Adnan Tanrıverdi

Adnan Tanrıverdi

Askerî yargı(3)

Askerî yargı(3)

İDARÎ YARGI VE YÜKSEK ASKERÎ ŞÛRA
Bundan önceki iki yazımızda, asker kişilerin işlediği suçlar nedeniyle yargılanacakları askerî yargı mercilerini özetlemeye çalıştık. Gördük ki, komutanların elinde, asker kişilerin suçları karşısında, suçun önlenmesi ve disiplinin temini için geniş yetkiler bulunmaktadır.
Yetkiler o kadar geniş ki, yanlış ellerde ve adil olarak kullanılmaması halinde, zulme dönüşebilir. Yasalardan aldığı gücü astları üzerinde haksız olarak kullanabilecek, kasıtlı amirlerden astların korunması için bir güvenceye ihtiyaç vardır. Bu ihtiyaçtan İdari Yargı doğmuştur.
Yani, kamu hizmeti gören kişiler, vazifeleri sırasında, idarenin işlem ve eylemlerinden dolayı zarar görürlerse, bu zarar, kişi üzerinde bırakılmaz. Kamu, zararı paylaşır ve kişinin maddi ve manevi zararını tazmin eder.
İdarî yargı, hoyratça kullanılan devlet gücüne karşı, kişilerin ve özellikle kamu görevinde bulunanların, haklarını arayabilecekleri bir mahkemedir.
Türk Ordusunda Disiplin, “kanunlara, nizamlara ve amirlere mutlak bir itaat ve astının ve üstünün hukukuna riayet demektir”(1) diye tanımlanır.
Silahlı Kuvvetlerimizde, itaati temin ve amirlerin hukukunu sağlamak için yeterli ceza kanunları ve yargılama mercilerinin olduğunu önceki incelemelerimizde görmüştük.
Disiplinin temini için astın hukuku da koruma altında bulunmalıdır. Haksız tayin, terfi, silahlı kuvvetlerden çıkarılma vb işlemlerle; kışla içinde, dışında, nöbet, hizmet, operasyon ve çatışma gibi eylemlerde gördüğü zararın, tazmin edilmemesi halinde başvurulacak yargı mercii olmalıdır.
Silahlı Kuvvetlerimizde, idarî yargı bugünkü haline uzun bir serüven geçirerek gelmiştir.
Terfi ettirilmeme işleminin iptali ile ilgili ilk dava, Danıştay'da 24 Kanunîsani 1340 (1924) tarihinde açılmış ve esastan incelenmiştir.
Aynı konulu ikinci iptal davasında Danıştay Milli Savunma Bakanlığı’ndan (MSB) savunma istemiş; MSB dava ile ilgili olarak, “tefsir” talebi ile konuyu TBMM'ye intikal ettirmiş; TBMM de, açılan idari davaya Danıştay'ın bakmaya yetkili olmadığını bildirmiştir. Mesele 1934 yılına kadar sürüncemede bırakılmıştır.
Meselenin çözümü için kanunla, “Milli Müdafaa Vekâletinde Zat İşleri Son Tetkik Mercii Encümeni” teşkil edilmiş; asker kişiler terfi ve tayin işlemlerindeki davalarını bu kurula, bu kurulun kararlarından beğenmediklerini de TBMM'ye götürmüşlerdir. Bu uygulama da 1934’ten 1938 yılına kadar devam etmiştir.
TBMM'de yığılma nedeniyle, yeni bir kanunla, Askerî İdarî davalara Askerî Yargıtay’da bakılması sağlanmıştır. 1938-1953 arasında bu uygulama yürürlükte kalmıştır.
Adli askeri yargı içinde idari davaların görülmesinin hukukî olmadığı gerekçesi ile, Askerî İdarî davalar tekrar Danıştay'da görülmeye başlanmıştir. Uygulama 1953-1971 yılları arasında devam etmiş. 12 Mart muhtırasından sonra, 1971 tarihinde, Anayasanın Danıştay’la ilgili 140. maddesinde değişiklik yapılarak, Danıştay bünyesinde “Askerî Yüksek İdare Mahkemesi” (AYİM) kurulmuştur.
1982 Anayasası’nda yüksek yargı organları arasına 157. madde ile “Askeri Yüksek İdare Mahkemesi” de dahil edilmiştir. (2)
Askerî Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM)
Askerî Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların ilk ve son derece mahkemesi olarak yargı denetimini yapan, özel kanun(3) ile kurulan, Anayasal bir yüksek yargı kurumudur. Danıştay’ın Silahlı Kuvvetler’deki muadilidir.
Milli Savunma Bakanlığı kuruluşundadır.
Mahkeme; mahkeme başkanı, iki daire, başsavcılık, genel sekreterlik, mahkeme kalemleri ve daire müdürlüğünden oluşmaktadır.
Her dairede, askerî hakim sınıfından bir başkan, dördü askerî hakim ve ikisi kurmay subay olan yedi üye bulunmaktadır. Kararlar üç askerî hakim ve iki kurmay subay üyenin katılımı ile alınır.
Askerî hakim üyeler, AYİM'in askerî hakim sınıfı üyeleri tarafından, yarbay rütbesindeki birinci sınıf askerî hakimler arasından her boş üyelik için gösterilecek üç aday arasından; kurmay subay üyeler de Genelkurmay Başkanlığı’nca, iki yılını doldurmuş kurmay yarbaylar arasından her boş üyelik için gösterilecek üç aday arasından, Cumhurbaşkanı tarafından seçilir.
Seçilenler arasından rütbe ve kıdem sırasına göre Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başkanlığına, Başsavcılığına, daire başkanlıklarına ve üyeliklere, Milli Savunma Bakanı ve Başbakanın imzalayacağı, Cumhurbaşkanının onaylayacağı Kararname ile atama yapılır.
Kurmay subay üyelerin görev süreleri en fazla dört yıldır.
Başkan, Başsavcı, daire başkanları ve genelsekreterin askeri hakim sınıfından olması şarttır.
Mahkeme Başkanı ve Başsavcı hakim sınıfı tuğgeneraldir.
Anayasa Mahkemesinin iki asker üyesinden birisi, AYİM'in hakim üyeleri arasından AYİM Genel Kurulu tarafından gösterilecek üç aday arasından Cumhurbaşkanı tarafından seçilir.
Askerî yargıyı bu yazımızda da tamamlayamadık. Sonraki yazımızda, idarî yargıda verilmiş örnek kararlarla yargıyı devre dışı bırakan YAŞ'dan bahsedeceğiz.
1 04.01.1961 tarih ve 211 Sayılı TSK İç Hizmet Kanunu, Md.13
2 Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin Tarihi Gelişimi http://www.msb.gov.tr/ayim/ Ayim_menu.asp?IDNO=25
3 04. 07.1972 Tarih 1602 Sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Adnan Tanrıverdi Arşivi