Ekonomik Tedbirler, McKinsey ve Babacanlar….
Ekonomimiz kötüye gitmeye devam ediyor. Yöneticilerimiz sorunlara köklü tedbir almıyorlar. Maliye Bakanımız özetle; “DENGELEME, DİSİPLİN, DEĞİŞİM” dedi. Tasarruf olmadan, bu köhneleşmiş, “Devlet malı deniz..” deyip savuran adamları değiştirmeden neyin disiplini, neyin dengesi?... Vee yerelde hala senin adamın, benim adamım diyerek teşkilatlarda ve diğer kamu görevlilerinin atamasında köşe kapmaca oynuyorsanız neyin değişimi, neyin disiplini?
Diyoruz ki; “Belediye ve diğer kamu kurumlarından tasarrufa giden var mı?” “Hayır!” deniyor. “Bakan Bey kiralanan araç sayılarını bile istemiş.” diyoruz. “Kılıf bulmaya devam ediyorlar. Hiçbir değişiklik yok.” deniyor.
DENGELEME, DİSİPLİN, DEĞİŞİM yerine, TASARRUF, ÜRETİM, İHRACAT deselerdi ümit ederdik. Hala inşaatı kredilendirip, müteahhitlere müşteri bulma pahasına, kamu bankalarını zorlamanın mantığı nedir? Dünyanın neresinde her yıl % 60-80 katlanan karlar var? Sanayiciler işi bırakıp inşaata yöneldi. Hala belediyeler sapasağlam kaldırımları söküp yeniden yapmaya devam ediyor. Hala son model makam arabaları, tüm çalışanların altında kiralık araçlar… İsraf diz boyu….
Sayın Bakan israfı nasıl kontrol edeceği ile ilgili planlama ve program yapmalıdır. Peki ya ihracat? İhracatçı diyor ki, “Dışarıya para çıkarmak çok kolay. Ama ya para sokmak? Binbir zorluk..” İşadamları bu sorunlarını basit menfaatler beklentisi ile ilgili makamlara söylemezlerse, ya da söyleyemezlerse nasıl düzelecek?
Şimdi bir de McKinsey Danışmanlık Şirketi çıktı.
Muhalefetin abarttığı gibi değil. Hükümetin dediği gibi, basit şirketlere bile yönetim danışmanlığı veren bu şirket icraya emir komuta etmeyecek. Kabul de, peki ya önüne konacak devlet bilgi ve verileri?
McKinsey, Maliyet ve Dönüşüm Ofisi ile çalışacak. Bu ofiste devletin tüm verileri toplanacak. Sonra bu verilerden yola çıkılarak McKinsey’de öneride bulunacak. McKinsey deyince aklıma FETÖ’cülerin, Arınç ve Hükümeti kullanarak yaptıkları Kozmik Oda Operasyonu geliyor. Malum sonrasında kamuoyuna yansımayan yurtiçi ve yurtdışı yüzlerce cinayet işlendi…
McKinsey denince “Sütten ağzı yanan, yoğurdu üfleyerek yer.” veciz sözü geliyor aklıma. AKPARTİ’nin bırakın ağzının yanmasını yüreğinin taa orta yerinin yanık olması lazım.. Artık endişe etmeye başladım. “Acaba sadece Milletimin mi yüreği yanık!” diye..
Sonra neden McKinsey? Geçmişte, zor günlerde ekonomimizi toparlayan Babacanlar vardı. Nerede bu adamlar? Bu adamlardan yararlanmak yoksa kibrimize mi dokunuyor?
McKinsey, muhalefetin söylediği gibi Duyun-u Umumiye değil, kayyum da değil. Ama en az onlar kadar tehlikeli. Yabancı istihbarat servisleri sadece istihbarat kurumlarında mı çalışır zannediyorsunuz? Hayır! McKinsey’e elimizle ve para da ödeyerek devletin ekonomiyi ilgilendiren tüm verilerini vereceğiz. Bu verilerden ne sonuçlar çıkartacaklar. Düşünün. İnanın sosyal dokumuza ait birçok sonuç çıkartacaklar. Konu dışı değil mi? Tabii doğru… Ama siz yine de düşünün.
Aziz Milletim.
Zor günlerden geçiyoruz. Rahmetli Erbakan Hocam’a sormuştuk. “Yönetim kadroları tüm bu zafiyetleri ve hataları bilmeden mi yapıyorlar?” Hocam da; “Olur mu Evladım, tüm bilgiler ellerinde, bilerek yaparlar.” demişti. Bu konuşmayı da tüm vicdanlara tevdi ediyorum…
Milletimiz 300 yıldır değişik vesilelerle kaybetti. Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi; “1. Dünya Savaşı devam ediyor.” Tespitlerin tamamı doğru. Duruşlar ve söylemler de mükemmel. Ya icraat! Ya yapılanlar! Ya geldiğimiz noktada, rüşvet, iltimas, israf, deve hörgüçlü nargileci hanımlar, açılan bunca İmam Hatip Lisesi ve okuyanına rağmen, gençlerdeki namazsızlık ve malayani eğilimleri..
Filistin diye inleyenlerin Doğu Türkistan’ı görmezden gelmeleri.. Hatta haber bile yapılamaması Uygur’da yaşananların.. Normal mi?
Af Yasası konuşulurken hala 28 Şubatçı İhanetin hapislerde tuttukları mazlumların gündeme bile gelmemesi.. Normal mi?
Yeni bir seçime gidiyoruz. Milli Cephe halk nezdinde kan kaybetmeye devam ediyor. Birçok değeri de tüketmeye devam ediyoruz. Yarının siyaset yapacak insanları, gençlere ruh üfleyecek gayretkeşler ne söyleyecek insanımıza? Yazık etmeyelim. Değerlerimizi sulandırıp tüketmeyelim.
Özetle, Sayın Maliye ve Hazine Bakanım. “DENGELEME, DİSİPLİN, DEĞİŞİM” yerine, “TASARRUF, ÜRETİM, İHRACAT” McKinsey yerine de Babacanlar ve bizim balalarımız çalışmalı. Bir sürü akademisyenimiz var bu konuları çalışan.. Öyle değil mi?
Not:
Biz zahirle amel ederiz.
15 Temmuz’da FETÖ’cü ihanetin öldürmeyi planladığı 2. Ordu Komutanı İ. Metin Temel Paşam mı, yoksa FETÖ’cülerin misafir ettiği devrin Genel Kurmay Başkanı Hulusi Akar mı derlerse.. “Evet, Sayın Akar Paşam, Temel Paşamın apoletleri gerçekten çok değerli..”
Hürmetle…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.