merak etmektedir. Türkler Müslüman dediğinizde ise şaşkınlık ifade etmektedirler. Bazı İslam Ülkelerinde Türk dizileri yasaklanmıştır. Düşünün… Buna karşılık Ertuğrul ve Abdulhamid dizileri tüm İslam Ülkelerinde ve mazlum dünyada karşılık bulmaktadır. Neden peki?

Unutmayalım ki, dizilerden, seçim söylemlerine, ders kitabından, hutbede seçilen konulara, gazete manşetlerine, dış ülkelerden seçilen haberlere varana kadar tüm içerik hep Psikolojik Harp/harekât’ın konusudur. MGK’nun asli görevi olması gereken bu konularla ilgili bir kuruluş yapısı yoktur.

Ayrıca yaptığım çalışmaları arz ettiğim ilgili ve muhataplarından lakayt davrananlara şahsi haklarımı helal etmediğimi beyan eder, Milletimin, tüyü bitmemiş yetimlerin, Ümmet-i Muhammed’in ve tüm mazlum insanlığın varsa hakları Allah (CC)’nün burunlarından getirerek haklarını almasını niyaz ederim.