Kartal ve Cimbom'un kader maçları
Ligin ilk yarısı bittiğinde üçüncü ve dördüncü sırayı paylaşan Beşiktaş ile Galatasaray’ın ikinci yarıya çok zor iki deplasman oyunuyla siftah yapacak olmaları hiç kuşkusuz Sivasspor ile Fenerbahçe’nin iştahını kabartan bir fikstür azizliği idi. Kendi sahasında hiç maç kaybetmeyen Konyaspor oyuna adeta golle başlayınca ilk firenin Konya’da ortaya çıkabileceğini sandık. Holosko ile Bobo’nun bir türlü alan ve görev paylaşımlarında uyuşumu sağlayamayışları onlara top getirip pozisyon oluşturmayı zorlayan Tello, Delgado ve hatta Cisse’yi sıkıntıya düşürdü. Konya’nın galip oynayarak maçı götürdüğü süreçte Beşiktaş sadece Ali Tandoğan’ın içeriye katedişlerinde gol umutları yaşayabildi. Savunma da Konyaspor’un daha diri kaldığı bu süreçte bir türlü sağlıklı yerleşemedi. Ama futbol, bu maçta Konya’yı değil Beşiktaş’ı istiyordu. Bir korner atışında acemi kalecilik ortaya çıkınca Beşiktaş önce dengeyi sağladı. Sonra da büyük takım küçük takım farklılığı ortaya çıktı. Yani Konyaspor bari berabere kalayım derken, Beşiktaş illa da kazanmak uğruna Delgado’yu oyundan çıkarma yanlışına kadar risk aldı. Hatta hatta çoktan Holosko veya Bobo’dan birinin çıkıp Nobre’nin oyuna girmesi gerekiyordu. Ama çıka çıka Beşiktaş’ın en etkili oyuncusu Ali Tandoğan oyundan alındı. Sonuçta, Ertuğrul hocanın zarının dört köşe olduğunu gördük.
***
Rize’de de son 5 maçını kaybetmemiş ev sahibinin, çalkantılar içinde olan ve takımının ana organları bulunmayan Galatasaray’ı da puansız göndermesi normal sonuç olarak beklenmiyor değildi. Ama ne var ki, Rizespor duran toplardaki tirajı komik adam paylaşmaları yüzünden ağır bir farkın altında kayboldu gitti. Düşünebiliyor musunuz Servet’in geldiği duran toplarda onun karşılayıcısı Fahri oldu. Galatasaray, Barış, Mehmet Topal ve Hakan Balta’yla top rakipteyken alanı alabildiğine daraltan, top kazanıldığında da taşıma ve dağıtma görevini iyi yapan bir orta üçlüyle maçta hep diri, atak ve istekli kaldı. Arda’nın da önceki maçlarına oranla daha dinamik ve bu üçlüye daha yardımcı rolü farkın anahtarlarından biri oldu. Nonda ise, bu dörtlüye her topta kendini göstererek topun ilerde kalmasında, attığı goller bir yana, bu anlayışıyla skora büyük katkısı oldu. Rizespor, ağır yenilgiye rağmen oyundan hiç düşmemiş gibi görünürken, duran toplardaki tiraji komik adam paylaşımı ve de nasıl olduysa Suat’ın sol bek göreviyle sahaya sürülmesi yüzünden çok gol yedi, ancak iki defa cevap verebildi. Sonuçta Galatasaray uzun süreden beri ilk defa patinaj yapmadan dik durabildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.