Hafta sonu nereden geldiği belli olmayan bir haber ortalığı karıştırdı.. Haber şöyle; pek çok ilin valisi değişti!.. İstanbul Valisi Muammer Güler Lefkoşe Büyükelçiliği'ne atandı.. Yerine ise İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Osman Güneş getirildi.. Kararname şu anda Başbakanlık’ta!.. Halen üzerinde çalışılan atamalar birkaç güne kadar Köşk’e gönderilecek..
Sonradan baktık, gerisi gelmedi.. Atmasyon mu, gerçek mi, göreceğiz!..
Yalnız bu haberi okuyunca bir İstanbullu olarak, şöyle düşündüm.. Haber doğru çıkarsa Güler gidiyor Güneş geliyor.. Ve benim hayalim bir kere daha suya düşüyor.. Neydi o hayalim?.. İstanbul’a İstanbullu bir vali..
Evet değerli dostlarım, ömrü hayatımda en çok istediğim şeylerin başında, şöyle dededen babadan gerçek bir İstanbulluyu vilayetin başında görmek!.. İçimden gelen bu.. Ve söylediklerimde son derece de samimiyim.
Kimse yanlış anlamasın!.. Muammer Bey de dahil, İstanbul’da görev yapan hiçbir valiyi küçümsediğimiz filan yok.. Aziz vatanımızın her köşesinin güzel insanlarını da, doğup büyüdükleri şehirleri de seviyoruz.. Elbette ki herkes her yerde görev yapabilir.. Bu da son derece normal..
Ancak benim İstanbulumun da “yüzde yüz yerli malı” bir valisi olmalı diye düşünüyorum... Şöyle bir hafızamı yokladım.. İstanbul’dan vali olarak kimler gelmiş kimler geçmiş.. Fakat benim şahit olduklarımın içinde bir tane bile “İstanbul doğumlu” olanına rastlamadım..
Mesela birkaçını hatırlatayım ve bu kişileri de anmış olayım.. Vefa Poyraz Nevşehirli, Cahit Bayar Sivaslı, Erol Çakır ve Nevzat Ayaz Çankırılı, Rıdvan Yenişen İzmitli, Namık Kemal Şentürk Merzifonlu, Hayri Kozakçıoğlu, Manisalı, Kutlu Aktaş Adanalı, Niyazi Akı Bilecikli.. Ve de halen “İstanbul Valisi” olarak görev yapan Muammer Güler ise Mardinli.. Habere göre İstanbul için düşünülen Osman Güneş de Yozgat’lı..
Peki İstanbul’un valisi nasıl olmalı?..
Beyoğlu’nu çocukluk yıllarından beri tanımış.. Atlas Sineması’nda film seyretmiş.. Gün olmuş file elinde Çarşamba Pazarı’ndan alışveriş etmiş.. Gün gelmiş belediye otobüsüyle evine gitmiş.. Bazen “Dolmabahçe Stadı”ndaki maçları parasızlıktan dolayı “Beleştepe”den seyretmiş.. Yeri gelmiş gariban lokantalarında “pilav üstü kuru”ya takılmış.. Suların akmadığı zamanlarda evine kovayla su taşımış.. Yine gün olmuş Karaköy-Kadıköy vapurunda ikinci mevkide oturmuş.. Yüzmeyi Sarayburnu’nun hırçın dalgalarında öğrenmiş.. “Galata Köprüsü”nün üzerinden oltayı denize atıp günlük nafakayı çıkarmış.. Okumuş.. Okurken de ailesini ekonomik anlamda üzmemek için çalışmış.. Ömrü müddetince büyüklerine saygılı, küçüklerine şefkatli olmuş.. Kişilerin inançlarına daima hürmet etmiş..
İşte böyle birisini İstanbulumuza vali olarak görmek istiyorum..
Bu da bir İstanbullu olarak hakkımız sayılır!.
-
Geçtiğimiz Cumartesi Bursa’da “Tekstil” konuşuldu.. MÜSİAD Tekstil ve Deri Sektör Kurulu Başkanı Ömer Mete Sümer ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Bursa MÜSİAD Şubesi’nin ev sahipliğinde, “Küresel Rekabet Baskısı Altında Türk Tekstil Sektörünün Dönüşüm Stratejileri ve Yeni Yol Haritası” konulu bir “Tekstil ve Deri Forumu’ tertipledi.. Forumu takip için biz de Bursa’ya gittik..
Daha önce Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan’ın geleceği deklare edilmişti, ancak Bakan, Başbakan Tayyip Erdoğan’la birlikte Hindistan’a gidince yerine Bakanlığı temsilen Müsteşar Yardımcısı Doç. Dr. Yavuz Cabbar geldi..
Bursa MÜSİAD Şubesi Başkanı Cemil Tekin önemli bir imtihan için il dışında bulunduğundan, kafilemizi Başkan Yardımcıları Erol Bodur, Naci Kabartay, Hasan Çepni ve MÜSİAD Bursa’nın diğer yöneticileri ağırladı..
Forumu Uludağ Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yusuf Ulcay yönetti.. TİM Başkan Vekili İbrahim Burkay, İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi, TGSD Başkanı Ahmet Nakkaş, TOBB Deri ve Deri Ürünleri Sanayi Meclisi Başkanı Hakkı Matraş, Marmara Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Akalın, İTHİB Başkanı İsmail Gülle ve DENİMDER Başkanı Nedim Öztürk konuşmacı olarak katıldılar..
Ayrıca MÜSİAD Başkanı Ömer Cihat Vardan, yönetim kurulu üyeleri Nail Olpak, Necmettin Öztürk, Nihat Eren, Bahattin Kürüm, Denizli Şube Başkanı Ayhan Doğruyol, İTO Eğitim ve Sosyal Hizmetler Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Muhammet Yenel, Doç. Dr. Kahraman Arslan, Mahmut ve İbrahim Önügören, Halil Yağlıca, Mehmet Akif Hut ve daha pek çok tekstilci işadamı zirvede hazır bulundu.. Aslında katılımın çok daha fazla olması gerekirdi ancak İstanbul’da iskele batıracak kadar şiddetli olan fırtına ve bunun sonucunda da tüm deniz ulaşımının iptal edilmesi pek çok davetlinin Bursa’ya gelememesine neden oldu..
Tekstil Sektörü Başkanı Ömer Mete Sümer, yarım saat süren ve sektördeki rahatsızlığı dile getiren doyurucu bir sunum yaptı.. Bu sunumu yaparken çarelerini de tek tek sıraladı..
Umarız bu zirveden somut bir şey çıkar.. Ankara’dakilerin de harekete geçmesiyle sektör biraz canlanır.. Yoksa işler gerçekten vahim!..
Bursa dendiği zaman akla ilk gelen isimlerden biri de Osmangazi Belediye Başkanı Recep Altepe..
Bursalılar Altepe’ye “ecdad eserlerini ayağa kaldıran adam” diyorlar.. Başkan pek çok eseri aslına uygun bir biçimde restore ettirmiş.. Başka bir ifadeyle de tarihine sahip çıkmış..
Bursa MÜSİAD Şubesi’nin kafilemize verdiği akşam yemeğinden sonra Başkan Altepe’den bir çay daveti aldık ve Başkanın nazik davetine icabet etmek için tarihi Ördekli Hamam’a (Ördekli Kültür Merkezi) gittik..
Yaklaşık 600 yıl önce yapılan ve son 150 yıldır da metruk bir biçimde kaderine terk edilip tinercilerin, şarapçıların mekanı haline gelen “Ördekli Hamam” aslına uygun olarak restore edilmiş..
Yıldırım Beyazıd Han zamanında yapılan ancak Timur’un Bursa’yı işgalinden sonra yarım kalan, daha sonra ise Padişah Çelebi Mehmet devrinde tamamlanan Ördekli Hamam şu an “kültür merkezi” olmuş..
Toplam alanı 1900 metrekare olan ve 1400 metrekare kapalı alanı bulunan tarihi yapıda, biri büyük toplam 5 salon bulunuyor.. Hamam içerisindeki hol ve odalar ise; Hat, Ebru, Minyatür ve Tezhip gibi geleneksel el sanatlarının icra edilebileceği şekilde düzenlenmiş..
Yapı içerisinde; fuaye, depo, arşiv ve büfe gibi yerler de var. Restorasyon kapsamında otopark da düşünülmüş.. 200 kişilik 2 büyük salon ile tiyatro oyunlarının da sahnelenebileceği oditoryum tarzı bir salonun bulunduğu Ördekli Kültür Merkezi, kafeteryaları ve diğer sosyal alanlarıyla Bursalıların kültürle iç içe soluklanabileceği bir mekan olmuş..
Kafiledeki herkes bu güzel görüntü sebebiyle Başkanı tebrik etti..
Biz de tebrik ediyoruz.. Ve “helal olsun sana Recep Başkan” diyoruz..
Bursalılar Altepe’yle gerçekten gurur duyuyor..