Postmodern Ergenekon senaryosu (1)
Ergenekon davasının 10. dalga tutuklamaları şok etkisi yaptı. Ama biz, yargıya intikal etmiş dava üzerinde değil de, ileriye dönük olarak, olabilecekleri, geçmiş GNH yazılarımızla bağlantılı olarak devam edelim. (Senaryo, GNH konulu, önceki dört yazımızla anlam kazanacaktır.)
GNH teşkilatının iç politikada hangi boyutlarda uygulanabileceğini hayali bir senaryo ile gözler önüne sermek, GNH konseptinde yapılan değişikliklerin yaratacağı tehlikenin anlaşılması için daha uygun olacaktır.
“Yıl 2020:
İç Siyasi Durum:
Yapılan genel seçimler sonucunda A partisi % 60 oy alarak TBMM’de 380 sandalyeye sahip olmuştur. B partisinin 100, C partisinin de 70 sandalyesi bulunmaktadır.
A partisinin adayı Cumhurbaşkanı seçilmiş olduğundan, uyumlu bir dönemin başladığı genel bir kanı olarak benimsenmekte ve ülke insanı, özellikle inanç hürriyeti önündeki engellerin de kaldırılarak, çağdaş demokrasilerdekine benzer bir hürriyet ortamının oluşturulmasını beklemektedir.
Hükümeti kurma görevi A partisine verilmiştir.
Yeni Hükümet, seçimlerde vaat ettiği şekilde, özgürlükçü bir Anayasa hazırlayacağını, kronikleşmiş olan başörtü yasağını her alanda kaldıracağını, dini inançların yaşanmasını laikliğin ihlali gibi gösteren hükümlerin yeni Anayasada yer bulamayacağını;
Siyasi iktidarların başında demoklesin kılıcı gibi duran darbe tehditlerinin son bulması için Silahlı Kuvvetler’le ilgili de Anayasa ve yasalarda yeni düzenlemeler getireceğini açıklamıştır.
Yeni Başbakan, yeni hükümetin programını açıkladığı TBMM’deki konuşmasında, Silahlı Kuvvetler’in devlet yönetimine müdahale etme imkanının kaldırılması için:
¥ Hukuk dışı tasfiyelerin durdurulabilmesi için bu yetkiyi veren Anayasa’nın 125. maddesinin değiştirileceğini ve profesyonel kadrolara yeni personel alımının denetim altında tutulacağını,
¥ İç Hizmet Kanunu’nun 35. maddesi, hep yanlış yorumlanarak, darbelere dayanak yapılmıştır. Yanlış anlamayı önleyecek şekilde bu maddenin değiştirileceğini,
¥ Milli Güvenlik Kurulu’nun (MGK) görevinin, görevi zaten milli güvenliğin sağlanması olan Yüksek Askerî Şûra’ya (YAŞ) verileceğini, Bakanlar Kurulu’ndan katılan üyelerin de YAŞ’a dahil edileceğini,
¥ MGK’nın Cumhurbaşkanı başkanlığında “DEVLET ŞÛRASINA” dönüştürüleceğini, üyelerinin TBMM, yüksek yargı, yürütme ve bağımsız kurumların temsilcilerinden oluşacağını, bu kurulda TSK’yı sadece Genelkurmay Başkanının temsil edeceğini, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği’nin kadrosunun tamamen sivilleştirilerek, “Devlet Şûrası Genel Sekreterliği” haline dönüştürüleceğini,
¥ Askeri mahkemelerin muhafaza edileceğini, ama yargıçların sivil olacağını, terfi, tefeyyüz ve atamaların da Adalet Bakanlığı tarafından yapılacağını,
¥ Milli Savunma Bakanlığı’nın tamamı asker olan yönetici kadrolarının sivilleştirileceğini,
¥ Dış güvenliğin askerin, iç güvenliğin de İçişleri Bakanlığı’nın sorumluluğuna verileceğini,
¥ Milli Güvenlik Siyaset Belgesindeki, toplumun bir kısmını, devletin kurumlarına, devlet düşmanıymış gibi gösteren iç tehdit değerlendirmelerinin (irtica, bölücülük vb) kaldırılacağını,
Açıklamıştır.
“C” partisi, A partisinin rejimi tehdit ettiğini, buna topyekün karşı durulması çağrısı yapmıştır.
“B” Partisi, Meclis’in etkin kılınması çalışmalarına katılacağını, ancak Silahlı Kuvvetler’in zayıflatılması çalışmalarının içinde bulunmayacağını açıklamıştır.
Silahlı Kuvvetler:
Profesyonel kadrolarında ideolojik kadrolaşmasını tamamlamıştır.
Profesyonel kadrolara yeni alınan adayların herhangi bir dini eğitim görmemiş olduklarına ve ailelerinin içinde de inancını yaşama gayreti içinde olanların tespit edilerek girişlerine mani olunmasına titizlik gösterilmektedir.
Ordu bünyesinde ve özellikle askeri okullarda dinin gereği olan ibadetlerin sözü dahi edilmemektedir.
Son iki yılda, inancı nedeniyle tasfiye edilen subay ve astsubay kalmamıştır.
Ankara, İstanbul ve Ordu Merkezlerindeki birlikler ile komando birliklerinin barış kadrolarındaki erbaş ve er kadroları profesyonel hale getirilmiş, diğer birliklerin profesyonelleşmesine devam edilmektedir..
GNH teşkilatı ülke sathında tamamlanmıştır. Üniversite öğretim üyelerinden, yargı mensuplarından, sağlık teşkilatından, meslek odalarından, işçi ve işveren sendikalarından, esnaf ve sanatkarlardan yeterli kişilere sefer görevi verilmiş ve eğitilmiştir. İl ve ilçelerin itibarlı kişilerinden GNH teşkilatına alınanlar arasından, son milletvekili genel seçimlerinde aday olanlardan “A” partisinden 130, “B” partisinden 40, “C” partisinden de 45 personel, milletvekili olarak, TBMM’ye sokulmuştur.
Genelkurmay Başkanlığı, iktidar partisinin Silahlı Kuvvetler ile ilgili açıklamaları karşısında sessizliğini muhafaza etmektedir.”
Sonraki yazımızda senaryoya devam edeceğiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.