Bismillahirrahmanirrahim

Âlemlerin Rabbi, İslam’ı bir hayat nizamı olarak gönderen, hesap gününün hâkimi, Allah (c.c)’a hamd ederim. Salât ve selâm, peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v)’ya, âline ve sahabelerine olsun.

Müslümanım diyen ve bu sözünde samimi olan bir kimse, İslam’dan başka bir yerde karar kılamaz. İslam’dan başka yollara yönelen kimseler, yaratıldıkları fıtratı unutmuş, Allah’ın ilahi teklifleri karşısında kibirlenmiş, nefislerini ilah edinmiş olurlar. İslamsız yürünen yollar, çıkmaz sokaktır. İslamsız bir hayat düzenine rıza gösterenlerin ve batıl bir şeyi yürütenlerin dünyada kazanıyor gibi olmaları bir mühlet ve imtihandır. Allah, kullarının hesabını dünyada değil, ahirette hesap gününde görecektir. İslam, Allah’ın kullarına bir ihsanıdır, emanetidir, emri ve rızasıdır. Allah kullarına hesap gününde, İslam emanetinin hesabını soracaktır. Çünkü İslam, Allah katında tek hak din ve adalet ölçüsüdür. ALİ İMRAN 19: “Allah nezdinde hak din İslam’dır…” İslam’dan başka her şey batıldır, şerdir, zulümdür, insanı helak olmaya götüren şeylerdir.  ALİ İMRAN 85 ve 86: “Kim, İslam’dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır. İman etmelerinden, Resul’ün hak olduğuna şehadet getirmelerinden ve kendilerine apaçık deliller gelmesinden sonra inkârcılığa sapan bir kavme Allah, nasıl hidayet nasip eder? Allah, zalimler topluluğunu doğru yola iletmez.” Bu ayet meallerini okuyup da, hala batıl düzenlerde saadet arayanların ve bu düzenleri yürütenler biz olalım diye, kılıktan kılığa girenlerin haline acımak gerekir.

Ülkemizde yürütülen düzen, İslam’ın getirdiği din ve ahlak, ilim, talim ve terbiye, iktisat, ekonomi, maruf ile münker, helal ile haram, siyaset, idare ve hukuk esaslarına dayanan bir düzen değildir. Bize dayatılan bu düzen, ırkçı emperyalizm ve haçlı batının birlikte kurdukları faizci bir zulüm düzenidir. Bu düzenin dayandığı rejim hile rejimidir. Bu düzen, insanlığı aldatarak, kandırarak köleleştirmekte ve Allah’ın doğru yolundan saptırmaktadır. Rabbimiz buyuruyor; TEVBE 34: “Ey iman edenler! (Biliniz ki, Yahudi) hahamlardan ve (Hıristiyan)  rahiplerden birçoğu insanların mallarını haksız yollardan yerler ve (insanları) Allah yolundan engellerler. Altın ve gümüşü yığıp da onları Allah yolunda harcamayanlar yok mu, işte onlara elem verici bir azabı müjdele! (Bu paralar) cehennem ateşinde kızdırılıp bunlarla onların alınları, yanları ve sırtları dağlanacağı gün (onlara denilir ki): “İşte bu kendiniz için biriktirdiğiniz servettir. Artık yığmakta olduğunuz şeylerin (azabını) tadın!” Mealini okuduğumuz bu Kur’an ayetleri, Yahudi ve Hristiyanları idare eden inkârcı din adamlarının kurdukları düzenlerle, insanların mallarını haksız bir şekilde yediklerini ve onları Allah’ın yolundan uzaklaştırdıklarını bize haber vermektedir. Ülkemizde ve dünyada uygulanan liberal, kapitalist, faizci nizam gerçekte, Protestanlık mezhebinin dini nizamıdır. Bu nizam, kuvveti üstün tuttuğu, ırkçılığı benimsediği ve zulmü ve sömürüyü esas aldığı için batıl ve sapkın bir nizamdır. Bu düzen, insanları sömürmek, varlıklarını haksız bir şekilde ellerinden almak, hâkim unsurların servetlerine servet katmak için kurulmuştur.

AKP, NİÇİN SİYASET YAPIYOR?

AKP, üzülerek ifade ediyorum ki, hâlihazırda ülkemizde ve dünyada yürütülen bozuk faizci vahşi kapitalizmi, batıl ve sapkın düzeni yürütmek için siyaset yapıyor. AKP’nin bilinen kadroları gerçekte Müslümanım diyen kimselerdir. Akla gelen soru şudur? AKP kadroları, Müslüman insanlar olmasına rağmen, İslam’ın hak ve adalet ölçülerine uymayan yürürlükteki bu bozuk, faizci zulüm düzenini koruyor, yürüten ve yöneten kimseler olabiliyorlar?

Bu kadrolar, faizin haram olduğunu bildikleri halde, faizci düzeni yürütebiliyorlar. İktidarları döneminde 600 milyar TL den fazla faize para ödediler. İMF’ye borcun ödendiğini söylediler, ülkenin borcunu 236 milyar dolardan 604 milyar dolara çıkardıklarını milletten ustaca gizlediler. Neden?

AKP, bugünkü düzenin can damarı mevcut bankacılık sistemini koruyor. On üç yıllık iktidarı döneminde bu bankacılık sisteminin vatandaşların malını sülük gibi emmesine imkân tanıyarak bu bankaların borçlusu haline getirmiştir. Neden?

AKP kadroları, kumarın her çeşidinin haram olduğunu bildikleri halde Milli Piyango, Spor Toto ve Jokey Kulübü kanalıyla üç koldan kumar oynatıp buradan elde edilen hasılatları genel bütçeye gelir irat edebiliyorlar. İki yıldan beri PTT gişelerinde talimatla milli piyango bileti sattırıyorlar. Milleti günaha haram işlemeye teşvik ediyorlar. Neden?

AKP, topladığı vergilerin tamamının zulmen ve haksız olarak toplanan vergiler olduğunu bildiği halde bu vergileri toplamaya devam ediyor, vergisini zamanında ödeyemeyen vatandaşlara gecikme faizi uygulayarak zulmü ikiye üçe katlıyor. Neden?

AKP, on üç yıllık iktidarı döneminde, tevhidi, besmelesi, tahareti, ilim ve irfanı, ahlakı olmayan bu materyalist eğitim nizamını yürütmede ısrar ediyor. Milletin evlatlarına İslam’ca bilgiyi vermek yerine, batının inkârcı, müşrik Yunan bilgisini vermeyi çıkarları için uygun buluyor. Neden?

AKP, tarımı, hayvancılığı, üretimi, helal ticareti öldürüp, tüketimi ve israfı teşvik ediyor. Toplumu küresel sermayenin mallarının tüketicisi yapıyor.  Neden?

AKP, on üç yıllık iktidarı döneminde sanayileşme adına bir tek adım atmazken, önceden yapılmış bütün fabrikaları, karlı müesseseleri özelleştirip ortadan kaldırmış, ülkenin dört bir yanını yabancı şirketlerin emrine ve hizmetine sunmuştur. Neden? 

Yapılan yollarımızda yürüyen, bir tek yerli malı arabamız yoktur. Neden?

Son seçimlerden sonra İslam Birliği Bakanlığı değil, Avrupa Birliği Bakanlığını kurdular. Neden?

Televizyon dizilerinde bu milletin bütün mukaddesatı tahkir edilip ayaklar altına alındığı, geleneksel aile yapımız tahrip edilmeye çalışıldığı, din adamları, imamlar aşağılandığı halde hiçbir tedbir alınmıyor. Neden?

AKP, zinanın haram olduğunu bildiği halde, yönettiği ülkede zina suç olmaktan çıkarılmış, fuhuş yaygınlaştırılmış, eşcinsel ve benzeri sapkın ilişkilere meşruiyet zemini oluşturulmuş, AB istedi diye bunların toplantılarına temsilciler gönderilmiştir. Neden?

AKP, İçkinin haram olduğunu bildiği halde, biz kimsenin yaşam alanlarına müdahale etmeyiz, “biz iktidara gelmeden önce iki çeşit rakı içiyordunuz, geldik rakı sayısı artırdık” diyerek, toplumun aklını tahrip eden sarhoşluğun önünü açmıştır. Gençlerimiz maneviyatsız bırakılmış, kökü dışarda derneklerin kucağına itilmiş, uyuşturucuya mahkûm, madde bağımlısı haline dönüştürülmüştür. Neden?

AKP, İslam ahlakının tek çare olduğunu bildiği halde, gençlerimizin ve toplumun batıdan transfer edilmiş şeytani ahlakla tanıştırılmasına öncülük etmiştir. Neden?

AKP, Ilımlı İslam, Dinler arası diyalog, Medeniyetler İttifakı gibi İslam dininin içinin boşaltılması çalışmalarında aktif roller almıştır. Neden?

Türkiye’yi bölmek ve parçalamak isteyen ABD ile stratejik ortaklıklar kurulmuş, BOP eş başkanlığı gibi yüzkarası bir görev yerine getirilmiştir. Neden?

İslam Birliğinin kurulmasına öncülük edilmesi gerekirken, AB’ye tam üye olabilmek için feda edilmedik değer bırakılmamıştır. Neden?

AKP, Müslümanlığı bildiği, biz de Milli Görüşçüyüz dediği halde neden bu bozuk, faizci zulüm düzenini, hile rejimini yürütüyor. Neden bu millete ekonomik yıkım, Manevi tahribat, Dış Politika faciası yaşatıyor. İktidara geldiklerinde 60 bin olan tutuklu ve hükümlü sayısı 156 bine çıkmış. Neden? Hastahane sayısı arttıkça, hasta sayısı artıyor. Neden? Kalkınma hızı arttıkça işsizlik oranı artıyor. Neden? Eğitimlilik oranı arttıkça, koca katilleri, ana baba katilleri, evlat katilleri, hanım katilleri, komşu katilleri artıyor. Neden?

Neden? Neden? Neden?

AKP kadroları, Müslüman olmalarına rağmen siyaseti İslam’ca yapmıyor, batıca yapıyorlar. Batıca siyaset yaptığı için hem kendileri batıyor, hem de milletçe biz batıyoruz. Bu siyasetten hayır gelmiyor. Bir görebilsek. Yanlış tartan terazinin başına doğru bir insan koymakla terazi doğru tartmıyor. Tartmıyor arkadaş.

İLAÇ, ÇÖZÜM VE ÇARE

İlaç Milli Görüş’tür, çözüm Adil Düzen, çare ise Saadet Partisi’dir. Saadet Partisi iktidarında Adil Düzen esaslarına itibar edilecektir. Faiz kaldırılacak, zulüm vergileri yerine adil düzen vergileri getirilecektir. Materyalist eğitimden maneviyatçı eğitime geçilecektir. Tarımda, hayvancılıkta üretim desteklenecek, maddi ve manevi kalkınma hamleleri kapsamında sanayileşme teşvik edilecektir. Barış ve kardeşlik tesis edilerek toplumun huzur ve barış içerisinde yaşaması temin edilecektir. Şahsiyetli dış politika esasları uygulanacak ve yeni bir saadet dünyasının kurulmasına öncülük edilecektir. Bölgesel bütün konular birlikte çözüme kavuşturulacaktır. Saadete ancak SAADET’le ulaşılır. Önümüzdeki seçimlerde birlik olalım ve SAADET PARTİSİ’Nİ tek başına iktidara taşıyalım birlikte kazanalım. Başka çare de yoktur vesselam.