İdlip Oyunu, Tarih Bilinci… Basra Olayları.. Sonuç!
Suriye İdlip’e sıkıştı.
Neden mi?
Çünkü emperyalizm, yani ABD, İngiltere başta olmak üzere Haçlı Batı, Suriye’de olmaması gereken aktör Rusya ve yine Suriye ve Lübnan’da etkinleşerek çağın zaferini kazanmış İran İdlip dışındaki alanlarda mutabıklar.
Suriye’nin yarısı, enerji kaynaklarının çoğu ABD ve PKK işgali altında.. Nerede rejim güçleri, İran ve Rusya? Evet, mutabık kalınmayan tek bölge İdlip. Neden burada gözleri? Çünkü bir İslam Ülkesi burada huzur sağladı. Kim o ülke? Devlet-i Aliye’nin mirasını yüklenmiş Türkiye..
Lafı uzatmayacağım..
Türkiye gündemini öncelemelidir. Her gün İsrail ve Filistin izliyoruz. Peki, Basra’da neler oluyor farkında mısınız? Mukteda Es-Sadr kim?
Çok bilen, tarih bilincimizi Osmanlıcılık, Atatürkçülük ya da kavgası kıskacına sıkıştıran kolaycı tarihçiler nerede? Yakın Tarih diye, Stratejik analiz vs. diye Tarih bilincimizi hödükleştirenler nerede? Nerede Atatürk’ün Yıldırım Ordularına methiye düzenler? Nerede Kut’ül Amare Cihangirleri?
Çığlık atıyoruz adeta…
Şia temel olarak iki kısım. Biri Farisi Şia, diğeri Osmanlı Şia’sı..
Buyrun Basra Olayları!.
Mukteda Es-Sadr sonunda Irak’ı yöneten Şii Hükümete de İran’a da isyan etti.
Lütfen Şehid Profesör, İslam İktisatçısı, İttihad-ı İslam’dan yana tavır almış, Şii Âlim ama eserlerini Ehl-i Sünnet fıkhına da uygun yazan Muhammed Bakır Es-Sadr’ı inceleyin.
Yıllarca ABD ile kolkola Osmanlı Şia’sı toplulukları elbirliği ile İran’ın kucağına ittik. Görelim artık.. Telafer’in IŞID tarafından işgalini seyretmenin bedeli daha fazla ödenmemeli. Benzer algı Suriye’de de var. Böyle davranırsak Hizbullah’ı İran’ın kucağında buluruz. Hizbullah ile İran’ın Akdeniz’e inmesini, Türkiye’nin kendi Medeniyet Coğrafyası’nın parçalanmasını ve güneyden bir kez daha kuşatılmasını seyrederiz.
Kuzeyimizde etkinleşemezsek, PKK ile Batı’nın ve ABD’nin kuşatmasına hayretle bakarız.
Türkiye kendi menfaat ve geleceğini öncelemek zorundadır. Geçmişin tüm Cihangir İslam Devletleri de böyle yapmadı mı? Bu tarihi ve beşeri bir zorunluluktur. Güç olmadan birlik de olmaz, dirlik de olmaz. Krallıkla yönetilen İngiltere nasıl Demokrasinin beşiği oluyor? Güç ile..
Türkiye içine düştüğü melankoliden ve duygusallıktan süratle çıkmalıdır.
İdlip hedeftir. Neden mi? Çünkü Türkiye hedef…
İdlip’te maalesef El-Kaide uzanımları var. Maalesef Doğu Türkistan aidiyeti iddialı terör gurupları var. Kim mi bunlar? İngiltere ve ABD kökenli ne olduğu belirsiz ihanet. Neden bunlara Kara Harekâtı düzenlenmiyor? Biz El-Bab’da IŞİD’e en büyük zayiatı verdirmedik mi? Rakka’dan boşaltılan IŞİD Militanlarının çoğu Avrupa Ülkelerinde cirit atıyor. Neden mi? Çünkü Batı istediğinde bu tecavüzcü ve yağmacıları yeniden toplayacak. İdlip bu terör guruplarından Kara Harekâtı ile temizlenmelidir. Adam Suriye’de teröristleri eğitecek alan oluşturuyor. Sonra buradaki serserileri ve Çin’deki uzanımlarını bahane edip, Çin Uygur yani Müslüman Türk Bölgesinde bir milyondan fazla insanı hapsetti, sürgün etti, karılarının ailelerinin yanına İç Çin’den getirdiği erkekleri yerleştiriyor. Biliyor musunuz?
Oyun büyük. Romantikler… Olayları etraflıca görmemize engel olan herkes bunu bilinçli yapıyorsa bilsinler ki ihanet içindeler. Doğru yapmıyorlar.
Halkımızı yapay ve geçmişin yersiz tartışmaları içinde tutanlar, gelin bu güne artık. Bu günle birlikte değerlendirin dünü. Bilin ki Türk Milleti ve İstikbali, Türkiye Cumhuriyeti ve Tarihinden ibaret kısır döngüden çok büyük. Büyük İdeal, Hedef ve Mefkûreleri olan Aziz Milletimizin ufkunu daraltmayın. Bu aziz milletin türkülerinde Yemen var, Fizan var, Tuna var, Trablus var, Kafkasya var, Hazar var, Türkistan, Ulu Pamir, Kırım var… Lütfen artık!..
Bir zamanlar en büyük komutan, en büyük devlet adamı, en büyük öğretmen vs. vs. diye Mustafa Kemal Paşa abartılırdı. Bu aslında karikatür mantığı ile bir insanı küçültmekten başka bir şey değildi. Şimdi de benzerlerini yapan medya ve uzanımı akademisyenler doğru davranmıyorlar. Yanlış yapıyorlar. Bir gün gelecek, bu günler de tarih olacak. O gün gelince bu günü değerlendirenler ne diyecekler acaba?..
Milletimiz, İttihad-ı İslam’a öncülük edebilir, etmelidir.
Nasıl olacak?
Önce Milli Güç ile. Bunun merkezinde de ekonomik güç var. Bilin. Yani üretim var, ihracat var.
Sonra büyük düşünmeliyiz. Her yeri aynı anda gözlemlemeli ve görmeliyiz. Her olayda aynı anda parmağımız olmalı. İstihbarat ve Psikolojik Harp faaliyetleri tam bir koordinasyon ile yürümeli. Basra bizim için en az Filistin kadar değerlidir. Hem tarihsel olarak hem de stratejik olarak. Birileri bizim coğrafyamızda önden gidiyor ve biz hep savunmadayız ya da seyirci.. Önden gitmeliyiz.
Türkiye’nin önden gitmesi için önden siyasetin değil, üniversitelerin, Bilim Adamlarının, tarihçi vb., STK’nın, Strateji Enstitülerinin gitmesi gerekir. Batı da, İran’da böyle olmuyor mu?
İdlip, Türkiye orada olduğu için Batı ve İran için ortak hedef.
Coğrafyamızın her yerinde olmalıyız. Hem de Batı’dan da, Doğu’dan da önce olmalıyız. Beş milyon Suriye’li Muhacirden kimse kusura bakmasın Medeniyet Coğrafyamızın her yerinde olmak daha önemli Türkiye için. Bunca para etkinliğimiz için harcanmalı. Böyle yapılsaydı belki de bu gün bunca çok mülteci ülkemize doluşmayacak, cinayetler işlemeyecek, yollara tüküren oranımız daha düşük olacaktı.
Aziz Milletim. Taraf olmak hele de haklıdan taraf olmak güzeldir. Milli Birliğimiz için elbette tarafız. Cumhurbaşkanımızı, Hükümetimizi ve Milli Birliğimizi destekliyoruz. Ancak slogan üretenlerden, sadece ve sürekli tekrar yapanlardan, papağanlardan sıkıldık. Çözüme katkı sağlayanlar, müspet eleştirileri ile katkı sağlayanlar baş tacımız. Ecdadımızın kanı olan, teri olan, koyduğu taşı olan her yer bizim ilgi ve etki alanımızdır. Olmalıdır. Böyle hareket eder ve çözüm üretirsek cephenin her yerinde etkin oluruz. Olaylara önceden tedbir almış oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.