Ateşkes sonrası Gazze ile canlı bağlantı kuran Tv Net'in yayınına katılan İHH Yöneticisi Bülent Yıldırım, yerle bir olmuş binaların görüntüleri eşliğinde, izlenimlerini anlattı.

Gazze'nin yeniden inşa edilmesi için Türk işadamlarına, yardım severlere ve TOKİ'ye iş düştüğünü belirtti.

Orada çocuklar kendi aralarında bazılarına "Türk" diye sesleniyor, öyle lakap takıyorlarmış.

Yetkililer de "Barış Gücü" pozisyonunda da olsa, Türk askerinden başka herhangi bir ülkeden gelecek askerleri kabul etmeyeceklerini, Türk askeri dışında gelecek olanları işgalci kabul edeceklerini ilan ettiler.

***

Bir şey daha söyledi Bülent Yıldırım... Ufacık çocuklar, birbirlerine "Sen hiç Mescid-i Aksa'da namaz kıldın mı?" diye soruyorlar...

Bombaların o çocukları yıldıramayacağını söyledi İHH Başkanı.

Onların bugün değilse yarın Kudüs'e yürüyeceklerini söyledi.

İsrail'in zaten o yüzden çoluk çocuk demeden, asker sivil ayrımı yapmadan vurduğunu, daha ziyade çocukları öldürdüğünü söyledi.

***

Bizim aydıncıklarımız da Filistin'de şehit edilen çocuklar için okullarda bir dakikalık saygı duruşunda bulunulmasından rahatsız oldular.

Ertuğrul'dan Kongarcığıma, Pınarcığıma kadar, bir "insancıl koro" oluşturdular.

Çocukları böyle şeylerden korumalıymışız.

Yaşları küçük olduğu için, onları âlet etmemeliymişiz! Ne âleti koçum, güvercinim ne âleti?

***

Ufaklık soruyor: "Baba, ben nasıl dünyaya geldim?"

"Seni leylekler getirdi yavrum."

"Kardeşim nasıl dünyaya geldi?"

"Onu da leylekler getirdi yavrum."

"Yani bizim ailede normal doğum yok öyle mi?"

***

Bizim, bir dakikalık saygı duruşuna karşı çıkan elemanlarımız, herhalde bugünün çocuklarını elli yıl öncesinin çocukları gibi sanıyor.

Efendi, şimdi internet denen bir şey var. Televizyon haberleri yeter internet olmasa bile.

Şimdiki çocuklar "leyleklerin bütün faaliyetleri"nden haberdar.

Siz istediğiniz kadar üstünü örtmeye çalışın. İstediğiniz kadar koruduğunuzu düşünün.

Filistin'de şehit edilen çocukları da biliyorlar, Ergenekon davasıyla ilgili gelişmeleri de.

***

Çocukları koruyacaksak abuk sabuk şeylerden koruyalım.

Çetelerin kötü olduğunu öğrensinler. Ki ileride öyle kirli işlere bulaşmasınlar.

Savaşın ne kadar çirkin bir şey olduğunu görsünler, sakınsınlar.

İkiyüzlülüğün, üçkâğıtçılığın, sözden dönmenin, emanete hıyanetin, halka saygısızlığın, bencilliğin, yanardönerliğin, değerleri küçümsemenin ne kadar rezil olduğunu anlasınlar, hepsinden uzak dursunlar. Öğreteceksek bunları öğretelim.

***

Gazze'de acımasızca canına kıyılan masumlar için bir dakikalık saygı duruşu ile çocuklar kötü bir işe bulaştırılmış olmazlar. Aksine şehitlere saygı göstermek gerektiğini öğrenirler. Bizim de başımıza böyle bir iş gelmesin diye minik elleriyle dua ederlerse ola ki kabul edilir duaları.

Çocuklarımızın saygı duruşu ile kirletildiğini düşünenler ve tepki gösterenler, keşke aynı duyarlığı İsrail'in katlettiği masumlar için gösterseydiler. Daha anlamlı olurdu.