Baykal, şu bizim Deniz Baykal.

CHP genel başkanı,1960 darbesinden önce Kızılay’da merhum başbakan Adnan Menderesin yakasına yapıştığı söylenen kişi.

'Hürriyet istiyoruz' diye bağırdığında Başbakan Menderes’in de 'başbakanın yakasına yapışabilecek bir hürriyetin var daha ne istiyorsun?' cevabına muhatap olan zat.

Ahmet ER, kim? Tanıyor musunuz? Nereden tanıyacaksınız, gerçi bilenler bilir. CKMP’nin kurucusu, 12 Eylül 1980 darbesine kadar da MHP Genel Başkan Yardımcısı. Merhum Alparslan Türkeş’in arkadaşı. “Biz demokrasi istiyoruz, fakat geniş caddelerde methiyesi yapılan, arka sokaklarda haraç mezada çıkarılarak ıspanak fiyatına satılan demokrasi değil, biz toplumsal adalet istiyoruz, bakkal dükkanı işleten devleti değil, Türkiye aç hürlerin tok esirlerin diyarı olmamalı” sözünün müellifi.

Derviş, gönül adamı, siyasetçi, asker, devlet adamı, aynı zaman da çiftçi. Ömrü hayatını Allahın rızasını kazanmaya adayan kişi.

1969 seçimlerinde radyoda yaptığı seçim konuşmasında “Yolumuz ne kapitalizm ne de komünizmin yoludur, 3. yoldur. Muhammed’i nizamı biz getireceğiz” dediğinde Patnos’ta Patnos müftüsü heyecandan ve bu büyük idealden etkilenerek radyosunu kırmış, Vatikan özel bir elçi göndererek Ahmet Er’e Muhammedi nizamdan neyi kastettiğini sormuştu.

1971 muhtırası öncesi kendisiyle görüşen darbecilerin tekliflerine tokat gibi cevap veren Zat-ı Muhterem.(Bu konuyu ayrıca yazacağım.)

12 Eylül 1980’de tüm siyasetçiler gibi Ahmet Er de tutuklandı. Mamak Dil ve İstihbarat Okulu’nda zorunlu ikamete mecbur tutuldu. Kimler yoktu ki burada. Bugün, Ergenekon soruşturmasından tutuklu işçi partisi genel başkanı Doğu Perinçek, Deniz Baykal, Alparslan Türkeş, Necmettin Erbakan, Lütfü Doğan, Agâh Oktay Güner, Namık Kemal Zeybek vs.

Günlerden bir gün Deniz Baykal Ahmet Er beye gelerek “Efendim bizim arkadaşlar (CHP’liler) sizinle görüşmek istiyorlar” teklifinde bulunur. Gerisini Ahmet Er den dinleyelim: “Ertesi gün Deniz Baykal’la CHP’li tutukluların kaldığı yatakhaneye gittik, her yatağın üzerine iki üç kişi oturmuştu. Salonda 25-30 kişi kadar insan vardı, bunlar CHP’li yöneticiler ve millet vekilleriydiler, bana 27 Mayıs ihtilalini sordular bildiğim kadarıyla kendilerine anlatım o konuyu tamamladık konu değişmişti.”

“Baykal bana “Efendim CHP niçin tek başına iktidar olamıyor?” sorusunu tevcih etti. (Ahmet Er’in cevabı calib-i dikkattir) “Siz Türk milletini tanımıyorsunuz, siz değerlerle barışık değilsiniz, Devletle Millet arasındaki tercihinizi devletten yana yapıyorsunuz” dedim. Deniz Baykal söz alarak “Arkadaşlar dedi devamla Ahmet Er gerçekten doğru söylüyor, biz bu milleti tanımıyoruz.”
Acaba Deniz Baykal Ahmet Er i rüyasında gördü, Ahmet Er de “Mamak Dil Okulu’nda anlattıklarımı unutma bu milleti tanı’ mı dedi?

Ben Baykal’ın yerinde olsam Ahmet Er’i Akhisar in sünnetçiler köyünde ziyaret ederdim. Malumdur ki Sünnetçiler Çepni boyundan bir alevi köyüdür. Ahmet Er de bir alevi dedesinin oğludur. Ama Ahmet Er için her şey ama her şey Hz. Muhammed’e bende olmak ve Allahın rızasını kazanmaktan başka bir şey değildir.
Baykal siyasette istikrarlı olmalıdır. Ki, Baykal gün olur şeyh Edebali’nin özlü ve güzel sözlerinden bahseder, gün gelir Hacı Bektaş’tan dizeler dökülür dudaklarından, devran döner, TBMM’nin başörtüsüne hürriyet kararını AYM’ye götürür. Kâh ‘başörtüsü siyasi simgedir’ der 50 yıl önce türban mı vardı, yeni bir peygamber mi türedi, 50 yıl önce Müslüman yok muydu? Bu Anadolu da kadınlarımıza dayatılan yabancı üniforma” diye höykürür.
Seyran öncesi pardon seçim öncesi çarşaflı bayanlara parti rozeti takar ancak onlara üniversite öğrenci kimliğini çok görür. Bu çelişkili söz ve davranışlardan sonra, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu sözü aklımıza gelir beynimize bir çivi gibi, bir kıymık gibi çakılır.
Evet değişmez kanundur her ekmeğin mayasında biraz ter vardır.
Sayın Baykal, değiştirmek, dönüştürmek istiyorsanız, Türkiye de iktidar olmak biraz terlemeyi çoğu zamanda tepkileri göğüslemeyi gerektirir. Sayın Baykal direnin, göğüsleyin göreceksiniz hem CHP hem de Türkiye kazançlı çıkacaktır
Bizden tavsiye ve hatırlatma, tutar mı, tutmaz mı? Dinler mi, dinlemez mi? kendisinin ve CHP’li kurmayların bileceği iş
Ben bilemem Baykal bilir!