THK’ya acayip tekliflerim var!..
Her yıl böyle “deri bağırsak” mevzularıyla uğraşmak hiç mi hiç hoşuma gitmiyor.
Hatta,
Nefret ediyorum bu tür meselelerden.
Ne güzel,
THK’nın başındaki Yusuf Güngör Paşa da, aynı dertten muzdaripmiş!..
“Bıktım!..” diyor.
“Neden bıktın Paşa?..”
“Gündeme sadece deri bağırsak mevzularıyla geliyor olmak bıktırdı bizleri!..”
Sevsinler!..
Bak muhterem Paşa;
Ben böyle dalgalardan hoşlanmam!..
Yeter artık!..
Taaa Atilla Taçoy denilen Genel Başkanınızla avanesinin, vatandaşlardan zorla toplanan deri, fitre gelirlerini çıplaklar festivallerinde yediklerinin...
Bizim paralarımızla günlerini gün edip, her gün bir başka ceviz kırdıklarının tarafımızdan çatır çatır belgelendiği günlerde bırakacaktınız bu işleri!..
Size para mı yok!..
Çekin elinizi, vatandaşın derisinden!..
Yeter!..
Ülkenin huzuruna kast etmeyin, her kurban bayramını zehir etmeyin!..
Gidin,
“Din-Diyanet işlerinden” değil de...
Havacılıktan, civacılıktan...
Her ne işle iştigal ediyorsanız o işten kazanın!..
O işlerde para yok mu?..
Türk Hava Kurumu olarak bütün dünyaya “havacılığı” öğretseniz de, buradan bulsanız yolunuzu!..
Olmuyor mu?..
Bu türden mevzulara ilgi duyan bütün “dünya vatandaşları” fevc fevc sizlere koşup, o engin bilgilerinizden ve eğitiminizden istifade etmek...
Ve bu istifadenin karşılığı olarak da sizi “paraya boğmak” istemiyorlar mı?..
Alanınızdan gelir elde edemiyor musunuz?..
Hııı!..
Bakın;
Ziyaret edip zât-ı âlinizi merkez binanızda...
Bin türlü akıl verdim...
Di mi ama;
Kafası çalışana para çoook!..
Havacılık yapın!..
Civacılık yapın!..
Kemalistlere Atatürk rozeti satın, bayrak, flama ne varsa...
Satın!..
“Ergenekon destanı”nı bastırın ve satın!..
Onuncu, ellinci yıl marşlarından, Hasan Mutlucan türkülerinden filan müteşekkil bir albüm yapın...
Onu da satın!..
Gazete çıkartın, dergi çıkartın...
THK dergisi beleş olmasın, satın!..
Derginize koçtan moçtan reklam alın...
Çankaya Belediyesi’ne gidin, ha bire Cumhuriyet’e veriyor ya...
Biraz da size versin!
Ne bileyim...
İşte, yılda elli milyon vatan evlâdı Anıtkabir’i ziyaret ediyormuş!..
Oralara bağış kutuları koyun!..
Ben mi akıl verecem;
Piyango düzenleyin, “maket uçak, helikopter, zıttırıvatör” filan verin talihlilerinize!..
Konserler tertip edin,
Kâhtalı Mıçı gelsin, Atatürk’ün has evlatlarından Çelik, Burhan Altıntop, Ankaralı Turgut...
Daha daha iyisi;
Arto’ya, Hırto’ya konser verdirtin olmaz mı,
“çikita muz” ekolünden Ajdar da iyi iş yapar!..
Armağan Çağlayan, Şeker Oğlan...
Konser üstüne konser...
Buralardan para aksın kuruma!..
THK’nın başındaki muhterem paşa...
Ve diğer havacılar;
Deriydi, bağırsaktı...
Bu işleri bıraksanız da, tabiatınıza yakışır “gelir kapıları” arasanız!..
Ya;
Ne acayip mevzular:
Geçen akşam televizyonda seyrediyorum paşayı...
“Giderimiz ağır” diyor!..
Tamı tamına 475 şubeleri varmış; 1500’ün üzerinde de maaşlı adamları!..
Aldıklarının yüzde 87.5’ini “cari giderler” götürüyormuş!..
Vay benim derilerimin başına gelen!..
Türk Hava Kurumu havacılığı mı geliştirecek yoksa, efendim, maaştı, telefon parasıydı, sekreter şeyiydi, özel makam aracı masrafıydı bunlara mı yetiştirecek?!..
THK’nın Başkanı, gelirlerinin tamamına yakınını “cari giderlere” harcamak durumunda kaldıklarını ifade ederken...
Deniz Feneri, Cansuyu, Kimse Yok mu Derneği gibi “hayır kurumlarına” bakıyoruz...
Adamlar,
Gelirlerinin yüzde 7’sini, bilemediniz en çok yüzde 10’unu bu tür giderlere ayırıyor…
Bağışların yüzde 90’ı “hayır işlerine” gidiyor yani!..
Türk Hava Kurumu’nun “özel” masrafı ağır!..
Çok ağır!..
Hayra “pay” bırakmayacak kadar ağır!..
Zorla el konulan derilerimiz filan “hayretmez” yani!..
Anıtkabir’e bağış kutusu lazım, teyyare piyangosu lazım, konser lazım...
Parayı “o tür” işlerden elde edip, “bu tür” işlere harcamak lazım!..
Konser parası, “Havaya”!..
Deri parası...
“Hayra!..”