Mehmet Şeker

Mehmet Şeker

Waldo'yu nereden tanırsınız?

Waldo'yu nereden tanırsınız?

Süleyman Soylu'nun Ak Parti'ye katılması üzerine Demokrat Parti'den bir açıklama yapıldı. "Demokrat geleneğin yegâne adresi DP'dir" deniliyor ve Soylu'nun "gizli Ak Parti'li olduğu" söyleniyor.

Doğrusu onu ben de sezmiştim.

Birkaç yıl önce oturup konuşma imkânı buldum.

Bütün söylediklerine baktım ve Ak Parti ile arasında bir fark olmadığını gördüm.

Hatta bir önceki seçimde aday olabilecek gibi görünüyordu.

Zaman biraz uzamış oldu sadece.

***

Uzun açıklamada önemli bir cümle daha var.

"Türkiye'nin gerçek demokratları, özgürlükçü demokrasinin ve merkez sağın yegâne adresi olan Demokrat Parti'de müstakilen siyasetlerine devam etmektedir."

Eğer yegâne adres DP ise, diğer partilerde siyaset yapanların hiç biri demokrat değil anlamı çıkar.

Bu durumda o partilerde görev yapanlarla, onlara oy verenlerin demokratlıkla ilgisi yok demektir.

DP'nin aldığı oy oranı yüzde 1'lerde dolaşırken, bu iddia millete hakaret anlamına gelir.

***

Referandumda Soylu'nun açıktan destek vermesini de 'ilkesizlik' olarak görmekse, telafisi mümkün olmayan bir yanlıştır.

Ya siz nerede durdunuz o tarihî referandumda?

CHP gibi karşı mı çıktınız, destek mi verdiniz?

Desteklediyseniz, gizliden mi yaptınız?

Utanarak sıkılarak mı?

Söyler misiniz, Waldo'yu nereden tanırsınız?

***

Yarın seçim olsa, bütün partiler gibi Demokrat Parti de halktan oy isteyecek.

Hangi yüzle?

Hakaret ettiğiniz, "demokrat olmamakla" suçladığınız seçmen size niye oy versin?

Sadece amca oğlu, teyze kızı verecek ve yine yüzde 1 civarında seyredeceksiniz.

Belki parti kadroları bile kendi partisine oy vermeyecek.

Hatırlayın, 2009 seçiminde Cindoruk'un oy kullandığı sandıkta kendi partisine hiç oy çıkmamıştı.

Onun genel başkan olduğu parti Demokrat Parti miydi, "garden parti" miydi?

DÜŞMEZ KALKMAZ BİR ALLAH

Ertuğrul Gazi'yi Anma ve Söğüt Şenlikleri sırasında MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin kırmızı halı üzerinde düşmesi üzücüydü.

Ancak abartılacak bir yanı yok bu konunun.

İnsanlık hali.

Hayatta hiç düşmediğini iddia edecek biri çıkar mı?

Hepimiz düşmüşüzdür, bundan sonra da düşebiliriz.

Bir genel başkan düştüğü zaman haber olur, fark bu kadar.

Önemli olan düştükten sonra kalkmasını bilmektir.

SÜRGÜNDE YEŞEREN VATAN KIRIM

16 Eylül 2008'de trafik kazasında kaybettiğimiz değerli kardeşim Kemal Çapraz, Kırım'la yakından ilgilenen bir gazeteciydi.

Kırım'a giren ilk Türk gazetecisiydi aynı zamanda.

Kırım mücadelesinin efsane ismi Cemiloğlu ile yakın dostluğu vardı.

Kemal Çapraz'ın "Sürgünde Yeşeren Vatan Kırım" adlı kitabı Ötüken'den çıktı.

"Türklerin Kırım'a gelişi, Rusların Kırım'ı işgali, Gaspıralı'nın mücadelesi, Bağımsız Kırım Cumhuriyeti, İlk Sürgün, Kırım'da ilk Türk çadırları, Biz Kur'an'a ant ettik, Kırım Türkleri KGB önünde, Kırım Türklerinin egemenlik bildirisi, Kırım Bosna olmasın" gibi bölümlerin yer aldığı kitabı, mürekkebi kurumadan okumaya başladım.

"Ant etkemen milletimin yarasını sarmaga

Nasıl bolsun eki kardaş bir birini körmesin?" diye başlayan Kırım Türklerinin Millî Marşı yer alıyor kitabın ilk sayfasında.

11 EYLÜL

İki kule yıkıldı, ABD kuyruğuna basılmış Bengal kaplanı gibi her tarafa saldırmaya başladı.

'Güvenlik' o günden sonra her şeyin önüne geçti.

11 Eylül saldırısında ölenlerin sayısı üç bin civarında.

Her kuleye karşılık bir ülke devirmeye ant içtiler.

Biz ise otuz senedir bitmeyen bir savaşın içindeyiz ve bu kahrolası terör yüzünden hayatını kaybedenlerin sayısı ABD'nin kaç katına ulaştı.

Fakat hâlâ onlar kadar "birlik içinde olma" fikrine yaklaşamadık.

***

Bursa Muradiye'de ve Gemlik'te birer "11 Eylül İlköğretim Okulu" vardır.

11 Eylül saldırısıyla ilgisi yok o isimlerin. Bursa'nın düşman işgalinden kurtuluşu da 11 Eylül'dür.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Şeker Arşivi