Gönder Doğan, basayım!..
Dünkü Vakit’te, Hakan Gündüz’ün haberini okudunuz...
BBP’li akademisyenlerden Selçuk Özdağ, Doğan holding patronuna bir dizi soru yöneltmiş.
İlki:
“Refah-yol iktidarı döneminde BBP Lideri Yazıcıoğlu ile İstanbul’da bir görüşme yaptınız mı?..”
İkincisi;
“Bu görüşmede RTÜK yasasının değiştirilmesi için hükümete baskı yapması telkininde bulundunuz mu?..”
Üç, dört, beş, altı yedi...
Ve son soru:
“BBP’yi hedef almanız, Yazıcıoğlu’nun kendisini kullandırmamasından mı kaynaklanıyor?..”
İddia bu; Aydın Bey, Muhsin Bey’den bir şeyler istemiş...
Muhsin Bey, “olmaz” demiş...
O böyle bir tavır takınınca...
Aydın Bey de...
Acaba ne yapmış?...
Bunların cevabını Aydın Doğan’dan almaya çalıştık...
Iııh;
Konuşmuyor!..
Yazıcıoğlu ile aralarında ne gibi bir “diyalog” geçmiş, ne olmuş ne bitmiş, cevap vermiyor...
Bu durumda...
İyisi mi...
BBP Genel Merkezine uzanmak ve Muhsin Bey’e sormak...
Randevusuz gittiğimiz halde sağolsun vakit ayırdı...
Ve olanı biteni anlattı...
Dilerseniz...
Özdağ’ın, Aydın Doğan’a yönelttiği sorulara ve Muhsin Yazıcıoğlu’nun açıklamalarına bir göz atalım:
1- “Refah-yol iktidarı döneminde Yazıcıoğlu ile İstanbul’da bir görüşme yaptınız mı?..”
Yazıcıoğlu: Görüşme, İstanbul’da değil, İzmir’de gerçekleşti.
2- Bu görüşmede RTÜK Yasası’nın değiştirilmesi için hükümete baskı yapması telkininde bulundunuz mu?..
Yazıcıoğlu: Aydın Doğan, RTÜK Kanunu’nda değişiklik yapılması için destek talep etti. Kendisine “Sekiz milletvekilimiz var, ne desteği vereceğim” dedim. “Sekiz vekiliniz var ama sizin misyonunuz çok önemli. Özgül ağırlığınız çok büyük” yaklaşımında bulundu.
3- RTÜK Yasası’nın değiştirilmesi teklifindeki maksadınız neydi?
Yazıcıoğlu: Mevzuat, patronun medyadaki payını yüzde 20 ile sınırlıyordu. Aydın Doğan bu sınırlamaya karşıydı. Benden, bu sınırlamanın kalkacağı bir düzenleme için destek istiyordu.
4- BBP Lideri, size “Benim 8 milletvekilim var gücüm yetmez” dediğinde siz; “Erbakan ve Çiller senin desteğin olmadan ayakta kalamazlar. Onlara Türkiye’yi bırakalım, sen de RTÜK’ü al” dediniz mi?
Yazıcıoğlu: “Benim sadece 8 milletvekilim var” dedim, o da “Sekiz vekiliniz var ama sizin misyonunuz çok önemli. Özgül ağırlığınız çok büyük” karşılığını verdi. “Onlara Türkiye’yi bırakalım sen de RTÜK’ü al” diye bir söz hatırlamıyorum.
5- Yazıcıoğlu size “Bu etik dışıdır, siyasi ahlâka sığmaz, ben bunu yapamam” dedi mi?..
Yazıcıoğlu: Doğan benden destek isteyince, bir medya patronunun medyanın tamamına ya da büyük bir bölümüne sahip olmasının yanlışlığına vurgu yaptım. “Bu büyük güç, şantajları-tehditleri, türlü gayri ahlâkilikleri beraberinde getirir” dedim. Ve destek vermeyeceğimi belirttim.
6- Yazıcıoğlu’nun talebinizi reddetmesi üzerine siz de “Bu kafayla giderseniz Anadolu köylerini daha çok gezersiniz” dediniz mi?..
Yazıcıoğlu: Bu, Demirel’in sözüydü. Aydın Doğan bunu söylemedi ama başka bir şey söyledi... “Bana destek verirsen önün açılır!.” dedi. Kendisine destek vermem halinde beni destekleyeceğini belirtti. Kabul etmedim. Aydın Doğan’a “ret” cevabını vermemden kısa bir müddet sonra, Doğan grubuna ait Radikal gazetesi, aleyhimde iftira haberleri patlatmaya başladı. Ben de dâvâ açtım ve kazandım. Yalancılığı belgeledim.
7- Gazetelerinizde her fırsatta BBP aleyhine yayın yapılmasının arkasında bu görüşmede size olumsuz cevap verilmesi mi yatıyor?
Yazıcıoğlu: “Sen RTÜK değişikliğine destek ver, ben de sana destek olayım” demişler. Kabul etmemişiz. Ve bundan sonra da yalan haberlere maruz kalmışız. Biz de mahkemeye gidip, hakkımızı aramışız. Ve mahkeme, BBP’nin, Doğan’a ait Radikal gazetesi tarafından yalan haberlerle yıpratılmaya çalışıldığına hükmetmiş. Yargıtay da bu kararı onamış. Son hüküm kamuoyuna kalsın!..
8- BBP’yi hedef almanız, Yazıcıoğlu’nun kendisini kullandırmamasından mı kaynaklanıyor?”
Yazıcıoğlu: Bizi kullanamazlar. Bizi, taleplerini ret etmemizin ardından niçin yalan haberlerle hedefe yerleştirdiler?.. Bu sorunun cevabını almak, kamuoyunun hakkıdır!..
¥
Evet; Sayın Yazıcıoğlu’nun açıklamalarını okudunuz...
Aydın Doğan destek istiyor, Yazıcıoğlu vermiyor.
Aydın Doğan, “Ver desteği al desteği” diyor.
Yazıcıoğlu: “Ben böyle işlere gelmem!” karşılığını veriyor.
Aydın Doğan; “Yaaaa?” diyor!..
Sonrası mı?...
Yazıcıoğlu; “Doğan’ın Radikal’i bana ve partime yalan haberlerle saldırdı, ben de dâvâ açtım, yalancılıklarını belgeledim” bilgisini veriyor.
Biz de hemen; Radikal gazetesinin haberlerine bir göz atıyoruz...
Ohooo... Amma saldırmışlar!..
Yazıcıoğlu ve arkadaşlarını, “Milyon dolarlık rüşvetler karşılığında iş takipçiliği yapmakla”, “Meclis’teki oylamalarda büyük maddi menfaatler karşılığında tutum takınmakla” suçlamışlar!..
Haberlerde belge, şâhit filan yok!..
“Vur” gitsin!.. “Vur” anlasın!..
Neyi anlasın?..
“Medya”nın birinci güç olduğunu mu?!..
Ve “Bir kısım medya”nın “en birinci güç” olduğunu mu?!..
¥
Mahkeme belgelerine baktım;
Aydın Doğan “yalan haber”den mahkûm olmuş... (1999/214 Esas, 1999/389 karar)
Karar, Yargıtayca onanmış. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Esas 999/7278 Karar: 999/7313)
“Gerekçeli Karar”da Doğan gazetesinin, “BBP’yi yıpratmak amacıyla yalan haberlere yer verdiği” belirtilmekte.
Ben şimdi...
İstiyorum ki; Aydın Doğan; bütün bunları yalanlasın!.. “Öyle bir görüşme olmadı, öyle bir talep ve dolayısıyla da vaatte bulunmadım” desin!..
Ve... “O yalan haberlerle, bu işlerin hiç mi hiç alâkası yok” desin!..
Aynen basmazsam, “akredite gazeteci” olayım!..