Ekrem Kızıltaş

Ekrem Kızıltaş

Küresel çaresizlik!..

Küresel çaresizlik!..

Filistin'de, tabir caizse, pamuk ipliğine bağlı bir ateşkes var.

Pamuk ipliğinin ne zaman kopacağı belli değil ve bu belirsizlik, yine masum insanların katledilmesi ve zaten harabe haline gelmiş Gazze'nin tamamen yakılıp yıkılması manasına gelebileceği için, ciddi şekilde can sıkıcı...

Tabii asıl can sıkıcı olan; savunmasız Filistin halkının karşı karşıya kaldığı vahşetin ve katliamın, BM başta olmak üzere uluslararası kuruluşların ve güya, bırakın insanı, hayvanların bile yaşama hakkına büyük değer veriyormuş gibi yapan hür dünyanın gözleri önünde, adeta canlı yayında yapılıyor olması...

Filistinliler, üzerlerine gelen ölüm makinalarının, bir şekilde durdurulabileceği ümidiyle canlarını kaybederlerken, 21. yüzyılda olduğumuz, insan hak ve özgürlüklerine çok ama çok büyük önem verildiği ve kimsenin göz göre göre burnunun dahi kanamasına müsaade edilmeyeceği... gibisinden romantik beklentileri olan insanlar da, olup bitenlerde bir yanlışlık olduğunu düşündüler hep. Halen de öyle düşünebilmek için geçerli sebepler arıyorlar...

Bütün bunlar, yani masum insanların göz göre göre, kadın-çocuk demeden katledilmelerine, bütün dünyanın sessiz kalıyor olması, gerçek olamaz çünkü.

Bu ancak kötü bir rüya, ya da karabasan olabilir...

Filistinliler çaresiz, İslâm ülkelerinin halkları çaresiz ve belli mihrakların emrindeki medya kuruluşları saklamak için elinden geleni yapsa da, Gazze'de olanları yine de duyan-gören dünya kamuoyu, o da çaresiz...

21. yüzyılda çaresizlik...

Gelişen iletişim araçları sebebiyle, kocaman bir köy haline gelmiş dünyanın çaresizliği...

Küresel çaresizlik!..

Resmi olarak baktığınızda, kurum ve kuralların ciddi manada egemen olduğu ve kimsenin, var olduğu düşünülen, en önemlisi de insanların yaşama hakkı olan ortak değerlere aykırı davranamayacağı... anlatılıyor insanlara. Bütün dünyada hem de.

Ama sayısı 6 milyar civarındaki insanoğlunun nerdeyse tamamı, ders kitaplarında ve ansiklopedilerde yer alan bu türden masallarla avutulurken, oralarda yazanlarla uzaktan yakından alakası olmayan işler olup bitiyor...

Evet, bir yerlerde bir yanlışlık var ve bu vahim bir yanlışlık.

Dünya artık iyice yaşanmaz bir hal almaya başladı ve bir an evvel bunun çaresinin bulunması gerekiyor...

Bu mesele sadece Müslümanların meselesi değil; Hıristiyanı ve hatta Yahudisi, Budist'i, Şintoist'i, ateisti... ile bütün dünyanın meselesi.

Güçlünün ve güçlüye sırtını dayamış olanın, istediği her şeyi yapabileceği, geride kalanların özellikle sesi gür çıkan bir kısmının da, olup bitenlerin aslında normal olduğu hususunda insanoğlunu kandırmak için birbirleriyle yarıştığı bir dünya, kimsenin hayrına bir dünya değildir.

Bütünüyle adil olmadığı biliniyor olsa da, en azından var olan kuralların gerektiği gibi işlememesi ve kuralları ihlal edenlerin kulaklarının bile çekilemiyor olması; kuralları adil hale getirmek için elinden geleni yapmak yönündeki makul çabalar yerine, belki başka ve sonucu vahim olabilecek değişik çabalara bile sebebiyet verebilir...

Asimetrik savaş dedikleri şeyin bu zamana kadar yaşanan örneklerinin çoğunun kurmaca olduğu ve güçlü olanın niyetlerine zemin hazırlamak için kullanıldığı söylenebilir.

Ama göz göre göre yaşanan ve bir kesim tarafından ısrarla savunulmaya çalışılan adaletsizlik, vahşet ve zulüm karşısındaki küresel çaresizliğin, kocaman bir köy haline gelmiş olan dünyamızın başına ne tür belalar açacağını tahmin etmek bile zordur...

'Toplu halde çaresizlik' çok, ama çok vahim bir durum...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ekrem Kızıltaş Arşivi