Dürüst başkan dürüst yönetim
Bismillâhirrahmânirrahîm;
Hamdımız âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Cenabı Allah’adır. Salâtımız ve selamımız ise Peygamberimiz, âli ve sahabeleri içindir.
Saadet Partisi 27 Ocak 2019 Pazar günü “CongresiumAnkara”da aday tanıtım toplantısını büyük bir coşku ile gerçekleştirdi. Seçim çalışmalarını “Dürüst Başkan, Dürüst Yönetim” sloganı ile yürütecek. Tanıtma alanında “Cepsiz Çeket”, “Dürüst olmak gerekirse” ve “Dürüst Sami” gibi çalışmalar, ses getirecek cinsten. Saadet Partisi, bu seçimlere çok yönlü ve çok boyutlu olarak hazırlanmış. Saadet teşkilatları, kendilerine sunulan bu tanıtma konseptini, “disiplin ve ciddiyet” ile harfiyen yürütmeleri halinde, bereketli bir kampanya çıkaracakları muhakkaktır. Burada teşkilatlara düşen görev, bu tanıtma konseptine sadakat göstermektir. Saadet Partisi; istikrar ve sadakat demektir. İnandığı davasını kınayanın kınamasına aldırmadan hedefe taşımak, inanmış Milli Görüş kadrolarının şiarıdır. Milli Görüşçüler, davalarını hiçbir dünya menfaati ile değiştirmezler. Her seçime kazanmak için, kazanacak adaylar ile girmenin azim ve gayretini ortaya koyarlar. Takat ve imkânlarınca yapılması gerekenin en güzelini ortaya koyarlar ve çıkan neticeye da rıza gösterirler. Saadet Partililer filanı yıkmak için değil, herkesi kazanmak için çalışırlar. Kin ve nefretle iş görmek Milli Görüşçülerin yolu değildir. Herkesin saadeti için çalışmak, işlerini sevgi ve şefkatle yapmak Saadet Partililerin şiarıdır.
Saadet Partisi; kararlı bir şekilde “1399 seçim çevresinin hepsinde” seçime girme kararlığından kesinlikle taviz vermeyecektir. Görevimiz, milletimizin önüne Saadet Partisi’ni en güçlü alternatif olarak koyabilmektir. Erdem Beyazıt’ın dediği gibi; “Beton duvarlar arasında bir çiçek açtı/ Siz kahramanısınız çelik dişliler arasında direnen insanlığın/ Saçlarınız ızdırap denizinde bir tutam başak/ Elleriniz kök salmış ağacıdır zamana/ O inanmışlar çağının” kahramanları, zor zamanlarda, zor işlerin adamlarıdır Milli Görüşçüler… Tarihi yeniden yazmak istiyorsan, Erbakan gibi olacaksın, eğilmeden, bükülmeden hak bildiğin yolda inadına yürüyeceksin, yolumuz “iman ve cihad” yoludur, aldatmayacaksın, aldanmayacaksın, aldatılmayacaksın arkadaş.
SÖZÜNDEN DÖNMEYENLER
Saadetliler; bugüne kadar, yolundan hiç dönmedi. Rüzgâra, ortama, makama, mevkie göre yön değiştirmedi. Bunun için Saadet kadroları; Türkiye’nin güvencesi, sigortası ve teminatı olmuştur. Rantı değil insanı esas alan “Dürüst Belediyecilik anlayışını” hâkim kılmak Saadet kadrolarının işidir. Türkiye’de, belediyeciliği 3 döneme ayırmak mümkündür.
Birinci dönem; “hem çalıyorlar hem çalışmıyorlar” dönemi: Hatırlarsınız, 3Ç ve 3Y olarak biliniyordu bu dönem. 3Ç; Çöp-Çukur-Çamur. Sokaklar çöpten, yollar çukur ve çamurdan geçilmiyordu 3Y: Yalakalık-Yolsuzluk-Yandaşlık. Belediyelerin imkânlarından sadece yalakalar ve yandaşlar yararlanabiliyordu. Milletin alın teri, yolsuzluk yapanların cebine akıyordu. İkinci dönem; “çalıyorlar ama çalışıyorlar” dönemi: Bu dönemde kısmen 3Ç gitti, ancak 3Y olduğu gibi kaldı hatta daha da kötü bir duruma geldi. Milletimizi rahatlatan bir takım icraat ve hizmetler olsa da, her hizmetin altından bir rüşvetin, her icraatın altından bir yolsuzluğun çıktığı bir döneme girildi. İnşallah “31 Mart seçimleriyle” yeni bir dönem başlayacak. Tıpkı 94 ruhunda olduğu gibi,“Çalmadan Çalışan, dürüstlüğü şiar edinen” bir belediyecilik anlayışı yeniden hâkim olacak.
Bu yeni dönem, Saadet kadrolarının “Dürüst Başkan, Dürüst Yönetim” dönemi olacaktır. Saadet’in dediğini, aynısıyla bu günlerde “AK Partililer” de “94 Ruhuna yeniden döneceğiz” diye söylüyorlar. Bilinmelidir ki “Ruh” çağırmakla gelmiyor. 94 ruhu ancak Saadet zihniyeti ile gelir. Hizmet ve başarının temelinde kişiler değil zihniyetler yatar. Milli Görüş’ün içerdiği ilkelere inanan ve bu ilkelere göre çalışan başkanlar ancak efsanevi hizmetlerin altına imza atarlar. Şayet bu yöneticiler, bu ilkelerden uzaklaşır ve Milli Görüş gömleğini çıkarırlar ise, benzer başarıyı sağlayamazlar. Şahısların başarı veya başarısızlıkları, inandıkları ilke ve kurallardan kaynaklanır. Hakk’ı üstün tutanlar, ibadet aşkıyla çalışanlar, ülkesine ve insanlığa büyük hizmetler yaparlar. Çünkü Milli Görüş’ün temelinde dürüstlük vardır, samimiyet vardır. Öfke değil şefkat, zulüm değil adalet, kibir değil tevazu vardır.
GELDİĞİMİZ NOKTADA
Geldiğimiz noktada AK Parti döneminde belediyecilikte durumumuz; helâlin adı kaldı onu gören yok, haram kapışıldı hala doyan yok… Vatandaşlar bu döneme “çalıyorlar ama çalışıyorlar” dönemi diyor. İnsanı ve çevreyi ifsat ederek çalışıyorlar. Bu anlayıştan hayır gelmez. Çözüm ve çare sadece Milli Görüş belediyeciliğidir. Milli Görüş yerel yönetimlerde birçok kere belediyeleri devraldı. Bu belediyelerde insanımıza parmak ısırtan, icraatlarda bulundu. Milletin parasına, o paranın tozuna bile tenezzül etmemiştir.
SÖZ
Allah’ın izniyle ilk iş olarak, bütün belediyelerde “Rüşvet alan da veren de melundur” anlayışı yeniden hâkim kılınacaktır. Tüyü bitmemiş yetimin hakkına sahip çıkılacak, yolsuzluğun, usulsüzlüğün kökü kazınacak, yandaş belediyeciliğinden vatandaş belediyeciliğine geçilecektir. İsraf edilmeyecek ve ettirilmeyecek, çalınmayacak, çaldırılmayacaktır. Çalıyorlar ama çalışıyorlar anlayışı yıkılacak, çalmadan nasıl çalışılacağı gösterilecektir. Yerel sanayileşmeye öncülük edilecektir. Göç veren illere güç kazandırılacaktır.
Rantsal dönüşüm değil, gerçek kentsel dönüşüm gerçekleştirilecektir. Stres şehirleri değil, huzur şehirleri inşa edilecektir.
İŞTE FIRSAT
Yılmak, bıkmak, yorulmak olmayacaktır. Gelecekten ümit kesilip yılgınlığa düşülmeyecektir. Milli şairimiz Mehmet Akif ne güzel demiş; “Atiyi karanlık görerek azmi bırakmak, alçak bir ölüm varsa, eminim, budur ancak.” Biz bu ülkenin geleceği için, daha güzel yarınlar için 31 Mart’a kadar köy köy, ilçe ilçe dolaşılacaktır. Dağ-mezra ayırımı yapılmayacak, sokaktan caddeye, Twitter’dan Youtube’a her mecra ihmal edilmeyecektir. Her sahada en aktif çalışmayı teşkilat yapacaktır. Her kapıya gidilecek, her el tutulacak, her yüreğe dokunulacaktır. Hiçbir ayırım gözetmeksizin 81 milyon kucaklanacaktır. Şimdi müjdenin kurşun yükünü, Milli Görüşçüler taşıyor, bu çalışmalarla çatlayacak yalanın çelik kabuğu. Zafer inananlarındır ve zafer yakındır. Selam hidayete tabi olanlara…