Serdar Demirel

Serdar Demirel

Anti-semitizm ithamıyla zulmü dokunulmaz kılmak

Anti-semitizm ithamıyla zulmü dokunulmaz kılmak

İsrail ve muhibleri bir kez daha anti-semitizm (Kategorik olarak Yahudi ırkı düşmanlığı) zırhını kuşandılar. Mızrağın çuvala sığmadığı, İsrail zulümlerinin vicdanlı Yahudileri bile isyan ettirdiği bir demde, “anti-semitizm” hem ülkemizde hem de küresel çapta tenkit şimşeklerine karşı bir paratoner olarak devreye sokuldu.
Etnik temizlik yapma suçu, her ülkeye ve her topluma yasak, ama bunun bir tek istisnası var, o da İsrail!
Adı konmamış durum bu değil midir? Âdil bir hukuk sisteminin imtiyazlı neferleri olur mu? Hukuk iltimas geçer mi? Ama nedense İsrail’e gelince geçiyor işte...
Yahudiler, kendilerini eleştiren Yahudi olmayanları “anti-semitizm”le suçluyor. İsrail’i eleştiren Yahudileri ise, “kendi ırkından nefret eden” sütü bozuk Yahudiler sınıfına sokuyor. Zurnanın zırt dediği yer de burası. Ne yaparsa yapsın, eleştirilemez bir “kutsal inek” muamelesi istiyor Siyonist devlet.
İsrail, hukuka aykırıdır, zira, başkalarının topraklarını zorla işgal ederek varlığını sürdürmektedir, eleştirisinde bulunsanız anti-semit oluyorsunuz!
İsrail, tarihin akışına aykırıdır, zira, 2000 yıl öncesi atalarının topraklarını (!) istemektedir, tesbitinde bulunsanız anti-semit oluyorsunuz!
İsrail, savaş suçları işlemektedir, zira, çoluk-çocuk demeden sivillerin yaşadığı şehirleri bombalamaktadır, gerçeğini dillendirseniz anti-semit oluyorsunuz!
İsrail, ahlâka aykırıdır, zira, Gazze’yi abluka altına alarak yiyecek, içecek, ilaç vb. temel insanî ihtiyaçların şehre girmesine izin vermemektedir ve binlerce sivilin böylece ilaçsızlıktan ölmesine sebebiyet vermektedir, realitesine dikkat çekseniz anti-semit oluyorsunuz!
İsrail, uluslararası kamuoyunun iradesini hiçe saymaktadır, zira, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin aldığı kararları tiye almaktadır, hatırlatmasını yapsanız yine anti-semit oluyorsunuz!..
Bu kadar imtiyazlı ve hukukta istisna tutulan başka bir devlet var mı? “Kral çıplak!” demek, neden yasak!? Bütün bunlar dünyanın sessiz bakışları önünde meydana geliyor maalesef.
Yeri gelmişken anti-semitizm etiketinin neden korkutan ve insanları hizaya dizen bir yafta olduğunun tarihi arkaplanına değinmek istiyorum.
Malûm olduğu üzere 20. yüzyıl İkinci Dünya Savaşı dönemi Almanya'sında (1939-1945) Yahudilere ve Çingenelere katliamlar uygulandı. Polonyalı Yahudi hukukçu Raphael Lemkin, 1944 yılında Nazi Almanya'sının uygulamalarını tanımlamak üzere "genocide" (soykırım) kavramını icad etti. Soykırım, daha sonra 1951 yılında uluslararası anlaşmalarla suç kabul edildi.
Yahudi ve Çingene katliamı sonrası icad edilen "soykırım suçu", geriye doğru işletilerek, uluslararası siyaset ve hukuk adına Yahudiler lehine bir kaldıraç güce dönüştürüldü.
Aynı olayların kurbanı Çingeneler bu imtiyazlardan yararlanamadı. Yahudi soykırımı ise; olaya dair rivâyetlerin bütün versiyonlarıyla "gerçek" ve böyle olduğu için de sorgulanamaz kabûl edildi.
Holokost’un sunduğu bu meşruiyet zemininde Filistinlilerin toprağı çalındı ve "İsrail" devleti kuruldu. Yahudi nefretini körükleme anlamına gelen her yazı, söz ve sanat eseri de “anti-semitizm” bağlamında suç addedildi.
Bu meyanda anti-semit damgasını yiyen siyasiler, akademisyenler, kanaat önderleri yeryüzünün lanetlileri ilan edildi. Lanetliler sınıfına girenler ise, ağır bedeller ödemek zorunda kaldılar.
Fransız Müslüman filozof Roger Garaudy’i hatırlayın. “İsrail, Mitler ve Terör” isimli kitabında, Holokost kurbanlarının sayısının abartıldığını söyledi. Yaptığı; soykırımın kendisini değil, olaya dair verilen "rakam"ı sorgulamaktı. Bu yüzden Roger Garaudy gibi dünya çapında tanınan bir fikir ve aksiyon adamına büyük baskı ve cezalar lâyık görüldü. Koca Fransa’da onu savunacak bir avukat çıkmadı!
67 yaşındaki Britanyalı tarihçi David Irving’i de hatırlayalım, hani üç yıl hapis cezasına çarptırılmıştı birkaç yıl önce. Avusturya'da 1989'daki bir konuşma ve röportajında, Yahudi soykırımının gerçekliğini sorguladığı için, hem de aradan tam 17 sene geçtikten sonra ensesine çöktüler ve cezalandırdılar. Listeyi uzatmak mümkün.
Bir zulüm başka zulümleri meşrulaştırmaz, lâkin İsrail meşrulaştırmayı başardı. Alman Nazilerinin soykırım suçunun intikamını, bu zulümde hiçbir payı olmayan Filistinlilerden çıkardı/çıkarıyor. Bu; ne adâlete, ne hukuka ne de vicdana sığar demeden irtikâb etti katliamlarını.
Yahudiler “üstün ırk” oldukları saplantıları yüzünden tarihte çok çektiler. En çok da Yahudi ırkçılığının tek yumurta ikizi “Cermen ırkının üstünlüğüne mebnî Nazizm ideolojisi”den. Aradaki ideolojik akrabalığa lütfen dikkat!
Ama, şunu görmek lazım; İsrail, Holokost’un sunduğu moral meşruiyet kredisini tüketti artık.
Tarihsel nefretini kontrol etmiyor İsrail, bilakis her fırsatta ne kadar tehlikeli olabileceğini çılgınca gösteriyor. Şaron gidiyor, yönetime barışcı söylemlerle Olmert geliyor. Bir bakıyorsunuz Şaron'un ruhu Olmert'te hortlamış!
Zulme, “Hayır” diyenleri daha ne kadar anti-semit yaftasıyla susturabileceklerini sanıyor, Siyonist devlet muhibleri? Bunu çok geç olmadan görmenin faydası, inanın, en çok da dünya Yahudilerine olacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Serdar Demirel Arşivi