UEFA Avrupa Ligi ön eleme maçlarından ikisi oynandı İstanbul’da aynı saatlerde... Hâl böyle olunca da bir oraya bir buraya maç izlemek zorunda kaldık. Buradan hareketle acaba bizim federasyon UEFA ile bir bağlantı kurarak bu iki maçın başlama saatlerinde en azından birer saatlik bir fark talebinde bulunamaz mıydı? Neyse, sonuçlara bakarsak iki takımımızın da işinin zor olduğunu görmek sanırım çok kolaydır. O zaman açalım...

Beşiktaş şık bir golle maçı sadece 1-0 kazanabildi. Galibiyet galibiyettir de, eleme usulü maç oynanıyorsa düşündürücü de olabilir. Tabii ki her iki takım için de... Avusturya takımı hiç de öyle keklik gibi görünmedi. İyi kapanıyorlar, asıl çarpıcı olanı da hücuma iyi gidebiliyorlar. Hem kalabalık, hem de zaman zaman organize... Beşiktaş bu takıma karşı tam kadro ile çıktı diyebiliriz. Dünya Kupası tatilinden geç dönen Quaresma oyuna geç geldi ama düne kadar sadece yürüyen Lens de zaman zaman etkili olabildi. Beşiktaş’taki en ciddi sıkıntı Larin’in veya onun görevinde sahaya çıkacak olan oyuncunun arkasındaki görev... Buraya kolay adam geçen ve duvar pasını gözeten bir isim gerekli... Oğuzhan zaman zaman yapar gibiydi ama yine de tam not alamadı. Savunma iyiydi diyebiliriz. Medel ve Tolgay da vasatın çizgisi üzerinde dolanıp durdular. Tekrar altını çizeyim, bu Linz takımı hiç de öyle yabana atılır cinsten değil. Rövanş çok dikkatli organize edilmelidir. Bu arada önemli bir yere vurgu yapmakta yarar var. Beşiktaş elindeki üç santrforu da bu maçta sahaya sürdü. Bir ara iki uç adamına da döndü ama gol olmadı. Sanırım Şenol hoca bu maçtaki bu denemelerden sonra, hele hele uç adamı yokluğunda Lowe’da ısrar edecek mi?

Başakşehirspor ise bir İngiliz Ligi yedincisi ile karşılaştı. Daha kafadan zorluk içermez miydi böyle bir rakip? Tabii ki... Ama temsilcimiz iyi futbol oynadı.

Emre’nin yönetiminde oyunu iyi açtı, derinliğe ataklar yapabildi, ele geçen fırsatlar kâh bizimkilerin beceriksizliği, kâh de rakibin savunma elemanlarının zamanında hamleleri ile skor tabelasına yansımadı. Mahmut ve arkadaki dörtlü iyi bir uyum içinde görüldüler. Hemen hemen pozisyon vermeden maçı tamamladılar. Elia etkisizdi. Adebayor tabii ki arandı. Asıl mesele Visca’nın bu sezona da formsuz başlamasıydı. Bu sonuç bizim temsilcinin rövanşta işinin zor olduğunu belgeler gibi... Tabii ki İngiliz takımı tur için biraz daha esnek oynarsa, bizimkilerden iş yapabilecekler ortaya çıkar mı? Bekleyelim ve görelim...