Pazar günü ve akşamı çok ilgi çekici iki maç izledik. Tabii bana göre çok ilgi çekici… Ama futbola tuhaf gözle bakan, başka başka şeyler düşünen ve de fanatik, amigo kesime göre ikisinden ilki tam maç, ikincisi ise boks maçı… Hadi oradan siz de… Fenerbahçe için en kolay maçının, hangi sahada olursa olsun Gaziantepspor maçları olacağını çok önceden yazdım. çünkü bu ligin en zayıf takımı Gaziantepspor’dur… Hem de sadece futbolcularıyla değil, teknik direktörleriyle de… Fenerbahçe’nin usta ama az koşan ve az çalışan ayaklarına kolay top alma ve kolay top kullanma şansı verirseniz, sizi beşlik de yapar, onluk da… Şayet Deumi savunmada olmasaydı, bu maç 20 golle de bitebilirdi. Ancak ne var ki, Bülent ve Zurita girdikten sonra ev sahibinin o komik futboluna rağmen dört net gol pozisyonuna girmesi düşündürücüdür. Zaten bunu Zico da söyledi. Haa hemen söyleyeyim, kimilerine, hatta çokça yorumcuya göre Alex geldi böyle oldu. Söyler misiniz bana, hangi Fenerbahçe golünde bir ev sahibi engellemesi gördünüz? Yaz gibi bir atmosferde Fenerbahçe bol gol atarak idman yaptı dersek hem Fenerbahçe’ye iyilik etmiş oluruz, hem de ev sahibine… çünkü ligin bitimine kadar daha çok maç var da… Gelelim akşama… Galatasaray’la Bursaspor tam bir futbol savaşı yaptılar. Bursaspor’un ilk on dakikadan sonra yaptığı ve de sahanın her yerinde uyguladığı amansız pres haddinden fazla sert idi. Bunun sebebi de bir çok Bursasporlu futbolcunun çok genç ve dolayısıyla da deneyimsiz oluşu idi. Bu tutum Galatasaray’ı top yapmaktan öteye düşürdü. Arda’nın Lincoln rolünde iş yapamayacağını defalarca yazdım. İşte Bursaspor karşısında topa ayağını süremeden maçı bitirdi. Hem Arda’ya, hem de takıma yazık oluyor. Savunmada kaleci Orkun, Emre ve Servet çok iyi oynadılar. Bir de Topal, hemen hemen tek başına gibi mücadele verdi. Nonda ise zaman zaman ortaya çıktı, bir de ikramı harika bir vuruşla gole çevirdi. Bu defa Hakan Balta ve Barış presten kurtulmak için daha çok çırpınınca Rize’deki gibi oyuna katkıda bulunamadılar. özetli tam anlamıyla bir futbol savaşı halinde geçen maçı Galatasaray bir golle kazandı. Zaten böyle maçlarda daha fazla gol ve pozisyon beklemek hayalcilik olurdu. Şimdi soru şu: "Acaba Galatasaray’a karşı böyle basan bir takım sayısı fazlalaşırsa, bundan böyle sonuçlar ne olur?