Halil Mert

Halil Mert

GEVURUN OYUNU.. TAVŞAN KAÇ, TAZI TUT!

GEVURUN OYUNU.. TAVŞAN KAÇ, TAZI TUT!

Gevur, yani Haçlı, yani İngiltere, ABD, İsrail, Fransa vd. az gelişmiş ülkelerle adeta kedi, köpek gibi, tavşan, tazı gibi oynuyorlar. Afganistan’la başlayan süreç, Irak’la devam etti. Eş zamanlı olarak, Azerbaycan Karabağ, Çeçenistan, Bosna, Somali, Suriye, Libya, Yemen, Arakan, D. Türkistan…
Ateş, Medeniyet Topraklarımızda.
Ateş, ülkemizin etrafında..
İslam Dünyası’nın son 50 yıldaki en büyük tuzağı Selefilik ve FETÖ tarzı yapılardır.
Selefilik, S. Arabistan ve Mısır’da doğuruldu ve devşirildi. Önce Ezher vb. eğitim kurumlarında içeriği dolduruldu. İslam Dünyası’ndaki aksiyoner çevrelerin sempatisi ve desteği alındı. Hatta İran Devrimi bile ülkemizde çok olumlu sunulmuştu. Akabinde Afganistan’da ortaya çıkan otorite boşluğu emperyalistlerce çok iyi kullanıldı. 

Eğitimli Selefiler İslam Dünyası’nın her yerine gittiler. Bu işler S. Arabistan görünümlü arkasında İngiltere ve ABD’nin olduğu faaliyetler olarak yapıldı. İngiltere 17. Yüzyıldan itibaren Vahhabilik ile zaten ciddi bir fitne ateşi yakmıştı. Selefi akımlar boşlukta olan ya da ideolojilere boğulmuş dünyada arayışa giren İslami kesimlere sempatik gelmişti.
Akabinde Afganistan’da ABD ve İngiltere çok ciddi çalışmalar yaptı. Taliban, El-Kaide, DEAŞ vd. ile tüm İslam Ülkeleri’nden bir şekilde militan devşirilerek uluslar arası terör unsurları oluşturuldu. Aynı anda Suriye, Irak, Afganistan, Afrika ve Uzak doğu’da eylemler yapan örgütler…

Bu İslamcı! Terör grupları, ilginçtir sadece İslam Ülkeleri’nde faaliyet gösteriyor ve Müslümanları öldürüyor. İslam Dünyası’nda bir de ılımlı, diyalogcu gruplar oluşturdular. FETÖ vd. Hedefte de Türkiye, Pakistan ve Mısır vardı. Her üç ülkede stratejik konumları ve nüfusları ile İslam Dünyası’nda öne çıkmış ülkeler.
Irak, Libya ve Suriye paramparça edilirken, Türkiye’de FETÖ’cüler eliyle askeri darbe yaptırdılar. Sözde ılımlı İslamcı grup. Doğru ılımlıydı, diyalogcuydu. Kiminle mi? Batı ile, Hıristiyan ve Yahudiler ile..

Öyle bir düzen kurdular ki, sürekli kriz, sürekli kaos..
Sürdürülebilir kriz…
Hedefte İslam Ülkeleri ve Müslümanlar var.
Bir dönem bir grup tavşan diğer grup tazı.. Sonra başkaları tavşan, tazı….
Son 15 yılda neler yaşadık. Bu sıkıntılardan nasıl kurtuluruz peki? Elbette istikrarla…

Ülkemde istikrar tamam. Milletimiz uyandı. PKK ülke dışına atıldı. Son günlerde ülkemiz Mülteciler aracılığı ile kaşınıyor. Bunların başında malum Suriye’liler geliyor. Yalan haberler, toplumu rencide edecek sosyal medya manipülasyonları ile Suriye’li Muhacirler de kaşınıyor, ülkemiz vatandaşları da.. 
Diğer algı operasyonu yapılan grup D. Türkistan’dan gelen Muhacirler. 

Çin’de zulüm var. Uygur Türkleri başta olmak üzere Çin Müslümanlara büyük baskı yapıyor. Faili meçhuller, sürgün ve hapisler, kapatılan camiler, yasaklanan dil, din… Sorun şu; D. Türkistan halkı son 250 yıldır ülkesinde bir araya gelemedi. Şimdi de dışarıda bir araya gelemiyorlar. Maalesef İngiltere ve ABD eksenli ihanet D. Türkistan’ımızın haklı mücadelesini de kullanmak için parçaladı. Bir yandan Afganistan’a terör unsurlarına Türkistan’dan adam devşiriliyor ki bunların bir kısmı şu anda Suriye’de… Sonra Türk Askeri Üniforması giydirdikleri D. Türkistan’lıya slogan attırmaktan tutun, D. Türkistan Mitingi’nden önce aç bıraktıkları grubu Çin Büyükelçiliği’ne yürütmek suretiyle polisimizle karşı karşıya getirdiler. Dünyaya servis edilen görüntü, elinde ayyıldızlı gökbayrak olan Uygur Türkleri’ni Türk Polisi dövdü, bayılttı vs.

Bu arada ABD’nde CIA ile çalışan gruplar, “Türkiye, ABD ve İngiltere’nin yaptığını yapamadı.” diye olumsuz propaganda yapıyorlar. Malezya gibi, İngiltere güdümlü ülkelerde mitigler yapılıyor. Tek fark, Çin Büyükelçiliği önünde eyleme izin vermeleri… Ancak bu Türkiye’nin büyük eksikliği gibi sunuluyor. D. Türkistan Eylemleri dünyada adeta Türkiye’yi de hedef almış gibi, ülke içinde de özellikle Cumhurbaşkanımız R. T. Erdoğan ve MHP Genel Başkanı D. Bahçeli’yi hedefe koyuyorlar. Acz ve ilgisizlikle suçluyorlar. 

Aziz Türk Milleti. Emperyalist güç, önce D. Türkistan’dan birilerini Afganistan’da eğitip, bunlar aracılığı ile fiili, ülkelerine kaçan D. Türkistan’lılar aracılığı ile Çin’e sosyal baskı yaparken, diğer yandan bu gruplar aracılığı ile Türkiye’mizin Türk ve İslam Dünyası üzerindeki etkisini azaltma derdinde. Daha da kötüsü bir araya gelemeyen D. Türkistanlılar maalesef kendi öüğccadelelerini sulandırdıkları gibi, emperyalizme de alet olduklarının farkında değiller. Daha da kötüsü, D. Türkistan’daki zulme karşı da gerçekte bir varlık gösteremiyorlar.

D. Türkistan Davası, D. Türkistanlılara bırakılamayacak kadar büyük bir davadır. Ülkemizin STK bu işe el atmalıdırlar. Devletimiz çalışmaları koordine edecek yapılar oluşturmalıdır. Ülkemizde D. Türkistanlı STK ve dernekler bir araya getirilip ciddi bir çalıştay ve kurultay yapılmalıdır. ABD, İngiltere ve Almanya’da oluşturulan yapılar zayıflatılıp, D. Türkistan Davası hödükleştirilmemelidir.  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halil Mert Arşivi