Alternatifsizlik ve AKP için tehlike çanları
Alternatifim yok rahatlığı, AKP’ye telafisi mümkün olmayan hatalar yaptırıyor.
29 Mart’ta mahalli seçimler var. Partiler harıl, harıl oy yüzdelerini artıracak adaylar arıyorlar. Toplumda kabul görmüş, defosuz, şaibesiz isimlere partiler adaylık teklifi yapıyor.
Siyasetin ayak oyunlarından, entrikalarından kaçan, makam mansıp peşinden koşmaktan hayâ eden insanları partilerine katmaya çalışıyorlar.
Bu doğru bir tavır.
Siyaset ne kadar seviye kazanırsa saygınlığı o kadar artar. Toplumu daha rahat mobilize eder. Büyük iş ve reformları yapmak için gerekli olan güç ve desteği kolaylıkla temin eder.
Özal’da ilk döneminde dört eğilimin temiz kalmış, kirlenmemiş isimlerini seçmeye gayret etmişti. En büyük hizmetlerini de o dönem yapmıştı.
Sonra partiye kargalar üşüştü, her ipin cambazı olan tipler Anavatan partisini doldurdu, Özal birçok projesini yarım bırakmak, birçok hayaline veda etmek zorunda kaldı. Çünkü hem meclis kadrosu bir idealin peşinden koşacak bir kadro değildi, hem de Özal partideki iktidarını kaybetmişti.
Onun için partiler en iyi hizmetlerini ilk dönemde yaparlar. Sonra yavaş, yavaş dünya hırsı onları da kuşatır, davasız, fikirsiz kadrolar ağırlığı ele geçirir, bir de bakarsınız ki o idealist, mücadeleci kadronun yerini aç timsahlar almış.
Partilere canlılık getiren rekabettir. Galibi baştan belli olan seçimlerde rekabet olmadığı için, aday tercihlerinde kalitenin yerini başka kriterler alır. Kim olursa olsun, seçimi alırız düşüncesi, onun bunun adamı olmaktan başka özelliği olmayan kişileri ön plana çıkarır. Herkes kendi adamını seçtirmek, en muti olanı iş başına getirmek için yarışır. Köşeli, şahsiyetli adamlar harcanır, onların yerini futbol topu gibi her tarafa yuvarlanabilen adamlar alır.
Önümüzdeki yerel seçimlerde de böyle bir tehlike var.
Bazı yerlerde partiler adaylarını belirlediler, bazı yerlerde ise bir iki hafta içinde belirlenecek.
Seçime geriden başlayan partiler en iyi adayı çıkarmak için canla başla çalışıyorlar.
Baykal gibi hayatını başörtüsü düşmanlığına adamış bir lider bile yerel seçimlerin hatırı için acısını içine gömerek çarşaflı-başörtülü hanımlara rozet takarak onları partisine kattı.
MHP, illerde parti tabanının eğilimlerini dikkate alarak aday belirlemeye çalışıyor.
SP’de Numan Kurtulmuş ile birlikte büyük bir atılım göze çarpıyor.
Ama aynı dikkat ve hassasiyetin AKP’de olduğunu söylemek mümkün değil. Alternatifimiz yok düşüncesi AKP’yi kendi kendisinin rakibi haline getiriyor. Bazı şehirler için sağdan soldan devşirilen adaylar parti tabanında tam bir hayal kırıklığı yaratıyor. Aday seçiminde kalite, vizyon, birikim gibi faktörler ikinci planda, her milletvekili bir daha ki seçimde kendi konumunu kuvvetlendirecek adaylar göstermeye çalışıyor. Yani, al takke ver külah meselesi.
Seçime daha 4 ay var. Genel seçimlerde alternatifsizlik AKP’nin en önemli avantajı olmuştu. Şimdi ise, öyle görünüyor ki tam tersi olacak. Alternatifim yok saplantısı AKP’ ye aday tercihlerinde büyük hatalar yaptırıyor. Umarım birileri sn. Başbakan’ı ikaz eder de bazı küçük ve muhteris adamların oyununu bozar. Yoksa bu iş AKP’yi bozar. Bizden söylemesi.